Biz Kıbrıslı Türklere, yıllardır TC hükümetleri tarafından ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel, nüfus, eğitim, çevre alanlarında uygulanan dayatma ve baskılar ve bunlara boyun eğen birçok hükümetlerle adamızın kuzeyinde bir düzen yaratılmıştır.
Ülkemizde, tacizler, tecavüzler ve kriminal suçların her geçen gün arttığı, casinoların, gece kulüplerinin, kara para aklayanların, bet ofislerin, mafyanın, uyuşturucu ve insan kaçakçılarının, vakıfların, dernek ve tarikatların cirit attığı, düşünce ve ifade özgürlüğümüzün, vergi adaleti için veya hukuk, adalet için mücadele edenlerin baskı, tehdit ve şantaj altında olduğu, yargı sisteminin güvenirliğinin sorgulandığı bir düzen oluşturulmuştur.
Hukuk devleti görünümündeki KKTC’nin güçler ayrılığını temsil eden yargının en tepesindeki yargıcının istifası ve gerekçeleri, “Halı Altındaki Pislikleri” bizlere çok daha iyi göstermiştir. 1974’ten sonra kurulan düzeni bir kez daha deşifre etmiştir.
Bir işaretle Afrika gazetesine yapılan saldıranların davasına bakan Yargıç Sn. Reynar’ın baskı, tehdit ve şantaja maruz kalması, yani adalet sistemine dahi yapılan müdahaleler demokratik hukuk düzeninin hakim olduğu bir ülke olmaktan her geçen gün daha da uzaklaştığımızı, alt yönetim haline geldiğimizi ispatlamaktadır.
Yetkililere, biz Kıbrıslı Türklerin varlığını tehdit eden, dönüşümünü hedefleyen, itaat etmesini, biat etmesini, göç etmesini hedefleyen dayatma ve baskılara dur deme çağrısını bir kez daha yapıyor, göç etmek zorunda kalmayacağımız, demokrasi, hukuk ve adalet sisteminin hakim olduğu, çözüm ve barış içinde yaşayacağımız demokratik, özgür bir ülke için mücadele etmeye devam edeceğimizi ortaya koyarız.
Aziz SELENGİN
Genel Sekreter
Yönetim Kurulu (a.)