Sendikal Platform üyesi sendikalar olarak, birkaç gün önce polisin evlerinde yaptığı arama sonrası “yasaklı yayın ve yasa dışı örgüte üyelik” iddiasıyla tutuklanan Bengül Gargınsu ve kızı Simge Alıcı ’ya destek olmak için 14 Mart 2019 Perşembe günü mahkemeler önünde toplanıldı.
Mahkemeye çıkarılan anne kızın teminatla serbest bırakılmasının ardından mahkemeler önünde açıklama yapıldı.
Yasa dışı cemiyete üye olmak ve yasa dışı cemiyete ait yıkıcı propaganda ile ilgili yayın bulundurma suçlamasıyla tutuklanan Bengül Gargınsu ve Simge Alıcı, bugün mahkemece, davalarda hazır bulunmak şartıyla teminata bağlanarak serbest bırakıldılar.
Sendikal Platform adına açıklama yapan Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir, Sendikal Platform olarak birçok örgütün ses vermesi gereken ancak sessiz kaldığı bir ortamda, ifade ve düşünce özgürlüğüne sahip çıkmak için toplanıldığını belirtti.
Polis tarafından birkaç gün önce evlerinde sözde yasaklı kitap bulundurma ve evde bulunan bir sandığın üzerindeki amblemin bir terör örgütünü andırması iddiasıyla önce annenin ardından da kızının tutuklandığını hatırlatan Kişmir, “Bununla birlikte ismi geçen terör yapılarının ülkemizle bir alakası olmadığını hepiniz ve kamuoyu da çok iyi biliyor” dedi.
Bu konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Akıncı’nın “ülkede yasaklı kitap listesi yoktur” diye açıklama yaptığını, Başbakan ve diğer yetkililerin de bu yönde söylemleri olduğunu dile getiren Kişmir, bugünkü mahkemenin bu açıdan çok önemli olduğunu vurguladı.
Kişmir, bugünkü mahkemede, polisin yaptığı tutuklamada ve ortaya koyduğu suçlamada yetersiz olduğunun gözlemlendiğini belirtti.
Polislerin sadece kitabın yazarını bildiğini bunun dışında hiçbir bilgisi olmadığı görüşünü de ifade eden Kişmir, “Buldukları sandığın üzerindeki amblemin bir terör örgütüne ait olduğunu sandıklarını söylüyorlar ama ondan da emin değiller” dedi.
“Burada bir baskı, yönlendirme, talimatla yapılmış bir girişim var” diyen Kişmir, bu tutuklamanın Kıbrıs Türk toplumunu sindirmeye, baskı kurmaya yönelik olduğunu bugünkü mahkeme sonucunda da bunun görüldüğünü dile getirdi.
Kişmir, Bengül Gargınsu ve Simge Alıcı’nın teminatla serbest bırakıldığını, davanın olup olmayacağının da bahsedilen kitabın bir uzman tarafından değerlendirildikten sonra hazırlanan rapora bağlı olacağını anlattı.
“Geçtiğimiz yıl 22 Ocak’tan itibaren basına ve topluma, ifade özgürlüğü, daha doğrusu her türlü özgürlüğe karşı yükselen baskıya karşı sendikal platform olarak dik durup mücadele vermeye çalışıyoruz” diyen Kişmir, bugün de bu mücadele için toplanıldığını, gelecekte de bu tür olaylar geliştikçe mücadeleye devam edileceğini söyledi.
Basın-Sen Başkanı Kişmir, “Cumhurbaşkanı’nın ve hükümet yetkililerinin yaptığı açıklamaların bazı kısımları doğru olsa da gerçekten bir iradeyi ortaya koyamadı” diyerek, bu tutumların karşı tarafı daha da güçlendirdiğini, yüreklendirdiğini vurguladı.
Kişmir, “Yasaklı kitap listesi nerde diye soranlar var, ben şahsım adına net bilgi verebilirim ki kendilerine verilmiş olarak Polis Genel Müdürlüğü’nde, Manavoğlu’nda bir liste vardır. Bu listenin olduğunu Cumhurbaşkanı’na da, Başbakan’a da, Dışişleri Bakanı’na da ben ilettim 2-3 ay önce. Bu listeyle ilgili çalışma yapılmasını ileriki günlerde sorunlar çıkacağını çünkü bu ülkede kitabın yasaklanmasının çağ dışı olduğunu söylemiştim” dedi.
Cumhurbaşkanı’nın da görüşmelerinde kendisiyle aynı görüşleri paylaştığını söyleyen Kişmir, “Fakat bugün gelinen noktada bu listenin olmadığı yönünde açıklamalar var fakat bu liste mevcuttur ve bu listeye göre de hareket edilmektedir” diye konuştu.
Kişmir, bu listenin ülkeyi ve toplumu kapsamadığını çünkü bu listenin Ankara’dan dayatma olduğunu belirterek mücadenin bugün burada bitmediğini artarak devam edeceğini vurguladı.
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil ise işin özünün Bengül Gargınsu ve Simge Alıcı’nın, “Kürt, Alevi ve kadın oldukları için tutuklandıklarını” belirterek, “Bu konuda saklanmamak lazım kitap ve getirilen diğer suçlamalar senaryonun parçasıdır” dedi.
22 Ocak 2018’de Afrika gazetesine yönelik linç hareketini dizayn edenlerin yine devrede olduğunu söyleyen Elcil, “Bu olay pazar gün yapılacak Nevruz kutlamalarına dönük provokasyondur. Oraya gidilmemesi, gidecek olanların gözünü korkutmaya yönelik bir organizasyondur” dedi. Elcil, pazar günü Atatürk Spor Salonu yanında yapılacak Nevruz kutlamalarına da dayanışma çağrısı yaptı.