Sendikal Platform: “İrademizi İpoteğe Koyacak Paketlere İhtiyacımız Yoktur”

0
251

Bölünmüş adamızın kuzeyinde üretimi bitiren, ülkemizin doğal kaynaklarını sermayeye peşkeş çekerek toplumsal varlıklarımıza el koymayı teşvik eden, köle düzeni yaratıp emek sömürüsüne çanak tutan, gençlerimizin ülkeden göçüne zemin yaratan ve hepsinden önemlisi “para alan emir de alır” mantığına dayalı siyasi irademizi ortadan kaldıran TC’den dayatılan ekonomik paketlerden birisi daha toplumumuza bir lütuf gibi pazarlanmaya çalışılmaktadır.

1986 yılından beri adamızın kuzeyini dayatma paketlerle yöneten Ankara hükümetleri, yaşanan salgın hastalık döneminde adamızın kuzeyinde kurdurdukları siyasi yapının bir haftada çöktüğünü görmüşlerdir.

Sendikalarımız, paketlerin ekonomik gerekçeler ileri sürülerek tamamen siyasi dönüşüm için dayatıldığını her fırsatta ortaya koymuşlardır. Üretime, kooperatifleşmeye, temel insan hakkı olan eğitim ve sağlıkta kamuya dayalı sosyal güvenlikte ve vergi adaletinde eşitlikçi, demokratik, şeffaf, hesap verilebilen vatandaşın hizmetinde bir sosyal devlet anlayışının AB içinde Birleşik Kıbrıs çözümü ile kalıcı hale geleceğini her fırsatta vurguladık.

Sadece Türk Lirası kullanmanın bile paketlerle gelen paranın çok üzerinde bir enflasyon ve faiz vergisi ile kat kat fazlasını toplumdan aldığını, fakirleşmeye ve göçe sebep olduğu gerçeğini yaşayarak öğrendik. Bununla birlikte anavatan-şükran edebiyatı ile TC yetkililerine biat eden politikacılarımıza verilen paranın her kuruşunun Kıbrıs Türk Toplumunun hanesine borç yazıldığını, Crans Montana’daki görüşmelerde 22 milyar TL’lik borcumuz olduğunu TC yetkililerinin görüşme masasına getirdiklerini bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bu borç adamızın kuzeyini koloni haline getirmek için uğraş veren TC’li yetkililerin bizim için harcadıklarını söyledikleri miktardır. TC’nin izlediği nüfus taşıma siyaseti nedeni ile hastaneye, okula ihtiyaç varken 33 milyon Dolar harcayıp inşa edilen Hala Sultan Camisi’nin masrafını bile Kıbrıs Türk Toplumu’nun sırtına borç diye yüklemek ve bunu görüşme masasına taşımak TC’li yetkililerin hazırladıkları paketlerin Kıbrıs Türk Toplumuna bakışını özetlemektedir.

TC’li yetkililerin adamızın kuzeyinde kurdurdukları ve tüm dünya tarafından TC’nin alt yönetimi olarak tanımlanan siyasi yapının sürdürebilirliği yoktur. Bu gelen paketle birlikte her daireye atanacak kayyumlarla yönetimin gerçekleşeceği açıkça yazmaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi yapılan bu sözde dopinge UBP-HP hükümet yetkilileri ve bazı siyasi partilerimizin sevinç çığlıkları atması daha da acıdır. Başkalarının kuklası olma uğruna koltuk kavgası yapmanın yarattığı kör siyasetin Kıbrıs Türk Toplumuna vereceği hiçbir şey yoktur.

Paketlerle siyaset dayatıp, adamızın kuzeyini koloni haline getirenlerin, “para veriyoruz biat edin” yalanını şiddetle reddeder, Kıbrıs Türk Toplumunun para ile satın alınamayacağını vurgularız.

Bizim mücadelemiz Kıbrıs Türk Toplumunun toplumsal varoluşu temelinde bağımsız, kendi kendini yöneten, siyasi iradesine ve toplumsal eşitliğine saygı duyulan, barış içinde Birleşik Kıbrıs’ı yaratmaktır.

Sendikal Platform, paketlere alternatif olarak siyasi ve ekonomik görüşlerini 18 Ağustos 2018’de yaptığı geniş katılımlı bir toplantı sonucunda oluşturduğu raporla tüm siyasi partilere ve dönemin hükümetine iletmiştir.

Kıbrıs Türk Toplumunun kendini yönetecek bilgi, beceri ve potansiyeli vardır.

Bizim irademize ipotek koyacak paketlere ihtiyacımız yoktur.

 

Saygılarımızla.

 

 

Sendikal Platform