Kıbrıs açıklarında sismik arama faaliyetlerinde bulunan Barbaros Hayrettin Paşa gemisine Güney Kıbrıs’tan telsizle ‘münhasır alan ihlali’ uyarısı yapılmış ve bu gemiden ‘mehter marşı’ ile cevap verilmiştir. Kıbrıs Türk Toplumunun hukuksal haklarını göz ardı edenler, şimdi de savaştan medet umar duruma gelmiştir.
Adamızda çözüm ve barışın sağlanması için yıllardır mücadele eden, savaşın çirkin yüzünü, acımasızlığını görmüş ve asla bir kez daha görmek istemeyen biz Kıbrıslılar böylesi bir ‘savaş çığırtkanlığı’ yapılmasını şiddetle kınıyoruz.
Kıbrıslılara ait olan doğal kaynaklarla ilgili, uluslararası hukuk ve anlaşmalarını hiçe sayarak adada barış ve huzur ortamı yaratılması mümkün değildir. Ne AKP’nin, ne de Rum hükümetinin kıta sahanlığı hak iddiasını Kıbrıslı Türklerin hukuki varlığı üzerinden yapması, ama Kıbrıs Türk Toplumunu yok sayması kabul edilemezdir!
Bunun yanında, dayatma politikalarla, nüfus taşıyarak, toplumsal varlıklarımızı peşkeş çekerek, siyasi irademizi gasp ederek, eşit ortak olması gereken toplumumuzun siyasal, kültürel, ekonomik olarak yok oluşa sürüklenmesi kabul edilemezdir!
Bu dar politikalar, Lahey’de de Kopenhag’da da sürecin kaçırılmasına ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek taraflı AB üyesi olmasına neden olmuştur.
Kıbrıs’ta çözümü ve hukuksal zeminde statüyü başarmak zorunludur, ancak yine savaş ve entegrasyon çığırtkanlığı yapılmaktadır. Hiç kimsenin savaş çığırtkanlığı ile Kıbrıslı Türkler üzerinden siyaset yapmaya hakkı yoktur!
İçinde bulunduğumuz sürece Kıbrıs Rumları da daha geniş çerçeveden bakmalıdır. Aksi takdirde yaşanacak olanların diyetini tüm Kıbrıslılar ve bölge halkları olarak ağır ödeyeceğiz ve uzun vadede birlikte kaybedeceğiz.
Kıbrıs’ta çözüme acil ihtiyacımız olduğunu bir kez daha vurgular, adamızda çözüm ve kalıcı barışın gerekliliğinin bir kez daha altını çizeriz!
Selma EYLEM
Başkan
Yönetim Kurulu (a.)
