Sendikamız 6 Mayıs 2019, Pazartesi Hala Sultan İlahiyat Koleji’ndeki okul idaresinin yasal olmayan şekilde öğretmen görevlendirmesi, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın da buna göz yummasından dolayı, okulda iki saatlik uyarı grevi gerçekleştirdi.
Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı önünde sendika başkanımız Selma Eylem yaptığı basın açıklamasında bakanlığı, herkese eşit ve adil davranmaya, okulda bozulan çalışma barışını yeniden sağlamaya çağırdı.
Basın Açıklamasının tam metni:
Hala Sultan İlahiyat kolejinde meslek öğretmeni adı altında görevlendirilmiş bir kişinin okul idaresi tarafından yasal olmayan bir şekilde görevlendirilmesine bakanlık göz yummaktadır. Bu okulda ve tüm okullarda, öğretmenlerimiz arasında huzursuzluk yaratan, hiyerarşik yapıyı ve çalışma barışını bozan tüm görevlendirmeler kabul edilebilir değildir, etmiyoruz.
Bu okulda, bir kez daha öğretmenlerimizin imza toplayıp bakanlığa tepkilerini iletmelerine, son yapılan atamalarla öğretmen ve idareci kadrolarının tamamlanmasına rağmen bakanlık neden hala daha yasadışı görevlendirmelere göz yummakta bu durumu ortadan kaldıracak hiçbir adım atmamaktadır? Bir kez daha sinip ve sindirip hüllenin geçmesini mi beklemektedir?
Bakanlığın yasa ve tüzükleri bu okulda geçerli değil midir? Nakil tüzüğüne göre 13 saatin altına düşen bir öğretmen ayni bölgede başka okula görev yapmaya gönderilirken bu okulda ‘görevlendirilmiş’ öğretmenler nasıl olur da hem 1070 euro maaş almakta hem de 6 saat, 11, 12 saat ders yapmaktadır? Eşitlik ve adaleti sağlamak bu devletin görevi değil midir? Bu kadar ayrıcalık tanınan bu öğretmen branşlarından yüzlerce mezunumuz atanma beklerken, atananlar göç yasası mağduru edilip atanıp geçim derdine düşürülürken bu haksız düzenin devamına, bu dayatmaya neden boyun eğilmektedir?
Bu okula ihtiyaç kadar atama yapılmıştır. İhtiyaç olmadığı halde getirilip görevlendirilen birisinin öğretmenlere ita amiri yapılmaya çalışılmasının gizli amacı nedir? Bu, ideolojik kadrolaşma değil midir? Böyle bir durumda devlet kasasının soyulmasına sessiz kalınabilir mi?
Bu ülkede mezun olan din öğretmenlerine bile kadro açılmazken yasadışı, keyfi bir şekilde ve talimatla bazı ithal ve branşlarında yüzlerce mezun olan öğretmenlerin yönetici olarak az dersle oturtulmasının amacı kadrolaşma çalışması değil midir?
Bu görevlendirme, merkez bankası, güvenlik kuvvetleri, sivil savunma gibi kurumların başına atama yapılması ile benzerlik mi göstermekte benzer anlam mı taşımaktadır?
Bu atamada TC elçiliği eğitim müşavirinin rolü ne olmuştur?
Bu okulda toplumsal dönüştürme hedefiyle yapılanları bakanlık görmezden mi gelmekte ortaya çıkanları hasır altı mı etmektedir?
Bu görevlendirme bakanlığa nereden geldiği gayet açık ve net olan bir dayatma mıdır?
Bu okuldaki öğretmenlerimizin geçtiğimiz öğretim yılında ortaya koyduğu benzer irade karşısında geri adım atan ayni bakanlık yetkililerinin şimdi hiçbir adım atmamasının gerekçesi nedir?
Öğretmenlerin, okulun tüm huzursuzluğu ve haftalardır yapılan görüşmeleri eğitim bakanı görmezlikten gelerek hukuksuzluğa, liyakatsızlığa, yasadışılığa hizmet etmeyi hazmetmekte midir?
Bu uyarı grevimizin gerekçeleri ortadadır. Bunların algılanarak okulu devralmaya çalışan zihniyete dur denilmesi, onur ve haysiyetle yasalara, anayasaya uyulmasının sağlanması eğitim bakanının görevidir. Bunu, diğer konularda uyguladığı devekuşu taktiği ile geçiştirmesi durumunda yaşanacak tüm huzursuzluktan kendisi ve TC elçiliği eğitim müşaviri sorumlu olacaktır.
Anayasa ve Milli Eğitim Yasamıza uygun, çağdaş, laik, bilimsel, demokratik parasız kamusal eğitim verilmesinin, yasalara, tüzüklere uyma ve uyulmasını sağlamanın, herkese eşit, adil davranma ve çalışma barışını sağlamanın eğitim bakanlığının temel görevi olduğunu bir kez daha hatırlatır her ne isim altında olursa olsun yasadışı tüm görevlendirmelere, ideolojik dayatmalara son verilmesi için gereken adımı atması çağrısı yapıyor göreve davet ediyoruz.
Selma EYLEM
Başkan
Yönetim Kurulu (a.)
