Ülkemizde son yılların en karanlık dönemi yaşanmaktadır. Umutların yerle bir edildiği, geleceğe dair karamsarlığın doruğa çıktığı ve bu ülkeyi vatan sayan herkesin çocuklarının geleceğiyle ilgili endişeye kapıldığı en saygısız, seviyesiz dönemden geçmekteyiz.
Dövizin artışı ve hayat pahalılığı ile alım gücü düşen halk bir yandan nasıl geçinirim, eve nasıl ekmek götürürüm, banka borçlarını, faturaları ne yapacağım, elektrik, benzin ve döviz artışıyla nasıl baş ederim, evin kirasını nasıl öderim diye kaygılanıp, psikolojik, ruhsal ve sinirsel dengesini korumaya çalışırken, diğer yandan imzalanan “Teslimiyet Fermanı” ile ülkenin anahtarını ve iradesini devredenleri ve böylesi zor dönemde Kıbrıslı Türklere bunu reva görenleri dehşetle izlemektedir.
Ne acıdır ki halkla dalga geçercesine, adına “İşbirliği Anlaşması” denerek, gider azaltacak tedbirler alınacağı “reformlar” yapılacağı yazılan belgede okul yapımı için 3 Milyon TL bütçe ayrılırken, saray yapımı için 620 Milyon TL ayrılarak halkın bunu kabullenmesi beklenmektedir.
Sizin “Reform” anlayışınız, “gider azaltma” tedbiriniz bu mudur?
Yazdıklarınız, söyledikleriniz birbiriyle çelişki içermiyor mu?
İmzalanan belgede “Adada asli unsur olarak Kıbrıslı Türklerin varlığı Türkiye’nin vazgeçilmezidir” diyorsunuz ancak azınlık konumuna düşürüldüğünü ve her türlü demokratik hakkının elinden alınmakla karşı karşıya bırakıldığını görmüyor musunuz?
1960 Antlaşmalarından doğan hakla Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken imzalanan “Askeri İttifak” ve “Garanti Antlaşmasından” doğan hakla Türkiye burada değil midir? Kıbrıslı Türklerin bu adada yüzyıllardır var olma savaşı verdiklerini bilmiyor musunuz?
Yüzyıllardır bu adada yaşayan biz Kıbrıslı Türkler, hoşgörü, saygı, anlayışla, demokrasiye saygılı, laik değerlerimize, irademize, örf, adet, kültür, geleneklerimize, yaşam alışkanlıklarımıza, inançlarımıza saygı bekliyoruz.
Müdahale etmekten, değiştirmeye çalışmaktan, kendinizce terbiye vermekten VAZGEÇİN!
Sivil toplum örgütlerinin ve sendikaların gerçek demokrasilerin en önemli unsuru ve vazgeçilmezi olduğunu idrak edin ve saldırmaktan vazgeçin! Yürüttüğünüz Kıbrıs politikasının Türkiye’nin ve Kıbrıslı Türklerin çıkarlarını korumadığının farkında değil misiniz?
Bilinmelidir ki: imzalanan protokolü kabul etmeyeceğiz!
Bilinmelidir ki: satır aralarına gizlemeye çalıştığınız niyet ayan beyan ortadadır!
Bilinmelidir ki: bu topluma, yaşam tarzına geleneklerine, alışkanlıklarına, kültürüne, benliğine, iradesine yapılmaya çalışılan her müdahale çok sert ve güçlü bir şekilde ters tepecek, bu ihaneti toplumuna yapan kuklalara karşı halk gereğini yapacaktır!
KIBRISLI TÜRKLER KENDİNE BİÇİLEN BU GÖMLEĞİ GİYMEYECEKTİR!
YAPANLARI DA VE YAPTIRANLARI DA AFFETMEYECEKTİR!
Ozan ELMALI
Başkan
Yönetim Kurulu (a.)