Temel bir insan hakkı olması gereken vicdani ret hakkının kendisine de tanınmasını talep eden, bunun için mücadele eden YKP örgütlenme sekreteri Murat Kanatlı’ya karşı militarist rejimin linç girişimini şiddetle kınıyoruz. Askeri mahkemede bir sivilin yargılanarak cezalandırılmasının bu rejimin yurttaşlarına patronun kim olduğunu gösterme gayretinden öte, faşizan, baskıcı bir içerik taşıdığının altını çiziyoruz.
Kıbrıs’ın kuzeyinde yaratılan rejimin egemen gücünün temel insan haklarının kullanılmasını ortadan kaldıran bu kısıtlamasını, demokrasiye indirilen başka bir darbesi olarak görüyoruz. Barış adına, silah kullanmayı, savaş hazırlığı yapmayı reddeden Murat Kanatlı’nın demokratik eylemine karşı işgal koşullarında olduğu kelepçe takılması, adanın kuzeyinde yaratılan antidemokratik rejimi bir kez daha deşifre etmiştir. Aynı zamanda egemen sınıfın sözde demokratik yasaları beş yüz Türk Lirası para cezası ile, on gün hapis süresini aynı kefeye koyarak yargı bağımsızlığının sınırlarının olduğunu açıkça göstermiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bir düşünce ve ifade özgürlüğü, bir insan hakkı olarak tanıdığı vicdani ret kararını bir suç olarak karar altına alan bu mahkeme kararını tanımıyoruz ve Murat Kanatlı’nın mücadelesini selamlıyoruz.