Kıbrıs Türk Toplumu yüzyıllardır Kıbrıs Adasında kendi dilini, kültürünü, yasayışını, geleneklerini, dinini korumuş ve bu günlere gelmiştir. Türkiye’deki hükümetler onların işbirlikçileri ve atadıkları 3. sınıf bürokratları Kıbrıs Türk Toplumuna sürekli hakaret etmeyi alışkanlık haline getirmişlerdir.
Sn İthal Müftü kendisini merkeze koyarak Kıbrıs Türk Toplumuna ders verdiğini sanarak konuşmaktadır. Kıbrıs’ta misyonerlik faaliyetleri ile Sünni İslam dayatması yaptığını itiraf ederken, tabuları kırdığından söz etmektedir. Sn. Müftü 2-3 yerden maaş alarak, lüks içinde yaşayarak din istismarlığı yapmaya devam etmektedir. Yaratılan ruhban sınıfında ayrıcalıklı biri olarak elbette işe yaradığını kanıtlamak zorundadır. Bunu yaparken keşke yüzyıllardan beridir bu adada benliğini koruyarak yaşayan bir topluma hakaret etmemeyi becerebilseydi.
Din adamı icraatlarını, mevkisini ve lüks hayatını korumak için kullanmamalıdır. Eğer din bir nüfuz kullanma, lüks hayatını garanti etme meselesine dönüşmüşse din olmaktan çıkmıştır. Eğer din emellerinizin bir aracı durumuna gelmişse politika malzemesine dönüşmüştür. Sn. Müftü keşke ayrıcalıklı hayatını koruma adına böyle yollara sapmasaydınız. Bir toplumun tabularını kırmak size mi kaldı? Keşke din istismarlığını bu şekilde açıkça yapmasaydınız? Bunu yapmanız iyi oldu ama gerçek niyetinizi ve size uygulatılan politikalarınızı Kıbrıs Türk Toplumuna göstermiş oldunuz. Tebrikler.
Tahir GÖKÇEBEL
Başkan
Yönetim Kurulu a.