İnsanlık, kendi ırkına çıkar uğruna büyük bir kinle saldırmaktadır. Özellikle son yüzyılda emperyalist çıkarlar uğruna her gün çocuk, kadın, yaşlı, sivil binlerce insan, başka insanlar tarafından öldürülmekte, savaş ve şiddet yüzünden binlerce insan evsiz, barksız, aç ve sefil kalmakta, milyonlarcası kendi yurdundan ölüm yolculuğuna çıkmakta, yollarda telef olmaktadır. 50 bin yıllık insanlığın son yüzyılda teknolojiyle birlikte yok edici etkisi, dünyada insan hayatını tehdit etmeye çoktan başlamış durumdadır.
Barışın, dostluğun, kardeşliğin en önemli erdem yapılmasının elzem olduğu yıllardan geçmekteyiz. Farklı milletten, ırktan, dinden, mezhepten, aşirettendir vs. diye insanların insanlar tarafından boğazlanmadığı, hoşgörülü bir dünyaya ihtiyacımız vardır. Çıkarın kutsallaştırıldığı Neo liberal dünyada, insanın insana yaptığı zulümler ve kumpaslar insan ırkını tehdit etmektedir.
Yakın geçmişimizde adamızda farklı millettendir, ırktandır diye birbirimizi boğazladık. Ölüm çukurlarından bugün halen kemiklerimizi toplayarak her iki toplumdan kayıplarımızı teşhis etmeye çalışıyoruz. Binlerce şehit edildi, binlerce şehit verildi. Hala daha bulunamayan kayıplar vardır. Kaybettiği yakınlarının acısını yaşayan binlerce Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum vardır. Artık acılarımızla yüzleşme zamanıdır. Milliyetçilik, ırkçılık hastalığına tutulmuş olarak değil, bir daha aynı acıları yaşamamak için yüzleşmeliyiz. Farklılıkların insanlığın zenginliği olduğunun artık bilincine varmalıyız. Kin ve nefreti yenerek kendi hatalarımızla da yüzleşmeliyiz. Verilen kayıplarımı, acılarımız üzerinden politika yapmamalı, yapanlara da izin vermemeliyiz. Aynı acıları bir kez daha yaşamamak için birbirimizi anlamalı ve geleceğimize temiz bir sayfa açmalıyız.
Geniş açıdan bakmayı, empati yapmayı, emperyalist çıkarların malzemesi olmamayı başarmak istiyorsak acılarımızla yüzleşmeliyiz. AKEL ve BKP’nin ziyareti bir yüzleşme adımıdır ve bu adım desteklenmelidir. Bu iyi niyetli adım kötü niyetli, milliyetçilik ve ırkçılık aşılanmış kişilerce gölgelenmemelidir. Yeni bir düşmanlık aşılama dalgasının yaratılmasına izin vermemeliyiz. Türk – Rum – Kürt demeden birbirimize sarılmalıyız. Ülkemizin, bölgemizin barışa ihtiyacı vardır. Savaş ve şiddet insanlığa tarih boyunca bir kazanım yaratmamıştır. Tarihten ders alarak bu hataya bir daha düşmemeli, geleceğimize sağlam bir barış temeli atmalıyız.
Gerek Kıbrıs’ta, gerekse Türkiye’de her türlü milliyetçi, ırkçı saldırıları kınıyoruz. İnsanların acılarını kullanan, şehitleri kullanan faşistleri ve faşist saldırıları kınıyoruz. Empati ve hoşgörü zamanıdır. Ötekileştirme, barbarlığa gitmekten vazgeçmeliyiz. Barışa şans vermeliyiz. Bu davet bizim.
Tahir GÖKÇEBEL
Başkan
Yönetim Kurulu (a.)