BU ANAYASAL SUÇA VE İHANETE SEYİRCİ KALMAYACAĞIZ !

0
243

9 Kasım 2017 Perşembe günü saat: 10:00’da Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı önünde atanma bekleyen öğretmenlerimizden oluşturduğumuz komiteyle birlikte TC’den Öğretmen Dayatmasını Protesto Eylemi gerçekleştirdik. Eylemde okunan basın bildirisi metni: 

Anayasaya göre;

Ekonomik ve Sosyal Hayatın Düzeni

Madde 47

(1) Ekonomik ve sosyal hayat, adalete,   tam çalışma ilkesine ve her yurttaş için insanlık onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi sağlanması amacına göre düzenlenir.

 

Çalışma Hakkı ve Ödevi

Madde 49

(1) Çalışma her yurttaşın hakkı ve ödevidir.

(2) Devlet,  çalışanların  insanca  yaşaması  ve  çalışma  hayatının  kararlılık içinde  gelişmesi  için,  sosyal,  ekonomik  ve  mali  önlemlerle  çalışanları korur ve çalışmayı destekler; işsizliği önleyici önlemleri alır.

 

Gençliğin Korunması

Madde 60

Devlet, gençlerin bilgili, sağlıklı, sağlam karakterli ve topluma yararlı birer yurttaş olarak yetişme ve geliştirilmelerini sağlar.

 

Kamu Hizmeti ile İlgili Asıl ve Sürekli Görevlerin Yürütülmesi

Madde 120

(1)  Devletin genel yönetim ilkelerine göre yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği asıl ve sürekli görevler, kamu görevlileri eliyle yürütülür.

(2)  Kamu  iktisadi  teşebbüslerinin  ve  diğer  kamu  tüzel  kişilerinin,  genel yönetim ilkelerine göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği  asıl  ve  sürekli  görevler  ise  diğer  kamu  personeli  eliyle yürütülür.

 

Kendi ülkemizde insanlarımızın altında imzası olan Toplum Sözleşmesi, yani Anayasamıza göre bu ülkeyi yönetme görevini geçici bir süre için yapanlar, devleti ele geçirip istediğini yapabileceğini sanmaktadır.

Aynı Anayasamızda binlerce çocuğumuzun eğitim hakkı çalınarak okul açılmazken, okullarda kadro eksikliği yüzünden dersler, görevler yapılamazken yüz binlerce lira ödeyerek eğitimini tamamlayan gençlerimiz sokağa atılmış durumdadır. Bu ülkede halen açılma izni verilmeye devam edilen, sayısı bilinmeyen üniversitelerden, İngiltere, ABD ve dünyanın her yerindeki üniversitelerden mezun olan binlerce gencimizin mezun oldukları bu okullar hiçe sayılmıştır. Binlerce işsiz, atanmayı bekleyen öğretmen adayı varken başka bir ülkeden öğretmen getirip istihdam etmek -amacı ne isterse olsun- gençlerimizi harcamak demektir. Anayasal, yasal suç işlemenin yanında, ihanettir.

Hele kadroların bilinçli olarak boşaltılması ve bu kadrolara ajanlık yapması bile öngörülen dost, kardeş TC’li gençlerin işsiz gençlere rağmen atanması düşmanlığa, ötekileştirmeye prim verilmesi demektir. Kültürünü, benliğini, dilini, dinini yıllarca mücadele ederek korumuş Kıbrıs Türk toplumu ve gençlerini bu duruma sokan, göç yollarına iten, işsiz bırakan böyle bir hükümet anlayışı kabul edilemezdir. Kendi avantaları, maaşlarıyla koltuklarına yapışan bu bakanlara, omurgasız yönetime ve bu toplumun ve her kurumunun varlığını hedef alan dayatmalara boyun eğmeyeceğiz.

Öğretmenlerimiz Bu Ülkeden Göç Etmeyecektir.

Direnerek Kazanacağız, Bu Sese Kulak Verilene Kadar Peşini Bırakmayacağız.

 

 

Selma EYLEM

Başkan

Yönetim Kurulu (a.)