Salgın döneminde, toplu sözleşmesi olan çalışanları, kar marjını çoğaltmak için işten durdurmak affedilmeyecek bir fırsatçılık, vicdansızlıktır.
Bu dönemde düşüş de olsa üretilen malların satışı yapılan ve geliri olan bir kurumda ilk faturanın çalışana kesilmesi çalışma hayatının ne kadar SERMAYE ve İŞVEREN odaklı olduğunun tipik göstergesidir. Yıllardır bu ülkede çalışanların lehine olması gereken Çalışma Bakanlığının figüran rolü oynadığı, hükümetlerin çalışanların başına gelen ne isterse olsun ilgilenmediği, iş akitlerinin bile takip edilmediği, uyuşmazlıklarda ortadan kaybolunduğu için işverenlerin çalışanlara her şeyi yapabileceği algısı yaratmıştır.
İş mahkemelerini oluşturmayan, tüm çalışanların tümünün sendikalı ve toplu sözleşme hakkına kavuşturacak yasal düzenlemeleri yapmayan hükümetler, işveren karşısında çalışanları sürekli ezilmeye, sömürülmeye, en büyük faturaları ödemeye mahkum etmişlerdir. Yıllardır her türlü vergi affı, avantajlar, hibeler, katkılar, fonlarla sermayeye destek yapan hükümetler, maalesef işverenlere tek yükümlülük yüklememiş, onların çalışanlara zulüm yapmasının yolunu açmışlardır.
Özellikle bu zor ve belirsiz dönemde kar marjını kısma yönüne gitmek yerine, işten çıkarılarak açlığa, yoksulluğa mahkum edilmek istenen TAŞEL ÇALIŞANLARI ve diğer çalışanların işten durdurulması, atılması derhal yasaklanmalıdır.
Bir kurumda kendi atadığı yönetim kurulunun en çok dayanışma istenen bir dönemde çalışanların işten çıkarılmasına göz yumması UBP-DP-YDP Hükümetinin büyük bir suçu olacaktır. Çıkarılan hiç bir pakette çalışanlara tek güvence açıklamayan hükümet, yapılara çanak tutmuştur.
Taşel çalışanlarına desteğimizin tam olduğunu belirtir, bir an önce yeni iş akidi imzalanarak çalışanların rahatlatılması gerektiğinin altını çizeriz. Bu dönemde sokağa atılacak, geliri durdurulacak tek bir çalışanın sorumlusunun hükümet olacağını belirtir, çalışanlarla dayanışmamızı yineleriz.
Tahir GÖKÇEBEL
Başkan
Yönetim Kurulu a.
