Devlet tiyatrosunda sahnelenmeye hazırlanan oyunun yasaklanması ülkemizde demokratik değerlerin ortadan kaldırılması, kültürel kimliğimize yönelik asimilasyon, baskı, susturma, sindirme politikalarıyla toplum mühendisliği dozunun artırılması anlamına gelmektedir.
Bu asla kabul edilebilir değildir!
Bireylerin özgürlük ve sorumluluk bilinci sanatla gelişir. Biat eden, sorgulamayan, özgür olmayan toplumlar kolaylıkla yönetilir ve hedeflenen şekle sokulabilir. Bunun örnekleri demokrasiyi hazmedememiş, baskıcı, ideolojik hedeflerini hayata geçirmeye çalışan diktatörlük rejimleriyle tarih boyunca kendini göstermiştir.
Ülkemizde liyakat yerine siyaseten atamalar, kurumlarımızda elçilikten görevlendirilen memurlar biz Kıbrıslı Türkleri şekle sokmak için işbirliği içinde çalışmaktadır.
Siyaseten atananlar yeri geldiğinde işbirlikçi, yeri geldiğinde kraldan fazla kralcı olacak şekilde davranmakta ve koltuk uğruna dayatma ve baskılara göz yummakta toplumsal yok oluşumuza destek vermektedir.
Bu kadar cami yapılmışken ibadeti sokakların işgal edilerek yapılması, şiddet, linç, baskı, sansür, engelleme ile ifadenin ve düşüncenin dahi kontrol altına alınmaya çalışılması, anayasaya aykırı bir sistemin, müfredatın ve eğitim modelinin her şekilde dayatılması, belli çevrelerin oluşturduğu aynı politikaların göstergesidir ve bunun adı toplum mühendisliğidir.
Tiyatroda yaşanan son ‘tiyatro’ aslında oluşturulmaya çalışılan yapının toplumumuza ve çocuklarımıza her türlü yöntemle ve aracı kurumlarla ya da direk olarak hedeflenen insan modelinin pedagojik yüklemesi örneklerinden biridir.
Buna böyle bakılması gerekirken hala laf ebeliği yapan, işbirlikçiliğe hizmet eden ve olayların kendisini değil biçim ve içeriğini, nüanslarını tartışan anlayışlar bu politikaların değirmenine su taşımaktadır. Bu böyle bilinmelidir.
Sanat özgürlüktür, sanatçı özgürdür.
Sanatımıza, sanatçımıza, dilimize, dinimize, kültürümüze, eğitimimize, demokratik değerlerimize, özgürlüklerimize taşlarla saldıran, kitapları yasaklayan, tiyatro oyunlarımızı sansürleyerek biz Kıbrıslı Türkleri baskılara karşı durmaktan engellemeye çalışanlar bilmelidir ki; bizi susturamayacaksınız, zincire vuramayacaksınız,
dönüştürmeyi, yok etmeyi başaramayacaksınız,
izin vermeyeceğiz !
Selma EYLEM
Başkan
Yönetim Kurulu (a.)