Adamızın kuzeyinde yaratılan yağma, talan, rüşvet, torpil, peşkeş, kara para aklama düzeninden nemalanan sadece sermaye değil siyasilerin de olduğu son zamanlarda daha fazla gün yüzüne çıkmaktadır.
İhalesiz yakıt alımlarıyla, arazi peşkeşleriyle casinolar, bet ofisler, gece kulüpleri, uyuşturucu, insan ticaretiyle yaratılan kokuşmuş düzende halk fakirleştirilip orta sınıf ortadan kaldırılırken, sermaye, siyasiler, bakanlar, İnterpol’ün aradığı suçlular da servetine servet katmaktadır. Erhan Arıklı veya adı skandallara karışmış yargılanması gereken siyasiler ülkemizi yönetir duruma gelmiş ya da getirilmiştir.
Kamusal hizmetlere yatırım yapılmayarak özelleştirmeye teşvikler, vergi afları sağlanırken, öğretmene, basın emekçilerine, doktorlara, eczacılara itibar suikastı yapılırken ülkemizi yönettiğini iddia edenlerin en üst kademesindekilerin dahi bu düzenden elde ettiği rant sorgulanmamaktadır.
Okullarımız dökülürken ihtişamlı cami açılışları, külliyeler yapılmaktadır. Tarikatların, vakıf, dernek aracılığıyla örgütlenmelerine, bizzat ‘devlet’ eliyle izin verilmekte, çanak tutulmaktadır. Eğitime, üretime, sosyal alanlara müdahalesine, kurumlarımızı ele geçirmesine izin verilmektedir. Parası olana bedelli hakkı tanınırken, vicdani retçiler suçlu olarak yargılanmaktadır
Memleketi, kurumları soyanlar elini kolunu sallayarak Türkiye’ye girebiliyorken, sosyal medyada düşüncelerini yazdığı için ülkemiz aydınlarına adi suçlu muamelesi yapılmakta, dava açılmakta, sorgulanmakta, Türkiye’ye girişine izin verilmemektedir.
Madem ki bu ülke insanı için cadı avı başlatılmıştır, verilen çifte vatandaşlıkların
(TC-KKTC) kaldırılması konusu artık gündeme getirilmelidir.
Ülkemiz sorma, gir hanına döndürülmüş durumdadır. Kontrol altına alınmıyor, denetlenmiyor, kriminal olayların artışı, kan donduran cinayetler, kıyılarımıza vuran cesetler, halkta güvenlik tedirginliğini her geçen gün artırıyor. Taşınan nüfusa dur demek bir yana vatandaşlıklar verilerek irademizi tamamen teslim almak hedefleniyor. Taşınan, yaratılan ve sayısı bilinmeyen nüfusa altyapı, doğal kaynaklarımız yetmiyor. Trafik kazaları, ani ölümler artmaya devam ediyor.
‘Eşit egemen devlet’ dediğiniz TC hükümetleri ve yerel işbirlikçilerin yaratılmasında sorumlu olduğu bu kokuşmuş düzenin üst ve alt yapı rejimleri olarak neden sürmesini istediğiniz ve devam etmesi için yıllardır ayak sürdüğünüz, bahaneler ortaya koyduğunuz her geçen gün daha da netleşiyor.
20 yıldan fazladır AKP’nin dayattığı ve bugünkü kukla hükümet UBP-DP-YDP’nin bulaştığı yolsuzluklarla yaratılan bu kokuşmuş düzenle mücadelemiz devam edecektir.
Barış ve çözümün gerçekleşeceği, adaletin sağlanacağı, insanca yaşayabileceğimiz, var olabileceğimiz, özgür ülkemiz için, çocuklarımız, geleceğimiz için direnmeye, mücadele etmeye yurtsever halkımızla birlikte devam edeceğiz.
Selma EYLEM
Başkan
Yönetim Kurulu (a.)
