AKP politikaları ile iç lastik dış lastik gibi uyumlu giden CTP-UBP hükümeti sahte hükümet krizleri yaratarak sahte kahramanlık yaparak, koltuğa da sıkı sıkı sarılarak, halkı GERÇEK KRİZE sokmuş durumdadır.
Kıbrıs’ın kuzeyinde yaratılan soygun düzeninin son on yıllardaki Türkiye temsilcisi AKP’nin siyasi, ekonomik, nüfus, kültür, sosyal politikaları halkımızın insanca yaşama hakkını elinden alır duruma gelmiştir. İşbirlikçi yerel hükümetler kendi koltukları ve partisel, kişisel menfaatlerini koruma uğruna bu soygun düzenin ortağı hatta koruyucuları olmuşlardır.
Reform yapacam diye gelen CTP-UBP hükümetinin de kısa sürede foyası ortaya çıkmıştır. Sadece bir kesimin yüksek çıkar ve ayrıcalıklarını koruma güdüsüyle hareket eder duruma gelen CTP-UBP hükümeti geçek anlamda ne reform yapabilir, ne de yapısal herhangi bir sorun çözebilir.
CTP-UBP hükümeti icraatları ile halkın gözünde itibarını ve temsiliyetini kaybetmiştir. Bu gün sahte kabadayılıklarla prestij kazanmaya çalışan bu hükümet halkı enayi yerine koymaktadır. Hızla fakirleştirilen halkımıza dayatılan paketleri, gazinoları, kumarhaneleri, kerhaneleri, üniversiteleri, otelleri, limanları, kurumları, suyu, nüfusu, eğitimi, ilahiyatı, uyuşturucuyu, mafyayı, çeteleri, kayıt dışılığı, GÖÇ Yasasını v.s bu hükümetin düzeltmesini beklemek ölü gözünden yaş beklemek anlamına gelmektedir. Oysa harçlara yapılan zamda olduğu gibi her fırsatta halka yük bindirilirken şahinlik yapılmaktadır.
Sn. Ombudsmanın raporu, AKSA, Turizm Bakanlığı kokuşmuşluğun ve AKP şirketleri ve CTP-UBP’nin pozisyonunun çok küçücük bir kesitidir sadece. Peki hükümet bu konularda birşey yapacak mı? Çok kazanana dokunacak mı? Tabii ki hayır. Haklar budanmaya devam edecek mi? Tabii ki evet.
Hükümet yeni paketi geçirecek, suyu, elektriği, telefonu, limanları devredecek, hakları budaycak yasaları geçirecek, % 50 den fazla fakirleştirilen halkı kölelik koşullarına mahkum edecek ama REFORM yaptım diyerek iki yüzlülük yapmaya devam edecektir.
Bütçeden % 35 tahsisat alan bakanlar başkalarının tahsisatını kaldıracak, parti yardımı alacak, müşavir ordusu yaratacak, örtülü ödenek kullanacak, yandaşlarını işe alacak, ateşe ataycak, RHA kullanacak, zengin yandaşların vergisini bağışlayacak, gezmelere gidecek, yüksek maaş alacak ama asgari ücretli, dar gelirli, düşük maaşlı, muhtaç, nüfusunun % 90’ı fakir ve borç batağında, icrada olan halktan da tasaruf beklenecek. Sürekli kaynak yoktur deyip eğitim ve sağlığı bile kamusal olmaktan çıkaracak, sosyal devletten, adaletten vazgeçecek ama zavalı halktan yüksek vergi almaya devam edecek, zenginlere, şirketlere ise dokunamaycaktır. % 4.60 gibi sahte ENFLASYON çıkaran DPÖ verileri oranında artış yapacak ama bir gün sonra harçlara ve direk halka yansıyan her şeye iki katı zam yaparak verdiğini geri alacaktır.
AKP-CTP-UBP doğru yoldan çıkmıştır. Ortaklar; cepçi, çıkarcı, koltukçu, mezhepçi, şirketici, sermayeden, vurgundan, soygundan yana olduğunu HALKÇI OLMADIĞINI ispat etmiştir. Nüfus, gazino, kumarhane, gece kulübü, banka, üniversite, otel, özelleştirme, taşeronlaşma, Göç Yasası, ilahiyat, SU, PAKET vs derken Kıbrıs’ın kuzeyi istila ve talan edilmiştir. Kukla hükümetlerle birlikte Takiye yapılarak işin SUYU ÇIKARILMIŞTIR. Halka rağmen, halkçı olmayan politikalar bir bir yürürlüğe konulmuş, konulmaktadır. Halk soyulmaya, enayi yerine konulmaya devam edilmektedir. insanımızın rızkına göz dikilmiştir.
Tahir GÖKÇEBEL
Başkan
Yönetim Kurulu