TC’de ileri saat uygulamasına devam kararının ülkemizde de uygulanması kararı alan basiretsiz, iradesiz, halkından kopuk hareket eden işbirlikçi UBP-DP Hükümetinin halkın tüm karşı çıkışlarına rağmen yeni bir dayatmaya boyun eğmesiyle karşı karşıyayız.
Bu, geçen yıl yaşanan ve katliam gibi sonuç veren kazada ölen yurttaşlarımızın anısına saygısızlıktır.
Yollarımız karanlık ve tehlikelidir. Bu saat uygulaması ile binlerce insanımız, öğrencilerimiz zifiri karanlıkta yollara dökülecektir
Yıllardır kuzey yarım kürede yaşayan tüm canlıların güneşe olan uyumunu reddeden akıl ve bilim dışı bir uygulamadır.
Kazadan sonra hiç bir önlem alınmamasına rağmen halkı karanlıkta yollara dökmek Azrail ile işbirliği yapmak anlamına gelmektedir.
Bu uygulamanın yanlışlığında toplum birleşmişken bunda ısrar etmek Kıbrıs Türk toplumu üzerinde kapanmaz manevi yaralar açmak demektedir.
Saatleri yaz saatinde bırakıp, mesaileri denkleştirmeye çalışmak özel sektör, kamu, öğrenciler ve taşımacılığı inanılmaz kaoslara sürüklemektir. Gece karanlığında okula bırakılan birçok öğrenci her türlü tehditle saatlerce baş başa kalacaktır….
Dünyayla entegre olmaya çalışan bir toplumun dünyadan izole edilmesini kabul etmiyoruz. Uzun yıllardır uygulanan sistematik saldırı politikalarına karşı toplumsal varoluş mücadelesi vermeye kararlıyız.
1974’ten sonra TC hükümetleri tarafından sistematik olarak dayatılan ve ülkemizi yöneten birçok basiretsiz hükümet tarafından uygulamaya sokulan politikalar halkımızı canından bezdirmiştir. Tacizler, tecavüzler ve kriminal suçların her geçen gün arttığı, casinoların, gece kulüplerinin, kara para aklayanların, bet ofislerin, uyuşturucu ve insan kaçakçılarının ülkemizde cirit atması bu politikalarla içinden çıkılamaz bir noktaya gelmiştir.
Özelleştirme, nüfus politikaları ile demografik yapı bozulmuştur. Ekonomik paketler çare olma yerine göç etmeyi getirmiş, üretimi bitirmiştir. Peşkeş çekilen arazilerle çevre yok edilmiştir. Dayatma eğitim, sağlık, su, elektrik politikaları nitelikli temel kamusal hizmetleri bitirme noktasına getirmiştir. Siyasi, sosyal, kültürel ve dini dayatmalar ve toplum mühendisliği çabaları çok tehlikeli sonuçlara doğru hareket etmektedir. Ercan Havalimanı özel bir şirkete devredilmiş, KTHY, ETİ, Sanayi Holding, Turizm İşletmeleri, Ercan Havaalanı, Hemşirelik Yüksekokulu, DAİ, DAK ve daha birçok kurumumuz ortadan kaldırılmıştır.
Sendikal Platform olarak, Kıbrıs Türk toplumuna yeni bir dayatma anlamına gelen saat uygulamasını kabul etmiyoruz. UBP-DP hükümeti isterse bunu bir referandumla halkımıza sorabilecekken, sonucunu bildiği için yan yollara sapmakta kamuda, okullarda mesai saatleri ile çözüm ürettiğini sanmaktadır.
Topluma dayatılan ve yeni kurbanlar anlamına gelen SAAT DAYATMASINI kabul etmeyeceğimizi deklere ediyor, siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine ve toplumumuzun tüm kesimlerine birlikte hareket etme çağrısı yapıyoruz ve SEYİRCİ KALMAYIN diyoruz.
Hükümeti halka kulak vermeye davet ediyoruz. Tek bir insanımızın burnunun kanamasının bu hükümet anlayışının suçu olacağı bu adımdan vazgeçilmesi çağrısını yineleriz.
Bu uyarı algılanmazsa, toplum olarak hayır demek için ayağa kalkacağımızı bildiririz.
YETER diyoruz!
SEYİRCİ KALMAYACAĞIZ!
SENDİKAL PLATFORM
https://www.facebook.com/kibris.ktams/videos/1414567035293499/
