2020 Haziran’ından itibaren 3 kez yapılacağı yayımlanan Öğretmenlik , Atölye şefliği sınavların 3. kez belirsiz bir tarihe ertelenmesi kabul edilemezdir. Bu süreçte birçok sınav ve terfi uygulaması yapılmış, tüm kapanmalar ortadan kaldırılmış, okullar, casinolar, gece kulüpleri vs. açılmış ama bu sınavlar bir türlü yapılmamıştır.
Önlemler alınarak, PCR testli bu sınavların güvenceli yapılabilme şansı olmasına, defalarca yaptığımız eylem ve uyarılara rağmen 370’ten fazla öğretmen adayı partizanca, tamamen geçici, hiçbir kriter aranmaksızın, üstelik maaşları geciktirilerek, emekleri çalınarak istihdam edilmiş, KHK hükümete partizanlığında destek olmuştur.
Bu arada 150 den fazla TC’den öğretmenin de çifte maaşla istihdamına devam edilerek sınavlara başvuran 1950 öğretmen adayı ise aylardır göçe, belirsizliğe, psikolojik yıkıntıya sürüklenmiştir.
AKP ile protokol imzalayan UBP-DP-YDP Hükümetinin tavrı ile paralellik arz eden KHK’nın bu duruşu tamamen bilinçli bir politikanın eseridir. Kamu görevlilerini hedef yapan, kamu hizmetlerinin kadrolarını atamayan, sağlığı, eğitimi ulaşılamayan kılan, niteliğini azaltan uygulamalar bilinçli yapılmaktadır.
Sürekli kamuya, Kamu Hizmetlerine saldıran büyük Şirketler , Sermaye, Holdingler aslında Eğitim, Sağlık gibi hizmetlerin ticarileşmesi, bundan büyük paralar kazanmaya başlamaları ve bu alandan Devleti atanmış, Kayyum Hükümetler eliyle aradan çıkartmak istemeleri niyeti vardır.
Bugün, eğitimde, sağlıkta kamu kaynakları hükümet eliyle özel şirketlere aktarmaktadır. Kamu hizmeti yapan kamu görevlilerine, haklarına sürekli saldıran, kadroları boş bırakan kambur diye gösteren, kaynak aktarmayan, yatırım yapmayan, itibarsızlaştıran ‘hükümet-sermaye-yandaşlar’ korosu bu politikaya hizmet etmektedir.
AKP’nin Kayyum Hükümetimizle imzaladığı pakette;
- HP’nin kaldırılması
- Toplu Sözleşmenin kaldırılması
- Atanmış Cumhurbaşkanına saray yapılması
- Sendikalar Yasasının değiştirilerek yandaş sendikaların güçlendirilmesi
- Grev ve referandum Yasasında değişiklik yaparak eylem dahil yapılamaz duruma getirilmesi
- Külliyelere , yandaş vakıf ve derneklere, EBA gibi yandaş şirketlere TC Elçiliği vasıtasıyla kaynakların aktarılması
- TC’den getirilip Kıbrıslı Türklerin kurumlarının başına atanan bürokratlar yetmezmiş gibi memur atamasının yolunun açılması sağlanmak istenmektedir.
Çalışanların haklarına, saldırmak, örgütlülüklerini dağıtmak yandaş örgütler kurulurken muhalif sendikaları itibarsızlaştırmak amaçlanmaktadır.
Sn. Erdoğan TC’de yaptıklarını buraya da getireceğini söylemiştir.
Yandaş havuz medyası, ideolojik vakıf, derneklere kurdurulmuş ilahiyat, külliye, camiler ve bağlı kurumları oluşturulmuştur. Atanmış olan kayyumlar vasıtası ile ülkeye dayatılan ideolojik iktidar-yandaş-şirket üçgeni için parçalar tamamlanmaya çalışılmaktadır. Bu ülkede iki bine yakın öğretmen adayının atanma sınavları iptal edilip bu gençler işsizliğe, göçe, partizanlığa mahkum edilirken TC’den protokollerle öğretmenler gelmesi bu politikaların eseridir.
SUSMAYACAĞIZ, BU GÖMLEĞİ GİYMEYECEĞİZ.
KHK’NIN BU POLİTİKALARA TESLİMİYETİNE SEYİRCİ KALMAYACAĞIZ.
Tahir GÖKÇEBEL Başkan Yönetim Kurulu a.