Gelir dağılımının bozulduğu, fakirleşmenin çoğaldığı, alım gücünün düştüğü, toplumsal bölüşüm adaletsizliğinin arttığı ülkemizde KAMUSALLIK çok daha önem kazanmıştır. İnsanların doğuştan eşit doğduğu ancak olanaklar, ulaşılamayanlar yüzünden sınıfsal tabakalaşmada uçurumların oluştuğu kapitalist sistemde toplumsal eşitliği sağlamaya çalışan yegâne kavram “kamusallıktır”.
Toplumsal eşitsizlikleri dengelemeye çalışan, fakirlere dayanma gücü veren
KAMUSAL ALANLAR sosyal devlet anlayışıyla korunmalı,
KAMUSAL HİZMETLER nitelikli ve ulaşılır hale getirilmelidir.
Gittikçe derinleşen sınıfsal eşitsizlikler ancak bu şekilde azaltılabilir. Toplumların gittikçe ASİLZADELER ve KÖLELER olarak ayrılmasını tetikleyen kapitalist yapıyı dengeleyen en önemli unsur; kamusal eğitim, sağlık, kamusal parklar, denizler, alanlar, kurumlar vb. kamusal imkanlardır.
Komik veya hiç vergi ödemeyen multi birkaç zenginin karları devlet bütçesini geçerken, geniş kesimler açlığa mahkûm edilmiştir. Buna rağmen Kamu Kaynakları sürekli yerli ve yabancı bu doyumsuzlara aktarılmaya devam etmektedir.
Anayasamızın 38. maddesine göre kıyılar açıkça kamu malıdır. Kamu malı olan kıyılara yüz metreden yakın inkişaf yapılması yasaklanmıştır. Eski yapıların dahi gözden geçirilerek kıyılara erişimin engellenmesi, kamu yararı olmadan özel şahıslarca, şirketlerce kıyıların, denizin halka kapatılması yasaklanmıştır.
Yaratılan zenginler, yandaşlar ve yağma, talan düzeni anayasal yapıya tecavüz edilmesi anlamı taşır. Devlet otoritesini kullanan siyasi erk yıllardır bu tecavüze yardımcı olmakta, aracılık etmektedir. Bugün denizler, dağlar, limanlar, doğa, tarım-orman arazileri, halkın malı kurumlar yerli, yabancı sermayeye peşkeş çekilmiştir.
Halkın nefes borusu sürekli daha çok sıkılmaktadır.
Halkımız haklarına, kamusal değerlerine sahip çıkmalıdır.
Doyumsuz sermayeye ve işbirlikçilerine dur demelidir.
KTOEÖS bu bağlamda Girne Belediyesinin son kıyılarının da peşkeşini durdurmak ve kamuya kazandırmak için verdiği mücadeleye tam destek vermektedir. Kamusal alanların, malların, kurumların yabancı şirketlerin, sermayenin elinden alınmasını, kamusal hizmetlerin nitelikli hale getirilmesinin, ulaşılır yapılmasının önemine dikkat çekmektedir.
Sanayi Holding, KTHY, Peyak, Eti, Hava Limanı, Su, Telefon, Elektrik, Eğitim, Sağlık …vs kamusal olmaktan çıkarılıp zenginlere peşkeş çekilmesi sonuçlarının halkımıza dayattıkları ortadadır. Bu yüzden özelleştirme yerine KAMULAŞTIRILMA politikasının önemini tekrar hatırlatmakta yarar vardır.
Tahir GÖKÇEBEL
Genel Sekreter
Yönetim Kurulu (a.)
