Eğitim Bakanlığının plansız programsız şekilde yaptığı altyapı çalışmaları, nakiller ve atamaların yanında, eksik kadrolar, nakil tüzüğü dışında yaptığı partizanca görevlendirmeler sonucu bazı okullarda öğretmenin ders yükünü artırması, kayıt kabul tüzüğünü çiğneyerek kapsam dışı okullardan her bölgede belli başlı okullara kayıt yapılmasını sağlaması, böylelikle bu okulları ve dolayısıyla sınıfları, kalabalık hale getirirken bazı okulları ise kapanma noktasına getirmesi, yenilenmesi veya güncellenmesi gereken birçok tüzükle ilgili hiçbir çalışma yapmaması, müfredatlarla beraber eğitim sisteminin içeriğini değiştirme çalışmalarıyla 2017-2018 eğitim öğretim yılına başlıyoruz.
Bakanlık bu yıl ayırdığı bütçe içerisinden 46 orta eğitim ve mesleki teknik öğretim okulu içerisinden 12 okulda tamir, tadilat ve inşaat çalışmaları başlatmış ancak planlayıp programlanmadan yapılan bu çalışmalar okulların açılmasına birkaç gün kalmasına rağmen tamamlanmamış bugün hala devam etmektedir. Masa sandalye alımı için ihaleye 6 Eylül’de çıkılmıştır ve okulların açılış tarihi olan 18 Eylül’e tedarik edilebilmesi olası gibi görünmemektedir. İşte bu şartlarda okullarda eğitim öğretim faaliyetlerinin nasıl gerçekleştirileceği konusunda endişe duymaktayız.
Bakanlık Ağustos 2016’da münhal ilan edilen müdür/müdür muavinleri atamalarında da sendikamızın ısrarlarına rağmen plansız ve programsız davranmış, bir yıl gecikmeyle Temmuz 2017’de sınavlar yapılabilmiş, bundan dolayı nakiller ve öğretmen atamaları da gecikmiştir. Bu eğitim öğretim yılına da yine müdür, müdür muavini, bölüm şefi, atölye şefi sekreter, hademe kadroları, Bakanlıkta uzman ve denetmen kadroları eksik olarak başlanacaktır.
Nakillerden sonra ise nakil tüzüğüne göre yapılan görevlendirmelerin dışında partizanca görevlendirmeler yapılmaya devam etmektedir. Sendikamız, gerek okullarda gerek bakanlığa yapılan tüzük dışı tüm görevlendirmelere karşıdır ve bunun için gerekli mücadeleyi vermeye devam edecektir. Bakanlığa bu konuda ahbap, yandaş sistemiyle değil, münhal açarak gerekli kadroları doldurması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isteriz.
Bunun yanında, Bakanlık tarafından kayıt kabul tüzüğü çiğnenerek kapsam dışı okullardan olan öğrencilere yazıyla kayıt hakkı verilmesi ve böylelikle her bölgede bazı okullarda öğrenci yığılmasının yaşanması, bazı okulların ise kapanma noktasına getirilmesi de bakanlık tarafından yaratılan sıkıntılardan biridir. Böyle partizanca alınan kararlar bakanlığın eğitimde eşitlik ilkesini hiçe saydığını açıkça ortaya koymaktadır. Kendi yaptıkları tüzüklere uymamalarının yanında, taşımacılık tüzüğü, disiplin tüzüğü gibi güncellenmesi gereken tüzükler için hiçbir çalışma yapılmaması ise bakanlığın kamusal eğitimi gözden çıkardığının kanıtlarından bir diğeridir.
Türkiye ile paralel götürülen eğitim sisteminin içeriğinin değiştirilmesi, müfredatların Milli Eğitim Yasamızın genel amaçlarına ve temel ilkelerine aykırı unsurlar içermesi ve ilahiyat kolejinde uygulanan müfradatın yanında bu müfredatların lise düzeyinde ülkemizde de uygulanacak olması en büyük sıkıntılardan biri olarak önümüzde durmaktadır. Hedeflenen toplum mühendisliğinin temelini oluşturan, çağdaş, laik, demokratik eğitim niteliği ve içeriğinden uzak olan bu müfredatların dayatılması kabul edilemezdir. Toplumların aydın kesimini oluşturan öğretmenlerimizin bilimsel eğitimle aklın özgürleşebileceğini, bilimsel eğitimle sorgulayan, araştıran, demokrat bireylerin yetiştirilebileceğini çok iyi bildiğine ve uygulayacağına olan inancımız tamdır.
Kadrolarından altyapısına içeriğinden niteliğine yasasından tüzüklerine ülkemizdeki kamusal eğitim KTOEÖS olarak bizlerin derdidir. Toplumumuzun geleceğinin şekillendirildiği eğitim sistemimizle çağdaş, laik, demokrat yurttaşlar yetiştirilmesi bizlerin derdidir. İşte bu nedenle, siyasi çıkarlar uğruna kamusal eğitimi gözden çıkaran, özelleştirmeye, taşeronlaşmaya fırsat veren destekleyen, dayatma eğitim politikalarını harfiyen uygulayan, eğitimin içeriğinin değiştirilmesine ve toplumumuza biçilen modele boyun eğenlerle mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.
Başka Bir Eğitim Mümkündür.
Nitelikli eğitim yoluyla bir ülkenin kaderinin değişmesi mümkündür. Sendikamız 2014 şurasına katkı koyarak yol haritası oluşmasına da katkıda bulunmuştur. Bugün gericiliğe, ezberciliğe, yobazlığa, bilimsel, laik olmayan eğitimle, ticarethane haline getirilmiş özel okullarla, sayıları, binaları bilinmeyen üniversitelerle seçmeci, elemeci, ezberci sistemle tarikatların, vakıfların geleceğimizi heba ettiği bir eğitim sistemine mahkûm edildik.
AKP dayatmaları ve basiretsiz hükümetler ile geleceğimiz heba edilmekte, ülkemiz ortaçağ karanlığına itilmektedir. Her şeyi bildiğini zannedenler, bazı yanlı medyatörler bunun suçunu öğretmene ve sendikalarına yıkma gayretindedirler. Öğretmen statüsü yok edilirken, özel eğitim öğrencileri desteklenmezken tarikat, vakıf adı altında kurulan ve ajandalarında toplum mühendisliği olan İDEOLOJİK OKULLARA milyarlarca lira kaynak akıtılmaktadır.
KTOEÖS bu gidişata dur demek için, nitelikli, kamusal, parasız, bilimsel, laik eğitim için mücadeleye devam etmektedir. Herkes tarafını belirlemelidir. Kadının, insanın, çocuk haklarının, laik toplum düzeninin, demokrasinin, bilimsel eğitimin tarafında mıyız? Değil miyiz?
Hasan SOYER
Eğitim Sekreteri
Yönetim Kurulu (a.)
Linki açmak için tıklayınız: Eksik Kadrolar ve okul Tamiratları Durumu
19 MAYIS TMK
CANBULAT ÖZGÜRLÜK ORTAOKULU
GÜZELYURT TMK
HASPOLAT MESLEK LİSESİ
LEFKOŞA TMK