Vakıflar İdaresi’nin laikliği tehdit eden adımlarını endişe ile takip etmekteyiz. Özellikle AKP’nin Türkiye’deki “Cumhuriyet” öncesine dönme adımlarını eş zamanlı olarak bu topraklarda atmayı kendine vazife olarak edinen Vakıflar İdaresi’nin bu bağlamda Kıbrıs’ın ve Kıbrıslı Türklerin tarihini silmeye yönelik adımları karşısında sessiz kalmamız söz konusu değildir.
Özellikle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan açıkça talimat aldıklarını ifade eden vakıf yönetiminin dini siyasete alet eden icraatları artarak sürüyor. Son olarak Akdoğan’a yapılacak olan Cami’nin avlusuna çocuk parkı yapılması ve Kumarcılar Han’ın adının değiştirilmesine yönelik ortaya konan çaba, Vakıflar İdaresinin niyetini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Halka ait malların ideolojik vakıf, dernek ve tarikatlara peşkeş çekilmesi, evkafın imkânlarının Kıbrıs Türk toplumunun genelinin refahı için kullanılması gerekirken, din sömürüsü üzerinden belli bir kesim ve ideolojiye hizmet etmesi anlaşılır değildir. Bu anlamda Evkaf idaresi görevini kötüye kullanmış, sorumluluklarını yerine getirmemiştir.
Vakıflar İdaresi’nin ülkemizin yönetsel anlamda örnek alınması gereken yegâne yeri olan Dome Otel’i, çalışanların elinden alarak özelleştirmek istemesi, Vakıflar İdaresi’nin yandaşa menfaat güden anlayışlarından bir tanesidir. Sendikal Platform toplumun yozlaştırılmasının, kültürel değerlerimizin yok edilmesinin ve Vakıflar İdaresi eli ile kurumlarımızın cemaatlere peşkeş çekilmesinin karşısında olacaktır.
Hükümete çağrımız, Vakıflar İdaresi gibi laikliği tehdit eden ve toplumun kurumlarına göz diken her alandaki kişilerin görevde bulunduğu sürenin soruşturma kapsamına alınmasıdır.
Çok geç olmadan hükümet bu konuda gerekli adımı atmalı ve Vakıflar İdaresi’ni Kıbrıs Türk Toplumuna hizmet eden bir konuma getirmelidir.
Sendikal Platform