Dayatılan ekonomik paketlerle yaratılan çarpık düzene ayak uyduran hükümetlerimiz, yine paketle yanlışlarına devam etme kararlılığındadırlar.
Son dayatılan ekonomik paketle, limanların elektrik kurumunun telefonun ve Kıbrıslı Türklerin elinde kalan son toplumsal varlıkların da Türkiye sermayesine peşkeş çekilmesi hedeflenmektedir. Dörtlü koalisyon hükümeti kapalı kapılar ardında yaptığı görüşmelerle toplumsal geleceğimizi ipotek altına koyarken, bir yandan da partizanlık ve Türkiye’ye entegrasyonu hedefleyen yanlış icraatları da “Kamu Yönetimi Reformu” olarak isimlendirdikleri ve sendikaların bilgisi dışında hazırladıkları yasa tasarısı ile düzeltecekleri söylemi yapmaktadırlar.
“Kamu Görevlileri Yasası” dedikleri çarpık yasa ile reforum gibi bir kelimenin arkasında saklanarak çalışanların haklarını ve maaşlarını düzenlemek değil, geriletilip partizanca ve kayırma anlayışı ortaya konarak Türkiye’den para koparmayı hedeflemektedirler. Bir yıldan beri Türkiye’den bir tek kuruş katkı almayan dörtlü koalisyon hükümetinin bu çıkışı, gerçekte rant ve teşviklerle beslenen ganimetçi yerli sermayeyi memnun etmeye yöneliktir. Vergi vermeden, köle pazarı yaratıp ucuz emek sömürüsü yapan, sendikalaşmaya karşı çıkan bu çevreler hükümete Türkiye’den para alıp, onlara dağıtması için sürekli baskı yapmaktadırlar. Sendikal Platform Türkiye’den para ve talimat almaya karşı olduğunu geçmişte de bugün de açıkça vurgulamaktadır.
Hükümete açık çağrı yapıyoruz;
- “Kamu Görevlileri Yasası” bir reform değildir ve tüm sendikaları ilgilendirmektedir. Bu yasa taslağı derhal tüm sendikalarla görüşmeye açılmalıdır.
- Göç Yasası’nın, Kamu Görevlileri Yasası ile ortadan kaldırılması mecliste bulunan dört hükümet ortağı ile UBP’nin ortak taahhüdüdür. Bu yasa ile Göç Yasası kalıcı hale getirilmektedir. Sizi verdiğiniz sözleri tutmaya davet ederiz.
- Türkiye ile imzalanan dayatma ekonomik paketler, kuzey Kıbrıs’ta çarpık bir ekonomik yapı oluşturduğu gibi çevre yağmasından, kara para aklamaya, toplumsal varlıklarımızın peşkeş çekilmesine yaramaktadır. Türkiye’ye bağımlılığı getiren bu anlayıştan vazgeçilip, kaçak ekonomiyi ve kaçak çalışma yaşamını kontrol altına almaya yönelik çalışmalara yönelinmelidir.
- Partizanlık ve adam kayırma konusu kamuda verimsizliğin temel nedenlerinden bazılarıdır. Fakat esas neden üçyüz bin kişiye göre kurgulanmış bir devlet yapısında en az sekizyüz bin nüfusa ulaşmış kuzey Kıbrıs’ta yaşanan kaostur. Bu nedenle vatandaşlık verilmesi durdurularak vatandaşlık ve muhaceret yasaları derhal yeniden düzenlenmelidir.
- Türkiye’den bir yıldan bu yana para alınmadığı gerçeğinden hareketle Türkiye ile ilişkiler siyasi eşitler düzeyinde ele alınmalı, siyasi irademize müdahale ve bağımlılık şiddetle reddedilmelidir.
Sendikal Platform olarak toplumsal varlığımızı korumada tarafız ve dörtlü koalisyon hükümetlerini uyarıyoruz:
Dayatmalara boyun eğmeyeceğiz! “Reform” adı altında hak budama girişimlerine izin vermeyeceğiz!
Geçmişte olduğu gibi emekçilerin ve toplumumuzun çıkarlarını korumak için grev dahil her türlü demokratik hakkımızı kullanmakta karalıyız.
Saygılarımızla.
Sendikal Platform Üyesi Sendikalar;
KTOEÖS, KTÖS, DEV-İŞ, ÇAĞ-SEN, GÜÇ-SEN, KTAMS, DAÜ-SEN,
DAÜ-BİRSEN, KOOP-SEN, BES, BASIN-SEN, TÜRK-SEN, HAVA-SEN,
EL-SEN, TEL-SEN, TIP-İŞ, EMEK-İŞ