2 Mart 2020 Pazartesi günü 14:00’te KTÖS’te kaçak işçilik ve insan kaçakçılığı konusunda sendikal platform olarak basın toplantımız gerçekleşti.
Ortak Basın Açıklaması
Yıllardan beridir ortaya koymamıza rağmen devlet yetkililerinin önlem almadığı insan kaçakçılığı ve sendikasız güvencesiz çalıştırma konusu, geçtiğimiz hafta bir grup yabancı emekçinin eylemi ile yine gündeme gelmiştir.
Adamızın kuzeyinde ucuz emek sömürüsü,
kölelik düzenini aratmayacak noktaya varmıştır.
Buna bağlı olarak organize bir şekilde, patronlara köle sağlamak için insan kaçakçılığı yapıldığı açıktır. Geçtiğimiz hafta adam başına 6 bin Euro karşılığı adamızın kuzeyine getirilen Bangladesh ve Pakistan uyruklu 250 emekçi protesto eylemi gerçekleştirerek uğradıkları haksızlıkları dile getirmişlerdir. İnsan kaçakçıları binlerce Euro karşılığı bu insanları adamıza getirdikten sonra onları patronlara teslim etmekte, patronlar da pasaport ve kimliklerine el koyarak, insanlık dışı koşullarda barınmalarını sağlayarak, çok uzun saatler, çok düşük ücrete, sigortasız ve güvencesiz çalıştırmaktadırlar.
Düzensiz ücret yanında ücretsiz angarya çalıştırmak da alışkanlık haline gelmiştir.
Son yaşanan olayda maaş ve ücretlerini alamayan 250 emekçi sokaklara çıkmış ve şikayetlerini devlet yetkililerine aktarmışlardır. Bu olayda şikayeti yapan emekçilerden iki tanesi çalışma izinleri olmadığı ve ülkede izinsiz bulundukları için tutuklanıp hapse atılırken, onları bu adaya getiren insan kaçakçıları ve köle gibi çalıştıran patronlara hiç dokunulmamıştır.
Konu ile ilgili olarak Kıbrıs Türk Barolar Birliği ve Kıbrıs Türk İnsan Hakları Vakfı devreye girmiş, gerek hukuksal destek gerekse insan kaçakçılığı boyutunda resmi girişimler devam etmektedir.
Anlaşılan odur ki, kuzey Kıbrıs’ta şirket görünümü altında faaliyet gösterip, Banladesh, Pakistan ve uzak doğu ülkelerinden köle pazarı için organize bir biçimde adamızın kuzeyine para karşılığı insan getirilmektedir. Binlerce insanı adamızın kuzeyine taşıyanların, Çalışma Bakanlığı ve Polis örgütü tarafından bilinmemesi, ise akıllara bu işlerin devlet eli ile yürütüldüğü sorusunu getirmektedir.
Özellikle Ercan Havaalanı’ndan girerken ve Çalışma Bakanlığı’ndan ön izin alınırken, kimler bu konuda göz yumarak binlerce insanın adamıza girişini sağlamakta ve hangi kişi veya şirketler bu insan ticaretine dahil olmaktadır? Polisin olayı ciddiye alıp, ilgili soruşturmayı ileriye taşımasının takipçisi olacağımızı vurgularken, sermaye örgütlerinin konuya sessiz kalmasını ise ilgi ile izlemekteyiz.
Ticaret yapmak için Ticaret Odası’na, sanayici olmak için Sanayi Odasına, esnaf olmak için Esnaf Odası’na, avcı olmak için av derneklerine üye olmayı yasal zorunluluk yapan, sıra emekçilerin sendikalara üyeliğine gelince her türlü engeli çıkarmaktadırlar.
Dünya’nın bize ambargo uyguladığının arkasına saklanarak insan ticareti ve kölelik düzenini adamızın kuzeyinde olağan hale getirenler bilmelidir ki iki elimiz yakalarında olmaya devam edecektir.
Saygılarımızla
Sendikal Platform