İki Toplumlu Barış İnisiyatifi toplantısı 28 Mart 2023 tarihinde KTOEÖS binasında gerçekleşti.
Toplantıda şu önerler üzerinde durulmuştur:
- Gerek BM ve iki liderin açıklamaları/faaliyetleri sonrası, gerekse Kıbrıs sorunuyla ilgili çeşitli gelişmelerin ardından pozisyon alınması, açıklamalar yapılması, toplumları etkileyen konular ve de genel olarak çözüm süreci hakkında harekete geçilmesi.
- Kıbrıs sorununun çözümü sürecinde önemli rol oynayan önde gelen örgütler/kuruluşlar ve Kıbrıs’taki siyasi hayatın figürleri ile toplantılar düzenlenmesi
- İki Toplumlu Barış inisiyatifi-Birleşik Kıbrıs’a hali hazırda katılan belirli Örgütler/grupların katılımlarının ve katkılarının artırılmasını amaçlayan ikili toplantıların yapılması ve genç nesil aktivistlerden oluşan yeni örgütler/gruplarla tanışılarak çalışmalarımıza dahil edilmeleri.
- Her iki taraftan şahsiyetlerle işbirliği ve faaliyetler yapılması.
- Etkinlikler/eylemler organize edilmesi, örneğin: a) Genel olarak Kıbrıs sorunu üzerine panel tartışmaları veya tematik panel tartışmaları. BM ve AB yetkililerinin yanı sıra her iki taraftan da politikacılardan tartışmalara/panellere katılmaları. Panel tartışmaları aşağıdakiler gibi çeşitli konularla ilgili olabilir:
* Güneydeki Kıbrıslı Türklerin çalışma koşulları
* Güneydeki Kıbrıslı Türklerin hakları [banka hesapları, sağlık sorunları, mülk vb.]
b) Geçiş noktaları
c) Eğitim konusu –sorunlar/beklentiler– tartışılması ve tanıtılması –BM SG Raporu ve BM Güvenlik Konseyi Kararından kaynaklanan önerilerin dahil edilmesi,
6. Siyasi partilerle işbirliği içinde, örneğin Liderlerin Ofisleri/Başkanlık Evi önünde iki toplumlu faaliyetlerin düzenlenmesi,
7. Kıbrıs sorunu ile ilgili ayrıca her iki toplumdaki insanların günlük yaşamlarını etkileyen konularda küçük araştırma projelerinin başlatılması ve geliştirmesi,
Toplantıda, 3 Kıbrıslı Türk Eğitim Sendikasının (KTOEÖS-KTÖS-DAÜ SEN) Avrupa Parlamentosu Milletvekili Sn. Niyazi Kızılyürek’e verdikleri “Kıbrıslı Türkler ve AB arasındaki yakınlaşmaya ilişkin görüş ve önerilerin” Barış İnisiyatifinin de gündemine alınması noktasında karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu.
Kıbrıslı Türk eğitim sendikalarının önerileri:
- Referandum sonrası Avrupa Komisyonu çalışmaları
Güney ve Kuzey Kıbrıs arasındaki ticari ve insani geçiş koşullarını düzenleyen “Yeşil Hat Tüzüğü”; Kıbrıslı Türklere mali yardımı öngören “Mali Yardım Tüzüğü” ve bir türlü yasalaşamayan “Doğrudan Ticaret Tüzüğü” yeniden ele alınmalı, geliştirilmeli, güncellenmeli ve uygulamaya konulmalıdır. Kıbrıslı Türkler üzerindeki baskı ve izolasyonları iyileştirici etkisi olacak, AB ile resmi anlamda temas kurulmasına ve ölçülü de olsa ticaretin önünün açılmasına katkı yapacak olan bu tüzüklerden toplum şu anda asgari düzeyde fayda sağlamaktadır. Tüm bu tüzüklerin amacına hizmet etmesi için gereken irade gösterilmelidir.
- Erasmus+
Erasmus+, 2021-2027 dönemi için eğitim, öğretim, gençlik ve spor alanlarındaki AB Programıdır. Eğitim, öğretim, gençlik ve spor, vatandaşları kişisel ve mesleki gelişimlerinde destekleyen kilit alanlardır. Katılımcı kuruluşlara ve bireylere program tarafından desteklenen kapsamlı bir fırsatlar listesi sunar. Ancak, Kıbrıslı Türkler ne kişisel ne de kurumsal olarak bu programdan faydalanamamaktadır. Ulusal Ajans (NA) üzerinden bu programlara ulaşımda sıkıntılar yaşanmaktadır. Bunların başında ilgili ajansla iletişim problemleri gelmektedir. Özellikle Kıbrıslı Türk okul, öğretmen ve öğrencilerin bu programlara doğrudan katılımıyla ilgili bir takım düzenlemeler yapılmalıdır. Kuzey’de kurulan benzeri AB Ofisleri gibi Ulusal Ajans (NA) ile çalışabilecek ve Kıbrıslı Türklerin doğrudan bu programlara ulaşımını sağlayabilecek bir mekanizma kurulmalıdır.
- Üniversitelerin Bologna Sürecine dâhil Olmaları
Kuzey Kıbrıs’ta en önemli ekonomik aktivitelerin başında gelmekte olan üniversiteler AB genelinde yapılan akreditasyon düzenlemeleri dışındadır. Verilecek diplomaların karşılıklı tanınmasından, öğrenci ve öğretim elemanı değişimine kadar çeşitli işbirlikleri ve standartları içeren kısaca “Bologna Süreci” olarak adlandırılan sürece, belirli kriterleri karşılayan Kıbrıslı Türk üniversitelerinin dâhil olması yükseköğretimin niteliğini artıracak bir kazanım olacaktır.
- AB dili olarak Türkçe
Avrupa Parlamentosu Üyesi Sn. Niyazi Kızılyürek’in, Türkçe’nin Avrupa Birliği’nin resmi dilleri arasına girmesi için yürüttüğü girişimleri destekliyoruz. Türkçe konuşan Avrupa vatandaşı Kıbrıslı Türkler, Türk dilinin Avrupa Birliği resmi dilleri arasında olmaması nedeniyle birçok ayrımcılığa maruz kalmaktadır.
- Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından çıkarılan çeşitli zorluklar
Kıbrıs Cumhuriyeti makamları Kıbrıslı Türklerin günlük hayatlarını kolaylaştırabilecek birçok konuda gereksiz zorluklar çıkarmaktadır. Kuzeyde ikamet eden vatandaşların Avrupa Birliği ülkelerinde geçerli olan bir banka hesabı açması, yine aynı şekilde ücretini ödeyerek sağlık sisteminden (GESY) faydalanması ve benzeri konularda Kıbrıslı Türkler ayrımcılığa maruz kalmaktadır.
- Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlıkları
Kıbrıs sorununun yarattığı en önemli sosyal sorunlardan biri Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olan Kıbrıslı Türklerin yaptığı evlilikler ve bu evliliklerden doğan çocukların Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı alamamasıdır. Yaptığımız bir çalışma ile şu ana kadar 6300 kişinin hakkı olmasına rağmen çeşitli sebeplerle Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı alamadıklarını kayıt altına aldık. “Bir bireyin kiminle evleneceğine devletler karar vermediği gibi, bir bireyin anne ve babasını belirleme hakkı da yoktur”. Bu gerçekler ortada dururken Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı meselesini siyasi bir malzeme ve pazarlık konusu olarak gören Kıbrıs Cumhuriyeti makamlarında oturan Kıbrıslı Rum siyasi elitlerin tavrı kabul edilemezdir.