AKP’nin kuklası UBP hükümetinin özelleştirme politikaları ile ülkemizde kamu malları ve kamusal hizmetler Türkiye sermayesinin eline geçmiştir veya geçirilmektedir.
Sosyal Devletten vazgeçilmiştir. Devlet kamusal harcamalara para ayırmaktan vazgeçmiştir. Taşeron özel şirketler için sağlık, eğitim, temiz su gibi temel ihtiyaçlar metalaşmış, çok kar elde edilen mallar durumuna getirilmiştir. Çalışanların hakları, ücretleri, güvenceli çalışma koşulları, emeklilik süresi, adaletli vergi sistemi, sosyal güvenlik konularında haklar budanmıştır. Yaşam ve çalışma koşulları zorlaştırılmış, nitelikli istihdam ortadan kaldırılmış, torpille istihdam yapılmış, asgari ücret sefalet ücretine dönüştürülmüş, çalışanlar arasında yeni yasalarla eşitliksizler artırılmış, sendikal ve diğer haklar budanmış, kamu hizmeti bütçeleri düşürülmüştür.
Toplumsal barış tehlikededir. Hükümet edenler halkına ihanet etmeye devam etmektedir. Geçirilen yasalarla çalışanı, emekliyi, esnafı yarı yarıya fakirleştiren, kurumlarını peşkeş çeken, toplumun varlığını tehdit eden hiçbir sorunu çözme başarısı gösteremeyen, kukla UBP Hükümeti aldığı talimatlar, imzaladığı protokollerle yeni yasalar geçirip hak budamaya devam etmektedir. Hükümet halkına sırtını dönmüş ve halkın iradesini kaybetmiştir ancak hakları budama kararı alma yetkisini kendinde görmektedir.
UBP hükümeti, kendisini orda tutan otoriteyle, polis baskısı ile halkın malına, parasına, zenginliklerine el koymaya devam etmektedir. Hırsız gibi kararlar alarak, yasalar değiştirerek, İşçinin Kıdem Tazminatını da kaldırılmak istemektedir. Çalışanların haklarını ortada kaldıran UBP hükümeti AKP’nin akıl dışı ekonomik paketini uygulayarak koltuklarını koruma derdine düşmüştür. Sosyal Güvenlik Yasası, Göç Yasası, Eşel Mobilin kaldırılması, Af Yasası, Vatandaşlık Yasası, Kamu Görevlileri Yasası, İhtiyat Sandığı, Sosyal Sigortalar, Sosyal Güvenlik (Değişik), özelleştirme Yasa tasarıları hızla meclisten geçirilmiştir. Sıra işçinin Kıdem Tazminatına gelmiştir. Meclis ve Bakanlar Kurulu kendi halkını katletmek isteyen hain birer kurum haline gelmişlerdir.
Halkımızın artık kabuklarını kırma zamanı gelmiştir. Sürekli saldırılar karşısında savunma yaparak gözü dönmüşlerin engellenemeyeceği anlaşılmalıdır. Halkın her kesimi esas saldırının Kıbrıslı Türk Toplumunun varlığına yönelik olduğunu algılamalıdır. Sendikalar en geniş birlikteliği yaratarak bir Emek Cephesini oluşturmayı başarmalıdır. İşçi, memur, öğretmen, doktor ve tüm çalışanlar, işsizler, kadınlar, gençler omuz omuza bu kaderi değiştirmelidir. Dayatana da, işbirlikçilerine de kararlılıkla karşı çıkılmalıdır. KTOEÖS işçinin kıdem tazminatını kaldırmak isteyenlere direnen işçi sendikalarına ve verilen mücadeleye her türlü dayanışma ve desteği belirtmektedir.
Tüm sendikalar, çalışanlar ve toplum, İLO kurallarını da içeren sendikalı ve toplu sözleşmeli bir çalışma hayatı için, adil bir vergi sistemi, eşitsizliklerin ortadan kalkması için, insanca, hakça bir yaşam için ortak bir mücadele etmelidir.
Gün bugündür, topyekûn saldırılara karşı, yine topyekûn savunma ile cevap verme günüdür.
Tahir GÖKÇEBEL
BAŞKAN
Yönetim Kurulu (a.)