Çözüm Korkunun Eseri Değil Barışın İnşasının Başlangıcı Olmalıdır

0
100

 

Kıbrıs sorununun çözümü için 40 yıldır yapılan sahte görüşmeler sonuç almamış ancak çözümün parametrelerini ortaya koymuştur. Ortak metinle de teyit edilen, ulaşılabilir bir çözümün siyasi irade gösterilerek Kıbrıs’ta çözümün yakalanması gerekmektedir. Kıbrıs halkının yıllardır yaşadığı acılar bitmelidir.

Orta doğuda ve dünyada yaşanan gelişmeler Kıbrıs’taki yeni konjektür çözümü gerektirmektedir. Barış, Kıbrıs’a mutlaka gelmeli, bu sefer teğet geçmemelidir. Şövenist liderliklerin, ırkçıların kaygıları, korkuları geçmişte yaptıkları canice eylemlerden gelmektedir. Halkların büyük acı yaşayarak diyet ödemesine sebep olanlar yeterince tarihe yön vermişlerdir. Çözüm ve barışı isteyen, çocuklarının, torunlarının geleceğini bu adada barışın tesis edilmesinde gören Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türkler kendi kaderlerini belirleyecek çoğunlukta ve güçtedir. Konjektüre bağlı esen bu çözüm rüzgârı, barışın inşasına yönelmelidir. İki toplum arasında güven inşa etmek gerekmekte, çözüm sürecini güven geliştirme ve barışın inşasına dönüştürerek adamızda kan ve gözyaşının bir daha akmayacağı barışı tesis etmeliyiz. Güneyde ve kuzeyde çözümü dilinden düşürmeyenler, barışın inşasına girişmelidir. Barışın inşası sözden öteye geçmelidir. Başta hükümetler ve siyasi partiler güveni artırmak için kapılardaki geçişlerde kontrolü kaldırarak güven geliştirmeye başlayabilmelidir. Birlikte yaşamın felaket getireceğini söyleyenlerin kurduğu korku imparatorluğu tamamen yıkılmalıdır. Korku imparatorluğunun beslediği STATÜKO sayesinde ayakta kalan politika yapanlar tarih çöplüğüne atılmalıdır. Yeni konjektür emperyalist çıkarlarca çözüme yönelmiş olabilir ancak çözümün barış inşasına dönüşmesi fosil politikalarla olmayacak, konjektüre bağlı yeni SİYASET ve yaklaşımla gerçekleşecektir.

Barışın inşası, adamızdan milliyetçiliğin, ırkçılığın, şövenizmin ve ötekileştirmenin yok edilmesi demektir. Dayanışmanın, empatinin ve barışın yeşermesi için yeni kurulacak federal devletin yetkileri arasında EĞİTİM mutlaka olmalıdır. Bilimsel, barışçı, çağdaş, herkese eşit bir pedagojik anlayışla ve müfredatlarla eğitim 1960’daki gibi ayrılıkçı değil barışı inşa edecek şekilde ORTAK olmalıdır. Samimiyetle liderler barış için, güven için uğraştıklarını göstermelidirler.

 

Çözüm Korkunun Eseri Değil Barışın İnşasının Başlangıcı Olmalıdır.

 

 

Tahir GÖKÇEBEL

Başkan

Yönetim Kurulu a.