Eğitim bakanlığında elçilik memurlarının organizasyonuyla sürdürülen Çanakkale kampından sonra bu yıl Gençlik Dairesi aracılığıyla açık duyuru yapılmadan 14-15 yaş gençlerimize yönelik Türkiye’de Kırşehir Ahi Evran kampı/ kız (28 Ağustos- 2 Eylül), Trabzon Doğu Karadeniz Kampı/ kız ( 20-25 Ağustos), Antalya Alaaddin Keykubat kampı/ 18-22 yaş – erkek (20-25 Ağustos) gibi kamplar düzenlenmiştir.
Çanakkale kampı gibi gericiliğin, yobazlığın temel göstergesi olan cinsiyet ayırımı temelinde gerçekleştirilen bu kamplarda da yine Çanakkale’de olduğu gibi kamp alanına varır varmaz öğrencilerimizin bavulları ve her marketten döndüklerinde poşetleri potansiyel suçluymuşlar gibi didik didik aranmıştır.
Bu yıl Çanakkale’deki bu uygulamaya tepki gösteren öğretmenlerimizden birinin ise başı derde girmiş, üst makamlardan kamp kurallarına uyması yönünde ciddi uyarı almıştır.
Kırşehir’deki kampta bungalovlarda öğrencilerimiz, oradan katılan hiç tanımadıkları öğrencilerle 3’e 1 olacak şekilde 4 kişi olarak kalmak zorunda bırakılmıştır.
Kaynaştırma gerekçesiyle yapılan bu uygulama pedagojik olmaktan uzaktır, kaynaştırma ağlama ve itirazlara rağmen zorla aynı ortamda kalmaya zorlayarak değil, ortak etkinlikler yapılarak sağlanır.
Yine Çanakkale’de olduğu gibi gruplara ayrılan öğrencileri çoğunluğu kapalı olan liderler teslim almış, buradan giden liderlerimiz yokmuş gibi davranılarak dışlanmış, öğrencilerimizle iletişimleri bile yasaklanmış, oradaki liderlerin öğrencilerle yaptıkları gece toplantılarına katılmalarına dahi izin verilmemiştir.
Maneviyat dersi adı altında öğrencilere kılık kıyafetin bile konu edildiği çağdaşlıktan ve bilimsellikten uzak gerici, özgürlükleri sorgulayan konular içeren eğitim verilmiş, katılım zorunlu tutulmuştur.
Bu yaş grubu çocuklara bilimsel, demokratik eğitim yerine gerici, yobaz eğitim verilmesi pedagojik açıdan sakıncalıdır.
Bunun zorla, dayatmayla yapılmak istenmesi ise
çocuk hakları ihlalidir, kabul edilemezdir!
Maneviyat dersi esnasında öğretmen sorduğu sorulara doğru cevap verenlere hediyeler vererek ödüllendirmiş, bu derse katılımın zorunlu olmasına itiraz eden liderlerimiz karşısında ise geri adım atılmış, sadece bizim öğrencilerimize zorunluluk seçenek haline döndürülmüştür.
Kampta oynanan oyun esnasında öğrencilere arka fondan dinletilen TC Cumhurbaşkanının seçim müziği ile, maneviyat dersi ile, öğrencilerimize ve liderlerimize yapılan konuşma ve davranışlarla, emirlerle, yasaklarla kültürleme ve toplumsal dönüşüm hedeflenerek düzenlenen
bu ideolojik kamplar kabul edilebilir değildir.
Toplumumuzu duyarlı olmaya, yetkilileri kaynaştırma diyerek çocuklarımızın beyninin yıkandığı bu ideolojik kamplara son vermeye davet eder,
tüm toplum mühendisliği çalışmalarına karşı duracağımızın,
mücadeleden vazgeçmeyeceğimizin bir kez daha altını çizeriz.
Selma Eylem Başkan
Yönetim Kurulu (a.)
