Vatandaşın gelir vergisi oranını %40’a çıkarmak isteyen hükümete karşı sessiz kalmayacağız!

0
343
Hükümet milyonlar kazananlardan daha fazla vergi alınacak bir yapıya gitmeyi, ikinci veya üçüncü evi olanlardan daha yüksek emlak vergisi, şirketlerden net aktif vergisi veya servet vergisi seçeneklerini değerlendirmemiştir.
Kazancını dürüstçe beyan eden vatandaşın gelir vergisi oranını %40’a çıkarmak isteyen hükümete karşı sessiz kalmayacağız.
Bunun adı ‘az kazanandan az, çok kazanandan çok’ vergi almak değil, vergisini dürüstçe beyan edip ödeyenleri cezalandırmaktır.

 


Kamuda yetkili sendikalarımız KTOEÖS, KTAMS, KAMUSEN, KAMUİŞ ve KTÖS olarak Maliye Bakanlığı’nın, “gelir vergisi” oranını yüzde 37’den yüzde 40’a çıkarmak istemesi karşısında Hükümetin vergi adaletsizliğine, gelir vergisinin artırmasına sessiz kalmayacağımızı belirttik.

Kamuda yetkili 5 sendikamızın ortak açıklamasında, Maliye Bakanlığı’nın “az kazanandan az, çok kazanandan çok” diye bir sloganla yapmak istediği düzenlemede, tüm bordrolu çalışanları “çok kazanan” ilan ettiği kaydedildi.

Maliye Bakanlığı’nın “az kazanandan az, çok kazanandan çok” söylemi ile sadece bir maaşı olan tüm bordrolu kamu çalışanlarına, öğretmenlere, doktorlara, kooperatif çalışanlarına, banka çalışanlarına ve gelir vergisini doğru beyan eden tüm kuruluşların çalışanlarına gelir vergisi oranını yüzde 37’den yüzde 40’a çıkarmak istediği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Hükümet kurumlardan vergi toplamayı, kurumlar vergisini yeniden değerlendirmeyi, kaçak ekonomiyle mücadele etme yöntemlerine odaklanmayı gündeme almak yerine çareyi bordrolu çalışanların gelir vergisini artırmakta bulmuştur. Vergi denetimi yapamayıp vergiyi toplayamadığı için, faturayı bordrolu çalışanlara kesip çalışanların vergisini artırmak hükümetin işine gelmektedir.

Bunun adı ‘az kazanandan az, çok kazanandan çok’ vergi almak değil, vergisini dürüstçe beyan edip ödeyenleri cezalandırmaktır.

Maliye Bakanlığı en basit bilimsel araştırma sonuçlarına bakmış olsaydı, artan vergi oranlarının ekonomik büyümede bir düşüşe neden olacağını görebilecekti. Vergi oranı ile vergi geliri arasında doğru orantılı bir ilişki olmadığını, tam tersine vergi oranı ne kadar yüksek olursa sonuçta ortaya çıkan gelirin de o kadar az olacağını düşünebilecekti. Yüksek vergi oranlarının insanların çalışma ve vergi ödeme isteklerini azaltarak, elde ettikleri gelirleri vergi otoritelerinden saklamalarına veya kaçırmalarına neden olacağını anlayabilecekti.

Hükümet milyonlar kazananlardan daha fazla vergi alınacak bir yapıya gitmeyi, ikinci veya üçüncü evi olanlardan daha yüksek emlak vergisi, şirketlerden net aktif vergisi veya servet vergisi seçeneklerini değerlendirmemiştir.

Hükümete göre çözüm, vatandaşın ayı geçirmekte zorlandığı bu zor ekonomik koşullarda maaşlı çalışan halkın sırtına daha fazla vergi yüklemek olmuştur. Bu hükümetin vergi adaletsizliğini körükleyen maliye politikalarına karşı sesimizi yükselteceğiz, geliririni dürüstçe beyan eden vatandaşların gelir vergisinin artırmasına sessiz kalmayacağız.”