Futbol Federasyonunun yakılması olayı ülkemizin içine düşürüldüğü durumu bir kez daha gözler önüne sermiş bulunuyor. Uydurma gündemler peşinde koşan, Meclis ve Hükümet Kıbrıs Türk Halkını temsil etmiyor. Demokrasiyi çalıştıracak kurumlar, yasaları doğru çalıştırıp, adaleti sağlayamıyor. Korku, baskı, şiddet, yolsuzluk, usulsüzlük, bombalar, kurşunlamalar, uyuşturucu, kumar, ülkenin kaderi olmuş görünüyor.
Son zamanlarda yaşanan olaylar ülkemizin siyasi olarak tıkanıklığa sürüklendiğinin göstergesini oluşturmaktadır. Polis sayısı artırılmış, makam arabaları son modele dönüştürülmüş, ancak suçlar önlenememekte, suçlular yakalanamamaktadır. Doğru dürüst açıklama bile yapılamamaktadır. Futbol federasyonunun yakılması olayı faşizan bir davranıştır Kıbrıs Türk Toplumunun bünyesine uymamaktadır. Ülkemizde uygulanan ve rejimin beslendiği politikaların bir sonucu olduğu aşikardır. Toplumumuzu bunalıma sürükleyen, ekonomik olarak bitiren anlayış diğer yandan da terör estirerek gündem değiştirmektedir. İnsanımız dünyadan tecrit edilmiş, ona sadece göç yolları, alternatif olarak sunulmuş görünmektedir. Güzel adamızın yaşanır bir yer olmasını sağlayacak önlemleri alması gerekenler yaptıkları yasal değişikliklerle, demokrasiye suni müdahalelerle, ülkemizi yaşanmaz hale getirilmiş bulunmaktadır.
Orta sınıf yok edilecek şekilde yasalar, sistematik olarak değiştirilmektedir. İşbirlikçilik, halka ihanet hat safhadadır. Yabancı ve yerli sermayeye ülke, çevre ve kamusal alanlar peşkeş çekilmektedir. Hızla polis sayıları artırılmış fakat polisimize rejimin sadece yeni devlet modelinin koruyuculuğu görevi verilmiştir.
Halkını kaale almayan, anti demokratik bir şekilde davranan , istişareyi sadece dayatma, ithal politikaları hayata geçirme aracı olarak kullanan bu hükümetin ve ekarte edilen bu meclisin halkımızı temsiliyeti bitmiştir. Kendi halkından aldığı desteği kaybedenler koltuklarını koruma, dayatılan politikaların taşeronluğunu yapmaktan başka politikalar üretemeyecek şekilde kısırlaşmış, çözüm üretemez duruma gelmiştir. İktidarsız, pozisyonuna düşenler karanlık güçlere kucak açma konumuna gelmiştir. Bu gün yağma, yolsuzluk, yasa tanımazlık devam etmekte, kamusal alanlarımız, ülke zenginliklerimiz peşkeş çekilmekte, Toplumumuz nüfus, kerhane , kumarhane politikalarının esiri yapılmak istenmektedir. Yanlış olan bu politikalar uygulanarak, halka rağmen iktidarcılık oyunu oynanmaktadır. Bu politikaların sonucu bundan farklı olmayacaktı, olmamaktadır. Kıbrıs Türk Toplumunun kaderine müdahale etme zamanı gelmiştir.
Tahir GÖKÇEBEL
Başkan
Yönetim Kurulu a.