Yeni eğitim yılına yine sorunlarla giriyoruz. Dünyadaki gelişmelerin olumsuz yansımaları, ülkemizin, eğitimin kendi yapısal sorunları, iş bilmezlik, partizanlık, gibi anlayışlarla eğitim sorunları katmerlenerek karşımıza çıkmıştır. Eğitimin temel direği öğretmen sorunlarla boğuşurken moral, motivasyonu azalmaktadır.
Kapitalist Krizin Tüm Faturası Emekçilere Yüklenmek İstenmektedir.
Kapitalizm kendisini ve sermayenin avantajını devam ettirmek için birçok yeni yöntem geliştirmektedir. Özelleştirme, Toplam Kalite Yönetimi, yönetişim, performans, esnek çalışma, gibi yeni kavramları emeği dönüştürme, baskı altında tutma ve yönetmek için yaratmıştır. Eğitim, sağlık gibi kamusal hizmetleri metalaştırmaya çalışan, devlet okullarına para ayırmayan, altyapıya yatırım yapmayan, müfredat, kitap, müdür, muavin, öğretmen, hademe, sekreter eksikliklerini tamamlamayan yeni kavramlarla toplumu oyalamakta ve eğitimde yaşanan sorunları da öğretmen üzerine yıkmaya çalışmaktadır. Bu arada öğretmenin kazanılmış tüm haklarına, örgütlü mücadelesine açık saldırılar devam etmektedir. Bu gün dünyanın her yerinde sosyal devletten, sosyal refahtan ve kamusal hizmetlerden vazgeçilmek istenmektedir. Kanaat lideri olan kesimler başta öğretmenler yıpratılmak iş yerlerine hapsedilmek, kaderleri siyasilerin eline verilmek için uğraşılmaktadır. Birçok yasa dışılık, yasaları elleme hepsi bu senaryoya göre biçimlenmektedir.
Ülkemizde Durum İç açıcı Değildir.
Kıbrıs Sorunu belirsizliğe itilmiştir. Çevre yağmalanmaktadır. Halkın zenginlikleri peşkeş çekilmektedir. Mafya, kara para, fuhuş, uyuşturucu hepimizi tehdit etmektedir. Etik değerlerimiz, kültürümüz yok edilmeye başlanmıştır. Hukuk devleti çalışmamakta, yasalar keyfi uygulanmaktadır. Eğitim, sağlık pahalı mal konumuna sokulmak, bakanlar kurulu kararları ile idare edilmek istenmektedir. Kazanılmış bütün haklar ortadan kaldırılmaya uğraşılmaktadır. Yeni istihdam edilen öğretmenlerimiz fakirlik sınırına itilmiştir.
Birlikte Kurtulmak Mümkündür.
Tüm bu uygulamalar, neo liberal politikalar sermaye sınıfına yaramaktadır. Ekonomide paylaşım sorunu daha da artmıştır. Sınıf bilincine ve pratiğine sahip olan ve tarihin her döneminde bu saldırıları alt eden motor güç yok edilerek yeni kurulan düzen kalıcı yapılmaya çalışmaktadır. Örgütlü mücadele, sendikalar kapatılmak istenmektedir. Çünkü bu sıkboğazın altından ancak sınıf bilincine ulaşmış örgütlü mücadele başarılı müdafaa yapabilir. Örgütlü Gücümüz de yok edilmek istenmektedir.
Toplum sorunlarına, okullarımıza, kamusal, bilimsel, parasız eğitime, HAKLARIMIZA sahip çıkmaya devam edeceğiz. Öğretmenin aydın tavrına, duyarlılığına, örgütlülüğüne, ilerici mücadelesine, eğitimin, geleceğimizin, ülkemizin büyük ihtiyacı vardır.
2012-13 Eğitim yılı tüm veli, öğrenci ve öğretmenlerimize başarı getirmesini dileriz.
Tahir GÖKÇEBEL
Başkan
Yönetim Kurulu a.