Kıbrıs Cumhuriyeti’ni oluşturan “Garanti ve İttifak Antlaşmaları” çerçevesinde “ülkemizde bozulan anayasal nizamı yeniden tesis etmek” gerekçesiyle askeri müdahalede bulunan T.C. devleti yaklaşık kırk yıldır bu görevini yerine getirmediği gibi Kıbrıs’ın kuzeyini vahşi kapitalizmin talan ve sömürüsüne sunmuştur.
Kıbrıs’ın kuzeyinde oluşturulan ayrılıkçı siyasi yapı “hükümetçilik” oyunları ile gerçek iradenin Ankara’da olduğu realitesini gizlemekte başarısız olmuştur.
Yaşadığımız süreçte Kıbrıs’ın sadece askeri ve ekonomik anlamda değil sosyal, kültürel ve eğitim alanında da Türkiye’ye bağımlılığı T.C. hükümetlerinin ve özellikle de son dönemlerde AKP Hükümeti’nin politikalarıyla daha da belirgin bir şekle girmiştir.
Türkiye’deki AKP Hükümeti’nin “Kıbrıslı Türkleri göç ettirme” ya da “dönüştürme” politikaları çerçevesinde ülkemizin kuzeyinde Kıbrıslı Türklerin nesiller boyunca sahip olduğu “çağdaş, demokratik, laik yapısının” yerine biat eden, haline şükreden, hurafelere inanan yobaz bir yapının yerleşmesi için her türlü faaliyet yapılmaktadır.
Uygulanan asimilasyon politikaları ile önce azınlığa düşürülen Kıbrıslı Türkler şimdi de takunyacıların cirit attığı bir ortamda “Kendi kimliklerini koruma” mücadelesi vermektedir. Ülkemizin kuzeyi ve toplumumuzun yapısına hiç uymayan Kuran kursları, Külliye yapımı ile cami inşaatları ile adeta bir Sundi Arabistan kenti haline getirilmeye çalışılmaktadır.
T.C Başbakanı Sn. Tayyip Erdoğan’nın “dindar bir nesil yetiştirmek istiyoruz” söylemine uygun olarak da 27 Eylül günü Hala Sultan Camisi’nin ve İlahiyat Koleji’nin dersliklerinin temeli atılacaktır. Tüm Devlet okullarının tamiri için 11 milyon TL ayrılırken sadece bir cami inşaatı için 22 milyon TL ayrılmış olması bu konudaki zihniyeti açıkça ortaya koymaktadır.
Son hükümet oluşumuna da “Alo ben Beşir” diyerek müdahelede bulunmak isteyen T.C. Başbakan yardımcısı Sn. Beşir Atalay’ın da isbatı vücut edeceği bir tören yapılacaktır. Hükümetin büyük ortağı olan CTP’nin hükümete gelmeden önce bizlerle benzer söylemlerde bulunarak İlahiyat Koleji’nin açılmasına karşı duruş sergilediği belleklerdedir. Şimdi açılış törenine KKTC Hükümet yetkilileri olarak katılıp katılmayacağını merak etmekteyiz.
Kıbrıslı Türklerin camilere, tekkelere, hacılara ve hocalara ihtiyacı yoktur. Kıbrıslı Türkleri yok edecek olan “TOMA” değil, minicik çocukların ve gençlerin beyinlerine enjekte edilecek Şeriat tohumlarıdır. Artık “kral çıplaktır”. Bilinmelidir ki Kıbrıslı Türkler geçmişte Papazın Ordusu’na boyun eğmedi. Şimdi de İmamın Ordusu’na boyun eğmeyecektir.
Mehmet TAŞKER Güven VAROĞLU
KTOEÖS Genel SekreteriKTÖS Genel Başkanı
