Ülkemizde dayatma, baskı ve empatiden yoksun zihniyet her alanda gittikçe yaygınlaşmakta ve maalesef Eğitim Bakanlığı da bu konuda geri durmamaktadır.
“Ben yaparım, bize verilen budur, yapacak bir şey yoktur” diyerek eğitimi daha iyi noktaya nasıl getiririz değil, hakları nasıl budarım, nasıl daha fazla öğretmen tasarruf ederim anlayışıyla planlama yapmadan, öngörüden uzak, sonuçlarının ne olacağını uyarmamıza rağmen kayıtsız kalarak bir emir eri gibi itaat etmekte, doğruyu söylemekten geri durmaktadırlar.
Eğitim Bakanlığı bir yandan pandemi dönemi ve sonrasında tüm öğretmenlerin nasıl özveri ile emek harcadıklarını söyleyip onlara teşekkür ederken, diğer yandan tam tersine yapılan öğretmen emeğini değersizleştirmekte, görmezden gelmekte, hiçleştirmektedir.
Çağdaş eğitim anlayışı okullarımızda sanat, tiyatro, kültürel ve sportif faaliyetler nasıl yaygınlaşır diye düşünmeyi, koşulları yaratmayı söylerken, KKTC Eğitim Bakanlığının bu faaliyetleri ortadan kaldırmaya yönelik anlayışını üzülerek izliyoruz. Okullarda bu faaliyetlerin daha da yaygınlaştırılmasının tedbirlerinin alınması gerektiğini, çocuklarımızın pandeminin olumsuz etkilerinden sportif, kültürel ve sosyal faaliyetlerin yaygınlaştırılmasının ile kurtulabileceğini bilmelerine rağmen, bu duruma kayıtsız kalmakta, bu anlamda olumlu tek bir adım atmamakta, aksine olanı da ortadan kaldırmaya çalışmaktadır.
Üzülerek görüyoruz ki eğitimi yöneten anlayış toplumdan,
okullardan eğitimden kaygı duymayan bir anlayıştır.
Kamu Hizmeti Komisyonunun Eğitim Bakanlığına 17 Mart 2022 tarihli gönderdiği yazıda yeni eğitim yılında okulların öğretmensiz açılmaması için öğretmen sınavlarının planlandığı belirtilmiş ve 1 Temmuz 2022’de öğretmen nakillerinin tamamlanarak KHK’ye gönderilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Soruyoruz:
- Milli Eğitim Bakanının bundan haberi var mıdır?
- Şu ana kadar öğretmen nakillerine başlanılmadığının farkında mıdır?
- Öğretmen nakillerini ne zaman başlatmayı düşünüyorsunuz?
- Sizin yeni eğitim yılında okulların öğretmen eksiği olmadan açılması gibi bir derdiniz var mı?
- Nakillerin başlayabilmesi için yeni okulların açılıp açılmayacağı, hangi öğrencilerin bu okullara gideceği?
- Kapsam bölgesinin ne olacağını çalıştınız mı?
- Yeni okulların açılması için sizin sorumluluğunuzda olan yol, su, elektrik altyapıları için sorumluluğunuzu yerine getirebilecek misiniz?
- Hayırsever vatandaşların yaptığı binalar hazır olduğu halde sorumluluğunuzu yerine getirmediğiniz için bu okullar açılamayacak ve çocuklarımız 45 kişilik sınıflarda eğitimlerine devam mı edecektir?
- Yoksa tüm bunlar kamusal eğitim hizmetlerinin kötü gösterilip özel eğitim kurumlarının müşteri kaybetmemesi için mi planlanıyor?
Öğretmenlerin yasal haklarının olduğu öğretmenler yasasında yer alan;
- Her okulda bölüm şefi- atölye şefi bulunacaktır
- Her sınıfta 40’tan fazla öğrenci bulunmayacaktır
- Her öğretmen 250’den fazla öğrenciye ders vermeyecektir
ifadeleri yıllardır sizler tarafından görmezden gelinmektedir. Okullara bölüm şefi atanmıyor, sınıflar 40 kişiyi aşıyor, öğretmenler 250 öğrenciden fazla öğrenciye ders veriyor, siz ise tüm bunları “imkânlarımız ölçüsünde” yapıyoruz diye açıklıyorsunuz.
O zaman sizlere söylüyoruz, mademki imkân yok:
- Saray yapmayınız!
- Danışman atamayınız!
- Dış Temsilciliklere aktarılan parayı kamusal hizmetlere ayırınız!
- Müşavir yaratmayınız, olanları çalıştırınız!
- Kalkınma Bankasının alacaklarını tahsil ediniz!
- Yandaşlarınıza torpilden vazgeçiniz!
- Kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alınız!
- Vergi adaleti sağlayınız!
- Ayrıcalıklı şirketlere onlarca yıldır uyguladığınız muafiyetleri kaldırınız!
- Ultra lüks zenginlerden servet vergisi alınız!
Bu toplumu ahmak yerine koymaktan,
Şov yapmaktan,
Tutarsız davranmaktan vazgeçiniz!
Ozan ELMALI
Başkan
Yönetim Kurulu (a.)