Okullarımız 24 Ağustos’ta açılmıştır. Tüm okul yöneticilerimiz, öğretmenlerimiz, denetmen, uzman eğitimcilerimiz, öğrencilerimiz, velilerimiz bu süreçte canla-başla, ekstra emek harcayarak, gecelere kadar çabalayarak eğitimde kalmaya çalışmaktadır. Tüm eğitim paydaşları belirsizlikler, eşitsizlikler, desteksiz bırakılmaları, çaresizliğe itilmeleri ile psikolojileri bozulmuş durumdadır. Günübirlik alınan kararlar eşitsizlikleri, belirsizlikleri artırmakta, güveni azaltmakta psikolojileri daha da bozmaktadır.
Eğitim ancak yüz yüze yapılır. Okul sosyal, yaşayan bir varlıktır.
Öğretmen ve öğrencilerin bu sosyal yuvada yaptığı etkinlik, iletişim, sosyalleşme, sportif, kültürel, akademik … faaliyetler, derslerin tümü eğitimdir.
Sağlıklı bireyler, sağlıklı bir gelecek için yüz yüze eğitimin yapılmasının şartlarının korunması gerektiğini hep ortaya koyduk. Karantinasız girişlerle, bilimsel olmayan kararlarla çocuklarımızın yüz yüze eğitim hakkını çalanlar, bu durumdan ders almışa benzememektedir. Toplum sağlığını hiçe sayan kararlarla bugün genç ölümlere yol açanlar aynı hatalara devam ederek toplumumuzun sağlık ve güvenlik tehdidini daha da artırmaya devam etmektedir.
UBP-DP-YDP hükümetine ve Eğitim Bakanına soruyoruz:
1-Salgıla baş edebilmenin tek umudu görülen aşılama konusunda net bir takvim ve program ortaya koymadığınızın farkında mısınız?
2-Şirketlere eğitim peşkeş çekilirken kendi yarattığımız moodle sisteminin altyapısının geliştirilmediğinin, hala uzaktan eğitime erişemeyen % 20’ye yakın öğrencimizin olduğunun farkında mısınız?
3- Şu anda kapanalım, açılalım kararlarını, sürelerini, verileri değerlendirip nihai karar veren Üst Kurul mu? Bu kararları planya makinasından geçirilip bazı çevreleri memnun edecek şekle sokan hükümet mi almaktadır?
4- Mutasyondan bahsedildiği, sağlık altyapımızın yetersizliği ile kapanmak zorunda kaldığımız bu günlerde yurt dışından uçaklar dolusu 17.550 öğrenci taşınması kararını veren kim? Hangi bilimsel veriler, hangi hazırlıklardan sonra bu karar üretilmiştir?
5- Gelecek olan öğrencilere sunulacak karantina şartlarını kim ödeyecek? Bu öğrencilerden aşılanmaları istenecek mi?
6-Ekonomi gerekçe yapılarak diyet sadece dar gelirli, işsizlere yüklenerek mi götürülecektir? Dayanışmadan sadece bordro mahkûmları mı anlaşılmaktadır? Milyarlarca lira servet sahiplerine, bakanlara ve milletvekillerine sıra hiç gelmeyecek mi?
7- Bizim yurt dışına göndereceğimiz yüksek öğrenim öğrencilerimize gidecekleri ülkede sorun yaşamasın diye aşılama düşünülüyor mu?
8- Eğitim Bakanının tüm öğretmenler aşılanarak yüz yüze eğitime başlanacaktır açıklaması hükümet kararı mı? Eğer hükümet kararı ise 20.500 öğretmen ve eğitim emekçisini aşılayarak öğrenci ve diğer paydaşlarla birlikte en az toplumun yarısını sokağa çıkarma kararı hangi bilimsel kurulda alınmıştır?
Okullar yüz yüze eğitime başlamalıdır. Bunun için toplum sağlığını ve güvenliğini bilimsel yol ve yöntemlerle, desteklerle, katılımcılıkla, dayanışmacı ve güven veren kararlarla hareket eden bir HÜKÜMET ANLAYIŞINA ihtiyaç vardır.
Bazı çevreleri memnun etmeye çalışan ve bugüne kadar aldığı kararlarla süreci yönetemeyen UBP-DP-YDP hükümetinin aynı hatalarla süreci götüreceği anlaşılmıştır. Kriz olduğunu kabul etmeyen kriz şartlarına bağlı reel kararlar yerine bazı çevreleri memnun etmeye çalışan bu hükümet anlayışı ile krizden çıkacak, toplum sağlığını koruyacak karar alması beklenmemelidir.
Tahir GÖKÇEBEL
Başkan
Yönetim Kurulu (a.)