Yeni eğitim yılının ilk yarısını tamamlayacağımız bugünlerde yine hükümet anlayışı partizanca devam etmektedir. Devlet okullarımızda altyapı eksiklikleri devam etmekte, yeni okul ihtiyacına rağmen (Girne, Lefkoşa, Mağusa) adım atılmamakta, var olan okullarımıza ise doğru dürüst bakım ve tadilat yapılamamaktadır. Okullarımızda kitaplar eksik, temizlik malzemesi eksik, kâğıt bile alacak bütçeleri bulunmamaktadır. Çağdışı kalmış bir anlayış ile eğitimde de kaos yaşatılmaktadır. Dinselleştiren, muhafazakârlaştırılan, içi boşaltılan, ithal müfredata sahip, bilimsellikten uzaklaşan ve niteliği gittikçe yok edilen, ticari mala dönüştürülen bir eğitim sistemi ile geleceğin yurttaşlarını yetiştirmeye çalışmaktayız. Bu yetiştireceğimiz yurttaşlar özel okulların, tüccarların, tarikatların, vakıfların eline bırakılmıştır. Bugün okullarda 44 atölye şefi, 170 bölüm şefi, 10 öğretmen, 30 muavin, 3 müdür, 15 sekreter, 35 hademe eksik, ama bunların tamamlanması yerine TORPİLLE; SİYASİ RANT UĞRUNA ihtiyaç olmayan alanlara siyasi atamalar, görevlendirmeler yapılmaktadır. Gerçek ihtiyaçlar ise karşılanmamaktadır.
Devlet okullarına kaynak, kadro, bütçe yoktur denilmektedir, ancak adam kayırma, kişiye özel ihtiyaç olmadan, suni ihtiyaçlar yaratılarak birilerinin gelinidir, birilerinin torunudur diye bugün ihtiyaç olmadan görevlendirme ve nakil için kadro yaratmada sınır tanınmamaktadır. Bugün yasadışı olarak, olmayan kadroya nakil yapılan eski cumhurbaşkanının torunu, sayıştayın kızının sendikamızın hukuksal mücadelesi sonucu nakli geri alınmıştır. Bu kişi bugün halen daha okula gitmemekte ve gitmediği yere de kadro eksiği varmış gibi yeni münhal açılmaktadır. Mevcut kadrolu öğretmen sırf eski cumhurbaşkanının torunu, sayıştayın kızı olduğu için mi? Bu öğretmenin nereye gittiği bilinmiyor ve korunuyor. 30 kadar Din Ahlak Bilgisi öğretmeni ihtiyacı gösterildiği halde bunların çoğu TC’den misyoner olarak çift maaş ile istihdam edilmekte, diğer yandan sınavda başarılı olmuş ve atanmayı bekleyen Din Ahlak Bilgisi öğretmeninin gerekçesiz atanması yapılmamıştır. Kişiye özgü, yasadışı, kokuşmuş bir siyasi anlayış ve idareye artık DUR denmelidir.
Ağır aksak devam eden eğitim tamamen öğretmenin ve okul müdür ve müdür muavinlerinin sırtına yüklenmiştir. Birinci dönemi tamamlayacağımız kısa sürede çocuklarımız halen daha öğretmensiz, kitapsız ve müfredatsız olarak öğrenim görmektedir. FETÖ’cu çıkan kitapların yenileri daha okullarımıza gelememiştir. BEAL, 20TFL, LAGSL ve Türk Maarif Kolejlerine girecek çocukların eksik bir sistem ile nasıl eşit bir sınav anlayışında değerlendirileceği de düşündürücüdür. Seçmeci elemeci sistemin devam ettiği bu süreçte devlet okullarında durumlar eşitlikten uzak, daha da geriye götürülmektedir.
KTOEÖS olarak bu yaşananlara sesiz kalamayacağız, üç maymunu oynayanlara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Pisliklerin, torpillerin örtüsünü kaldıracağız.
Her şeye rağmen düşmana inat yaşayacağız. Yarın bizim çünkü. Biz öleceğiz ama çocuklarımız bırakacağımız mirası taşıyacaklar yüreklerinde. Ve onların yürekleri bizim altında ezildiğimiz korkuları taşımayacak. (Y.Güney)
Zühre ÖZKARAMAN
Eğitim Sekreteri
Yönetim Kurulu (a.)
