Dayatmalara Boyun Eğenler, Ancak Kukla Olurlar

0
116

Adamızın kuzeyinde Türkiye tarafından kurdurulan siyasi rejim çalışanların maaşlarının gününde ödenmemesi ile bir kez daha gerçek yüzünü ortaya koymuştur. 

Sürdürülebilirliği olmayan bu rejim “dayatma, buyurma ve emir almaya dayalıdır. Adanın kuzeyine bu ülkenin kaldıramayacağı kadar Türkiye’den nüfus taşınması, siyasi gelecek için aşırı istihdamlar, güvenlik gerekçe gösterilerek, nüfusa göre iki buçuk kat polis istihdamı, partizanlık, vergi kaçakçılığı, TC’li şirketlerin vergiden muaf tutulması, üretimin bitirilerek bunun yerine kumar, fuhuş ve kara paraya dayalı ekonomi, TC’nin uyguladığı ekonomik ambargo sebebi ile üretilenlerin ihraç edilememesi TC kökenli bankaların mevduatları toplayıp dış ilişkilere kaçırması sonucu yüksek faizler ve devleti yönettiğini söyleyenlerin yerli bankalarla sosyal güvenlik fonlarını kredi alma bahanesi ile hortumlamaları bütçede açığın oluşmasının temel nedenleridir. Bunun yanında TL kullanmamız sonucunda ortaya çıkan enflasyondan toplum olarak fakirleşmemiz de en büyük etkenlerden bir tanesidir. Ülkemizdeki kurumlarımızın başında bulunan yöneticilerin TC’den atanması ve bunun yanında TC elçisinin vali gibi görev yapması adamızın kuzeyini TC’nin sömürgesi yapmıştır. 

Rehine mantığına dayalı buyrukların yerine getirilmesine bağlı maaşların eksilen kısmının TC’den tamamlanması süreci bu ay maaşların gününde ödenmemesini getirmiştir. Bilindiği üzere İrsen Küçük hükümeti TC’den aldığı her emri fazlası ile yerine getirerek, “istikrar hükümeti” ünvanını kazanmıştır. Kulluğa dayalı bu kukla hükümetçilik oyununda TC maaşların eksilen kısmını tamamlamayarak UBP’ye ve İrsen Küçük’e sahip çıkmakta ve 28 Temmuz’da yapılacak olan seçimlere de doğrudan müdahale etmektedir. Oysa yapılan dayatmalara Sibel Siber hükümeti de direnç göstermemiştir. Kuran Kurslarının açılması ve İlahiyat kolejine 120 öğrencinin alımı ile ilgili ortaya konan talebe ilk anda olumlu yanıt vermeyen Sibel Siber hükümeti maaşların eksilen kısmının TC tarafından tamamlanamaması yüzünden ödeme yapamayınca bugün itibarı ile Kuran kurslarına onay vererek ödeme ile ilgili gecikme ortadan kaldırılmıştır. Görüleceği üzere 1974’ten önce Rum şövenistlerin Kıbrıslı Türkler’e uyguladıkları baskı ve ambargoyu aratmayacak uygulamalar AKP tarafından açıkça dayatılmakta ve hangi hükümet gelirse gelsin para almak için Kıbrıslı Türkler’in iradesi Ankara’ya teslim edilmektedir. AKP’nin şeriatçı, dini siyaset aracı olarak kullanan zihniyeti Sibel Siber hükümetini de teslim almış görünmektedir. 

Maaşların eksilen kısmının tamamlanmasını AKP tarafından Kuran Kurslarına izin verilmesine bağlanması ve buna da “Şeffaf Sibel Siber” hükümetinin onay vermesi Kıbrıslı Türkler’in kimliğine kültürüne yönelik saldırılara hükümette olan üç partinin de aynen UBP gibi onay vermesi anlamı taşımaktadır. Seçime gidilen bu dönemde laf üretmenin kolay olduğunu fakat siyasi iradeye sahip çıkarak, okulların dışında gericilere, yobazlara çanak tutacak, bilim yerine korku ve hurafenin öğretildiği kurslara izin vermek hükümetteki partilerin de AKP’ye teslim olduklarının açık bir göstergesidir. 

Yapılması gereken bu dayatmalara karşı çıkmak, elde mevcut geliri adil paylaşmak, ülkemizin kaldıramayacağı nüfus ve vatandaş yapma uygulamalarını ret ve iptal etmek, yobazlığı ve şeriatçılığı yaymakla görevli Vali durumundaki TC elçisini ve buradaki müşavirlerini istenmeyen adam ilan etmek ve imam kılığındaki misyonerleri geri göndermek olmalıdır. Dayatmalara boyun eğenler, ancak kukla olurlar. Biz kukla hükümet seçmek için sandığa gitmeyiz. 

 

Saygılarımızla

 

Şener ElcilTahir Gökçebel

KTÖSKTOEÖS

Genel SekreteriBaşkanı