Sendikamız 5 Ekim Dünya Öğretmenler gününde Milli Eğitim Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Sendika Başkanımız Selma Eylem, Eğitim Bakanı’nın Dünya Öğretmenler Günü nedeniyle kutlama mesajı yayınlayarak öğretmeni ve eğitimi önemsiyor algısı yaratarak kamuoyunu yanılttığını belirtti, eğitimdeki sorunlara bir kez daha dikkat çekti.
Milli Eğitim Bakanlığı önünde konuşan KTOEÖS Genel Sekreterimiz Tahir Gökçebel de, Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bugün KKTC’yi ziyaret edeceğini, ülkede eğitimi dernekler ve tarikatların yönetir duruma geldiğini belirtti.
Eğitim sisteminin Atatürkçülük ve laikliği hiçe sayar duruma geldiğini söyleyen Gökçebel, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nün önemine işaret etti.
5 Ekim gününün UNESCO tavsiyesiyle Öğretmenler Günü olarak kutlandığına işaret eden Gökçebel, 5 Ekim’in UNESCO temsilcileri ile ILO tarafından “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi”nin oybirliği ile kabul edilişinin yıl dönümü olduğunu kaydetti.
ILO ve UNESCO tavsiye kararlarına değinen Gökçebel, bunlardan en önemlisinin eğitim hakkının en temel insan hakkı olduğu ve bundan asla taviz verilemeyeceği olduğunu dile getirdi.
Çocuklar ve öğretmenlerin güvencesiz okullara gönderildiğine vurgu yapan Gökçebel, okullarda sağlıklı eğitim ve güvenliğin önemine değindi.
Dünya Öğretmenler Günü mesajı yayımlayan Bakan Çavuşoğlu’nun sendikalarımızla televizyon programına çıkmaktan kaçındığını belirterek, Bakanı sendikalarımızla kamuoyunun önünde televizyon programına katılmaya davet etti.
KTOEÖS Genel Sekreterimiz Tahir Gökçebel ayrıca Maliye Bakanı Özdemir Berova’nın Dünya Öğretenler Günü’nün anlam ve önemini bilip bilmediğini sorarak, “eğer biliyorsa en basit tabiriyle ayıp ettiğini” söyledi.
Yeni atanan öğretmenlere öğretmenlerin yasal hakkı olan öğretmen hazırlık ödeneklerinin verilmediğini belirten Gökçebel, öğretmenlerin itibarsızlaştırıldığını ve kamuoyu önünde küçük düşürüldüğünü vurguladı.
Ülkede yapılan yolsuzluklardan ve kamu maliyesini zarara uğratan bazı olaylardan örnekler veren Gökçebel, “öğretmen hazırlık ödeneği, ders yılı başında ödenir” dedi.
Gökçebel, yapılan yanlıştan bir an önce dönülmesini istedi.
KTOEÖS Başkanımız Selma Eylem’ın basın açıklaması konuşma metni:
Değerli Öğretmen Arkadaşlarım, Meslektaşlarım,
5 Ekim Dünya öğretmenler günü olan bugün Eğitim Bakanlığı önündeyiz. Öncelikle algı yaratma uzmanı haline gelen sayın bakan kutlama mesajı yayınlayarak öğretmene değer verdiğini, eğitimi, öğretmeni önemsediğini açıklıyor ve bir kez daha kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor. Kimi kandırıyorsunuz Sayın Bakan?
- Depreme dayanıksız olan okullarımızda hala daha bir çivi bile çakılmadı, öğrencilerimiz konteynırlara mahkum, kimi kandırıyorsunuz?
- Hiçbir hazırlık veya organizasyon yapmadan sadece ders sayısını artırarak ‘tam güne’ geçtim diyorsunuz. Öğrencilerimiz aç kalıyor, okul bahçelerinde oturup dinlenecekleri yemek yiyecekleri yer yok görmüyor musunuz?
- Öğrencilerimizin güvenliğini riske atıyorsunuz, çocuklarımız yollarda döküm saçım, ulaşım sıkıntıları yaşıyor, sizin umurunuzda mı?
- Gizli gizli komisyonlardan habersiz kitap içeriklerini değiştiriyorsunuz, artırdığınız seçmeli derslerle, değiştirmeye çalıştığını müfredat içerikleriyle aldığınız talimatın ne olduğunu biliyoruz bakan ve yazıklar olsun diyoruz, yazıklar olsun…
- Koltuk uğruna eğitimi gericileştirmeye ve bu doğrultuda toplum yapımızı dönüştürme talimatını aldığınızın ve bunu harfiyen yerine getirmeye çalıştığınızı yaşıyoruz ve görüyoruz. En başarılı biatçı siz oldunuz tarihe geçtiniz, sizi tebrik ederiz Sayın Bakan.
- Size bilimsel laik eğitimin ve toplum yapısının önündeki engelin öğretmen ve sendikası olduğunu, bu nedenle öğretmeni toplum önünde itibarsızlaştırma, sendikasını zayıflatıp bitirerek hak ve özgürlüklerini kontrol altına alma talimatının verildiğini biliyoruz sayın bakan. Bu nedenle bize saldırdığınız biliyoruz sayın bakan ve bir kez daha yazıklar olsun diyoruz.
- Adaletsizlik yaratan göç yasasıyla hakları budanan, geçim derdine düşürülen çalışanlar ve öğretmenler için hiçbir iyileştirme çalışması yapmazken, hayat pahalılığını bile daha az verip aradaki farkı hala ödemezken,
- Öğretmeni baskıyla, tehditle dize getirmeye çalışırken,
- Yandaşlarınıza torpil yaparak geçici öğretmenlik rüşveti verirken, sınavla öğrenci alan okullarımızın giriş sınavı taban puanını düşürmek suretiyle yandaşlarınızın çocuklarına torpil yapıp hakkıyla kazanan çocuklarımızın hakkını yerken,
- Yasayı, tüzüğü dikkate almayıp ‘bakanlığımız uygun görmüştür’ diyerek yandaş çocuklarına kolejler arası geçiş imkanı sağlayıp yasaya tüzüğe uymak isteyenlere görevden alma tehdidi yaparken,
- Yine sınıf tekrarı yapması gereken öğrenciler arasında yandaşlarınızın çocukları var diye tüzük değiştirip tüm kalanları bir üst sınıfa geçirirken,
- Öğretmen kadrolarını eksik bırakıp, müdür, muavin nakil ve atamaları yapmayıp 3 haftadır binlerce boş ders saati geçerken, 3 müdür 25 muavin eksiğiyle okullarımız sıkıntılarla boğuşurken sakın eğitimi, eğitime verdiğiniz önemi, eğitimde niteliği ağzınıza almayın, buna yüzünüz yok Sayın Bakan.
- Binlerce işsiz öğretmenimiz, atanmak için sırada bekleyen öğretmen adaylarımız dururken ithal öğretmen getiriyor, üstelik utanmadan bunlara vasıflı diyerek kendi öğretmeninize hakaret ediyorsunuz Sayın Bakan.
- Öğretmenin yasal hakkını sadakaymış gibi gösteriyor, üstelik bu yasal hakkı yeni atandığı için öğretmene vermiyor, söz verdiğiniz halde hakkını gasp ediyorsunuz. Bu kaçıncı yalan sayın bakan, bu kaçıncı yalan?
- Talimatı alan bakan ve hükümet ve talimatı verenler, amacınızın hak gaspıyla kısıtlamalarla, baskıyla öğretmeni, toplumu dönüştürmek, elini ayağını bağlamak, üst yönetimin zihniyetini buraya entegre etmek ve bu çizgiyi eleştirecek, karşı duracak, direnecek, mücadele edecek kesimi susturmak, kontrol altına almaktır. Biliniz ki, buna izin vermeyeceğiz. Kıbrıs Türk toplumunun geleceğinin, gençlerinin işini, aşını elinden alıp onlara göç yollarını açıyorsunuz, buna karşı direneceğiz, mücadele edeceğiz.
- Sayın bakan biz, eğitim gailesinde olmayan, aldığı talimatı yerine getirme gailesinde olan, eğitime verecek hiçbir şeyi kalmayan koltuk sevdalısı bir bakan istemiyoruz, kabul etmiyoruz. Derhal istifa edin!
- Eğitimde dayatmalarla, kurdurulan yandaş sendika, vakıf, dernek, külliyeyle toplum mühendisliğine çanak tutan, Kıbrıs Türk toplumunun kurumlarına, varlıklarına peşkeş çekenlere katkı koyan, göç yasasıyla, ithal öğretmen görevlendirme dayatmasıyla gençlerimizin göç etmesine neden olan, eğitimde kaos yaratıp öğrencilerimizi mağdur eden, aç bırakıp riske atan bakanı, bakanları istemiyoruz, kabul etmiyoruz. Derhal istifa edin!
- Bir kez daha çağrı yapıyoruz, öğretmene, sendikalarına, topluma saldırmaktan vazgeçin.
- Bunu dayatanlar da kuklaları da kulağınızı açın ve iyi dinleyin, ÖĞRETMEN dayatmalarınıza, baskılarınıza boyun eğmeyecek, yılmayacak, sonuna kadar direnip mücadeleye devam edecektir.
Selma Eylem
Başkan
(Yönetim Kurulu a.)
