Eğitimin piyasa malına çevrildiği ve öğretmenlerin köle yapılmaya çalışıldığı yeni liberal bir dönemi yaşıyoruz. Öğrencinin muhafazakâr, düşünemeyen, itaatkâr öğretmenin etkisiz, saygınlığı olmayan, açlık sınırında, ücretli köle yapılmak için uğraşıldığı bir politik dayatmayla karşı karşıyayız.
Kamusal eğitim niteliksizleştirilerek, devlet okullarını sahipsiz bırakılarak, öğretmen geçim derdine sokularak, sınıfa hapsedilerek, aydın olma özelliği ve toplumsal misyonu bitirilerek, silikleştirilmek istemektedir.
Sürekli bakan, bürokrat atayan, partilere, sermayeye kaynak aktaran, torpil ve adam kayırma uğruna harcamadan kaçınmayan ancak okulların temel eksikliklerini gidermeyen, öğretmenlerin hiçbir sorununa çözüm üretmeyen, HP’nı gasp eden, eriyen TL karşısında çalışanları görmezlikten gelen, CTP-UBP Hükümetine verecek kredimiz kalmamıştır. Hakların sürekli gasp edilmesini kabul etmiyoruz. Öğretmen, çalışan için sadaka değil anayasal,yasal ve insanca yaşam hakkının verilmesinin istiyoruz. Öğretmenin özgür, onurlu ve insanca yaşaması gerektiğine inanıyoruz. Toplumsal sorumluluğumuzu kaybetmeden, boyun eğmeden mesleğimizi yapmak istiyoruz. Toplumun ayrıcalıklısı olma talebimizin olmadığını fakat toplumun ve bizlerin köle yapılmasını kabul etmediğimizi vurgulamak istiyoruz. CTP-UBP Hükümetinin geçmişten ders almadığını, yalan ve oyalamalara baş vurarak iyi niyet göstermek istememesine ARTIK YETER DİYORUZ :
Bilimsel, demokratik, çağdaş, parasız, herkese eşit, kamusal nitelikli bir eğitim için, ve bu hizmeti veren öğretmenin statüsü için mücadelemizi yükselteceğiz. Özellikle 2008’den sonra mesleğe başlayan öğretmenlerin emeklilik yaşı artmış, kadın öğretmenlerin yıpranma payı kaldırılmış, emeklilik maşı düşürülmüş, ikramiyeler kaldırılmıştır. Prim kesinti oranları fazlalaşmış, sağlık hizmeti artırılabilecek prim kesintisine bağlanmıştır. 2011’den sonra giren öğretmenlere ise bunların yanında %40 civarı maaşları azaltılmış ve ödenekleri de kaldırılmıştır. Lojman ve yolluğu olmayan öğretmenlerin her gün görev yerine tehlikelerle ve zorluklarla ulaşarak, görev yapmaya çalışmaktadır.
İki yüzlü bir politika ile karşı karşıyayız. Eğitimin bütün sorunlarının öğretmenin sırtına yüklenmişken, öğretmen değersizleştirilerek yok edilmek istenmektedir. Okullar öğretmensiz, öğretmenler işsizdir. Birden çok okula gönderilen öğretmenler joker gibi kullanılırken açlık sınırına itilmişlerdir. Kendileri, politikaları için sınırsız kaynak harcayan iki yüzlü politikacılarla karşı karşıyayız. Maliye bakanlarının değiştiği politikaların değişmediği gerçeğini yaşıyoruz. Eğitimin ve tüm kamusal hizmetlerin piyasa malına döndürülmeye çalışıldığı günümüzde, Öğretmenlerin mücadelelerine bugün her zamankinden çok ihtiyaç duyulmaktadır. Toplum, veliler, öğrenciler öğretmene destek olmalıdır çünkü öğretmen topluma hizmet etmektedir. Öğretmenin eğitim için vermekte olduğu her mücadele toplumun kendisi içindir. Öğretmenlik mesleğinin , okulların ve öğrencilerin geleceği için öğretmen dik durmaya devam etmelidir.
Öğretmenlerin bölünmesine müsaade etmeyeceğiz, gayri yasal, gayri ahlaki GÖÇ YASASINI, öğretmenden tasarruf yapılmasını kabul etmeyeceğiz. Devlet okullarını, çocuklarımızı sahipsiz bırakmayacağız. Öğretmen, çalışma koşulları, geçim, gelecek kaygısı taşımadan kendisini mesleğine adayacak şartlar gerçekleşene, kamusal eğitime sahip çıkılana kadar onurlu mücadelesine devam edecektir. Bu amaçlarla 2.11.2015 Pazartesi günü saat: 8.00 de tüm Okullarımızdaki GÖÇ YASASI mağduru öğretmenlerimizle GREV ve EYLEM gerçekleştirilmiştir.