Toplum olarak sağlık endişesini had safhada yaşadığımız, ekonomik yönden çöküşte, geçim ve ekmek derdinde olduğumuz bu günlerde, ne yazık ki gündemimizi ‘külliye’ gibi ithal konular meşgul etmekte, bu ülkede sanki çözülmesi gereken hayati bir çok sorun yokmuş gibi suni gündemler yaratılmaktadır!
İnşa edileceği “MÜJDE”li bir haberle duyurulduğundan itibaren toplumda kabul görmeyen külliye düşüncesi, Kıbrıs Türk toplumuna rağmen hayata geçirilmeye çalışılmaktadır.
Halkın borç batağında olduğu, markete adım atmaya korkar hale geldiği, esnafın üreticinin iflasın eşiğinde olduğu, binlerce vatandaşın güneyde çalışmak için iş başvurusunda bulunduğu böyle bir dönemde, değeri yüz milyonlarla ifade edilen ‘yavru’ külliye ve saray yapımı için harekete geçmek bu halkla dalga geçmek değil de nedir?
Külliye ve saray için harcanacak olan meblağ ile kaç tane okul, hastane, park inşa edilebilirdi, hesapladınız mı? Halkının eğitimini, sağlığını, refahını, güvenliğini önemsemeyenler yeni saray ve külliyeye yerleşince ‘itibar’ sahibi olacaklarını mı zannediyor?
İtibarın bina ile değil, demokrasi, insan hakları,
hukukun üstünlüğü, adalet, vatandaşların yaşam standardı
ile ölçüldüğü ne zaman farkına varılacak?
Yoksa kendi halkının içinde bulunduğu çıkmazı görmezden gelip saraylarda yaşayan başka liderlere mi özenilmektedir?
Toplumumuzun içinde bulunduğu çıkmazı, çaresizliği, tükenmişliği, umutsuzluğu görmezden gelip, israf abidesi külliye derdine düşenler, egemen ve bağımsız devlet kavramlarını şiar edinip başkasına el avuç açmayı içine sindirenler, yarattığınız çarpık düzene karşı KTOEÖS olarak KÜLLİYEN mücadele etmeye devam edeceğimizi biliniz.
Duygu GEYLAN
Örgütlenme Sekreteri
Yönetim Kurulu (a.)
