BİRLİKTE DİRENMELİYİZ

0
106

Talimatla kurdurulan UBP-DP-YDP Hükümeti halkına saldırmaya devam ediyor. Atılan her adım çıkarılan her yasa, uygulanan her politika, halk, kamu yararı gözetilmeden, talimat alınan çevreleri, büyük yabancı ve yerli şirketlerin çıkarlarını korumak amacı taşımaktadır.

Ülkedeki kaynaklar tek tek peşkeş çekilirken, kayıt dışılık artmakta, şirketlerin vergi borcu silinmekte, israf sınırsız devam etmektedir. Okulların, hastahanelerin depreme dayanıklı hale getirilmesi için yine tüm halkın cebine el atılmıştır.  Bir türlü tamiratı başlamayan okullarda çocuklarımızın dayanıksız binalara, çadırlara mahkûm edildiği bir ortamda gösteriş için külliye inşaatı olağanüstü hızla ve halka rağmen bitirilmektedir. TL döviz karşısında erirken Osmanlı’daki Lale Devri şatafatından da ödün verilmemektedir. Alım gücü yok edilen ve çaresizce çırpınan halka, yasal kazanılmış haklarına, yaşam biçimine, nüfus yapısına dayatma paketlerle atanmışlar tarafından ihaneti andıran saldırılar kesintisiz devam ettirilmektedir.

Halkın omuzlarına büyük bir yük, içinden çıkılmaz bir çaresizlik yüklenmiştir.

         Yıllardır uygulanan, ekonomik olmaktan çok siyasi amaçlar taşıyan dayatma paketlerin bir yenisi halka rağmen uygulamaya sokulmak için düğmeye basılmıştır. Eriyen TL ye önlem almayan, ülkenin kaynaklarının yağmalanmasına katkı koyan anlayış hiç bir yasa, kural tanımadan parmak çokluğuna güvenerek ülkeyi yaşanmaz hale getirmiştir. Kamusal hizmetleri aksatan; yol, okul, hastahane yapamayan ilaç, okul bütçesi sağlayamayan bu atama hükümet kamu görevlerini nitelikli, ulaşılır hale getirme gailesi taşımaktan uzak bu görevi yerine getiren çalışanlara, sendikalara saldırmaktan dahi geri durmamaktadır. Sadece çalışanların özverisi ile sürdürülen ve bir miktar, ulaşılan kamu hizmetlerini tamamen ortadan kaldırılmak için sinsice planlar uygulamaya sokulmuştur.

Ticarileşen ve özel şirketlere devredilmeye başlayan bu hizmetleri tamamen peşkeş çekmek için yoğun çaba harcanmaktadır. Sorunlar karşısında yalnız bırakılan, tükenmişliğe itilen özel ve kamu çalışanları görmezlikten gelinmekte, açlığa mahkûm bırakılmaktadır. Okullar, hastahaneler ve bu verilen hizmetten yararlanan halk fakirleşmesine rağmen bu hizmetleri tamamen ödeyerek almak zorunda bırakılmaktadır.

Diktatörlüklerde olduğu gibi sadece çalışanların, halkın yasal kazanılmış halkları hedef yapılmıştır. Kıbrıs Türk Toplumu hiç bu kadar toplumsal varoluş kaygısına itilmemiş, hiç bu kadar kendi ülkesine yabancı hale getirilmemişti.

Bütün sendikalarımıza, sivil toplum örgütlerine, muhalefet partilerine,

gelecek kaygısı yaşayan halkımıza çağrımızdır:

 UBP-DP-YDP Hükümeti Kıbrıs Türk toplumunun varlığına saldıran bir maşa durumuna gelmiştir. Hep birlikte mücadeleyi yükseltmeli asla boyun eğmeyeceğimizi meydanlarda haykırmalıyız! 

Sömürge döneminde dahi bu toplum bu kadar çaresiz olmamıştır.

               Dayatana da, işbirlikçiye de birlikte dur deme zamanı gelmiştir.     

 

Tahir GÖKÇEBEL

Genel Sekreter

Yönetim Kurulu (a.)