AKKUYU NÜKLEER SANTRALİNİN İNŞA EDİLMESİNE KARŞIYIZ

0
174

Sendikamızın da içerisinde yer aldığı çeşitli sendika, örgüt, siyasi parti ve platformun desteği ile 26 Nisan, Perşembe günü saat 19:00’da, Çernobil faciasının 32. yıldönümünde yeniden ara bölgede nükleere karşı iki toplumlu eylem düzenliyoruz.

Nükleere karşı iki toplumlu eylem 26 Nisan’da ara bölgede gerçekleştirilecek

 

Ortak Eylem Çağrımız: 

“Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ve Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin’in katılımıyla Akkuyu’da nükleer santralın kısa bir süre önce temelinin atılması bölgemiz açısından olumsuz bir gelişmedir.
Girne sahillerinden kısa bir mesafe uzaklıkta nükleer bir santralın inşasının çevre açısından yol açacağı ciddi olumsuz sonuçlara ilişkin tehlikelere son yıllarda defalarca işaret ettik.
Nükleer enerjinin ne kadar tehlikeli olabileceği görülmüştür. Çernobil ve Fukuşima kurbanları bunu bize her gün hatırlatmaktadır. Bir kaza ya da sızıntı Doğu Akdeniz bölgesinde çevrede yol açacağı büyük yıkımın dışında, binlerce insanın hayatını da tehlikeye sokacaktır.
Bu nedenle ve aynı zamanda Çernobil faciasının 32. yıldönümünde Akkuyu Nükleer Santaralı’nın inşasına karşı olduğumuzu bir kez daha güçlü bir şekilde haykırıyoruz.”
Düzenlenecek eylemle ilgili, 24 Nisan Salı günü ara bölgede dayanışma evinde ortak bir basın toplantısı düzenlendi.
Eyleme şu ana kadar destek veren örgütlerin AKEL, Ekologlar Hareketi-Yurttaşlar İşbirliği, Yeni Kıbrıs Partisi (YKP), Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP), Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP), Sol Hareket, PEO, EDON, Ekologlar Gençlik (NEOI), POGO Kadın Hareketi, Kadın Ekologlar Hareketi, Kıbrıs Çevre Hareketi, Birleşik Kıbrıs Platformu, Unite Cyprus Now, Akama Dostları, Ekoloji Hareketi, Kıbrıs Barış Konseyi, Bi-comunal İnitiative for Peace-United Cyprus, Yeşil Barış Hareketi, Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği, Biyologlar Derneği, Bağımsızlık Yolu, Baraka Kültür Merkezi, KTÖS, KTOEÖS, KTAMS, DEV-İŞ, BES, Basın-sen, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği (KTTB), “Proodeftiki” İlkokul Öğretmenleri Hareketi , “Proodeftiki” Teknik Okullar Hareketi, Larnaka Çevre Hareketi, Kıbrıs Kuşları Koruma Derneği “BirdLife Cyprus”, Arif Hasan Tahsin Vakfı, Kuir Kıbrıs, Tüm Kıbrıs Kimyagerler Birliği, Cyprus Anti-Nuclear Platform, Çevre Mühendisleri Odası, , Boran Kültür Merkezi, ETEK, Kıbrıs Teknik Odası, Yeni Enternasyonalist Sol olduğu açıklandı…

Basın toplantısında 2 dilde okunan basın açıklaması şöyle:

Türkiye Akkuyu’da açılması planlanan nükleer santrale karşı iki toplumlu eylem

26 Nisan 2018, 19.00-21.00 Ledra Sokağı, Lokmacı

Türkiye’deki Akkuyu nükleer santrali Girne kıyılarına birkaç kilometre ötededir ve bu nedenle hepimizi ilgilendirmelidir. Nükleer Güç Santralleri yalnızca doğal çevrede oluşturdukları tehdit anlamında değil, yakın yerlerde yaşayan insanların sağlıklarını ve güvenliklerini etkileme anlamında da oldukça önemli bir sorundur. Olası bir sızıntı santral çalışanlarının yanı sıra çevre sakinlerini de büyük bir risk altına sokabilir. Ancak dolaylı riskler de bir o kadar önemli ve tehlikelidir. Radyoaktif maddeler muazzam büyük coğrafik alanlara yayılabildiği için talihsiz bir kaza sonucunda oluşacak çevre kirliliği (hava, toprak, toprakaltı, su) yalnızca yakın çevreyle sınırlı kalmayacaktır.

İnsanlık 11 Mart 2011 Cuma günü Fukushima’yı da etkileyen korkunç depremin, ardından oluşan tsunmanin ve getirdiği yıkımın trajik sonuçlarına halen tanık olmaktadır.

İnsanlık gittikçe bilinçlenmekte ve sürekli reklam edilen nükleer santrallerin güvenilir olduğu bilgisini sorgulamaktadır. Bu nedenle Avrupa ve dünya kamuoyunda “Sıfır Nükleer Silah, Sıfır Nükleer Santral” talebini yükseltecek hareketler zorunluluk haline gelmektedir.

Maalesef yukarda aktarılan dramatik olaylara rağmen Türkiye, deprem riski oldukça yüksek olan Akkuyu yakınlarında Kıbrıs’ı ve daha geniş bir alanı tehdit eden bir nükleer santral inşa etmektedir.

Santralin “normal” işleyişi sırasında oluşan radyasyon, ayrıca kaza sonucunda oluşabilecek bir sızıntı yakında yaşayan insan da dahil her canlının yaşam kalitesini gitgide yok edecektir. Doğu Akdeniz havzası çok büyük ve iç içe geçmiş bir ekosistemler bütünüdür. Radyasyon sızıntısı durumunda nükleer santralin yüzlerce kilometrelik çevresi zarar görecektir.

32 yıl önce bugün meydana gelen Çernobil kazası halen insanlarda ve Karadeniz havzasında sorunlar yaratmaya devam etmektedir; atmosfere karışan radyasyondan dolayı ölen binlerce insan, binlerce ölü doğum, değişik hastalıklarla doğan bebekler aynı hatanın tekrarlanmasına engel olmamızı gerektirmektedir. Japonya’nın bugün yüzleştiği nükleer tehlike dünyanın farklı yerleriyle ama özellikle fay hattına çok yakın olan Akkuyu’yla ilişkilendirilebilir.

Nükleer atık da yüzyıllarca boyunca sürecek bir çevresel felaketin ta kendisidir. Kimse bu atıkları güvenilir biçimde yok edebileceğini iddia edemez ve sızıntı tehlikesi süreklidir. Nükleer atığı imha etmek oldukça pahalı bir işlemdir ve bu bile nükleer enerjinin ucuz olduğu iddiasını çürütmeye yeter. Çevreye olan bu etkinin bedeli ölçülemez düzeydedir. Gerçekten merak ediyoruz: nükleer atığı kendi toprağında on binlerce yıl tutmayı isteyecek herhangi biri var mıdır?

Nükleer güç ne yenilenebilirdir ne de temizdir. Kuşkusuz ki yaratacağı sorunlar sağlayacağı avantajlardan misliyle daha fazladır. İnsanlık bugün nükleer enerjiyi gereksiz kılacak birçok enerji üretim yönteminden faydalanabilir.

Yaşam kalitesiyle ve çevrenin korunmasıyla ilgili görüşümüz nükleer enerjinin varlığıyla ve kullanımıyla taban tabana çelişmektedir.

Tüm Kıbrıslıları Çernobil trajedisinin 32. yıldönümü olan 26 Nisan’da saat 19.00-21.00 arasında mumlarıyla birlikte Ledra Sokağı/Lokmacı barikatının her iki tarafına çağırıyoruz… Çernobil kurbanlarını anmak üzere bir insan zinciri oluşturacağız…

Unutmayın! Nükleer güç tehlikelidir; dün Çernobil’de yaşadık, bugün Fukushima’da, belki yarın Akkuyu’da! Akkuyu’da planlan nükleer güç santrali Girne’ye yalnızca 90 km. uzaklıkta!

Çocuklarımızın geleceği için gelin seslerimizi birlikte yükseltelim!

 


BICOMMUNAL ACTION AGAINST OPENING OF NUCLEAR POWER PLANT IN AKKUYU, TURKEY

26 April 2018, 7-9 pm Ledra Street/Lokmaci

Akkuyu, the nuclear power plant in Turkey, is just a few kilometres from the Kyrenia coast and is a matter that must concern us all. Nuclear power plants are a very important issue as not only are they a threat to the environment but primarily can affect the health and safety of the people of the surrounding areas. A possible leak could pose a huge risk to both workers and residents. However, indirect risks are also very important and dangerous. Pollution of the environment (air, soil, subsoil, water) in the unfortunate case of an accident, would affect not only the area itself, since radioactivity travels by affecting large geographic areas.

Humanity has witnessed Japan’s tragedy, which is still suffering from the consequences of the terrible earthquake that took place in Fukushima on Friday, 11 March 2011, the tsunami it caused and the resulting havoc.

Humanity is rapidly becoming conscious of the much advertised ‘safety’ of nuclear plants and it is now highly questioning it. So, it becomes more imperative for a new mobilization of European and world public opinion for zero nuclear weapons and nuclear plants.

Unfortunately, even after the above mentioned dramatic events, Turkey, is building a nuclear station near Akkuyu, which is a highly seismic area, off the coast of Cyprus which threatens the safety of the wider region.

Radiation from the “normal” operation of the plant as well as any serious leak because of an accident, will gradually destroy the quality of life of nearby living beings, including humans. The eastern Mediterranean basin is a huge and interconnected ecosystem. In the instance of a radiation leak, this will harm hundreds of kilometres around the nuclear plants.

The Chernobyl accident, which occurred 32 years ago today, is still creating problems to people and the environment all around the Black Sea basin; thousands are dead, thousands of still-born cases with various diseases due to radiation released to the atmosphere, forbid the repetition of the same error. The nuclear danger that Japan is facing today can relate to many parts of the world and particularly Akkuyu, which is located very close to a dangerous fault line.

Nuclear waste by itself is an environmental disaster that will last for centuries and no one can claim that there is a safe way for its disposal, since the danger of a leak is always there. The cost of the disposal of nuclear waste is very high and this negates the theory that nuclear power is a cheap source of energy. This cost, or the cost of environmental impact, is not calculated. We honestly wonder: is there anybody that wishes to keep nuclear waste for tens of thousands of years buried on their land?

Nuclear power is neither renewable nor clean. Undoubtedly the problems it can cause far outweigh the advantages. There are so many other forms of energy that can be utilized by mankind today that the use of nuclear energy can be characterized as unnecessary.

Our vision for good quality of life and environmental protection is incompatible with the existence and use of nuclear energy.

We call on all Cypriots to join us on 26 April 2018 on the date of the 32nd Anniversary of the Chernobyl tragedy between 7-8 pm, on both sides of Ledra Street/Lokmaci to come with candles…. We will create a human chain for the commemoration of the victims of Chernobyl…

Don’t forget, nuclear power is dangerous; as we have experienced it yesterday at Chernobyl, today at Fukushima and tomorrow it may be Akkuyu! The Nuclear Energy Plant which is planned for Akkuyu is just 90km away from the Kyrenia coast!

Together let us raise our voices for the future of our children!


Δικοινοτική δράση ενάντια στο άνοιγμα του πυρηνικού σταθμού στο Ακκουγιου της Τουρκίας

26 Απριλίου 2018 7-9 τέρμα της Λήδρας

Το Ακκουγιου, όπου η Τουρκία θα δημιουργήσει τον πυρηνικό σταθμό βρίσκεται λίγα μόλις χιλιόμετρα από τις ακτές της Κερύνειας και αυτό είναι ένα ζήτημα το οποίο πρέπει να απασχολήσει όλους μας. Οι πυρηνικοί σταθμοί αποτελούν ένα πολύ σημαντικό θέμα αφού δεν απειλούν μονάχα το περιβάλλον αλλά κυρίως της υγεία και την ασφάλεια των κατοίκων των γύρω περιοχών, μια πιθανή διαρροή θέσει σε τεράστιο κίνδυνο τόσο τους εργαζόμενους στο σταθμό αλλά και τους κάτοικους. Ωστόσο οι έμμεσες συνέπειες είναι το ίδιο σημαντικές και επικίνδυνες. Η μόλυνση του περιβάλλοντος ( αέρα, εδάφους, νερού) στην περίπτωση ατυχήματος, θα επηρεάσει όχι μόνο την περιοχή του Ακκιουγιου. Η ραδιενέργεια μεταφέρεται επηρεάζοντας τεράστιες γεωγραφικές εκτάσεις.

Η ανθρωπότητα έγινε μάρτυρας της τραγωδίας στην Ιαπωνία, η οποία ακόμη υποφέρει από της συνέπειες του καταστροφικού σεισμού στη Φουκοσίμα , στις 11 Μαρτίου το 2011 και το χάος που προκλήθηκε από το τσουνάμι και τη διαρροή στο πυρηνικό σταθμό.

Η ανθρωπότητα συνειδητοποιεί με δραματικό τρόπο ότι η πολυδιαφημιζόμενη ασφάλεια των πυρηνικών σταθμών είναι εξαιρετικά αμφίβολη. Έτσι, γίνεται πιο επιτακτική η ανάγκη για μια νέα κινητοποίηση της ευρωπαϊκής και της παγκόσμιας κοινής γνώμης για το μηδενισμό των πυρηνικών όπλων και πυρηνικών σταθμών.

Δυστυχώς, ακόμα και μετά τα προαναφερθέντα δραματικά γεγονότα, η Τουρκία έχει ξεκινήσει την ανέγερση πυρηνικού εργοστασίου στην περιοχή Άκκιουγιου, μια ιδιαίτερα σεισμογενή περιοχή, απέναντι από τις ακτές της Κύπρου, απειλώντας έτσι την ασφάλεια της ευρύτερης περιοχής.

Η ραδιενέργεια κατά τη διάρκεια της κανονικής λειτουργίας ενός πυρηνικού σταθμού παραγωγής ηλεκτρικής ενέργειας, αλλά και σε περίπτωση διαρροής από ατύχημα, θα καταστρέψει την ποιότητα ζωής όλων των ζωντανών πλασμάτων στην περιοχή, συμπεριλαμβανομένων και των ανθρώπων. Η λεκάνη της Ανατολικής Μεσογείου αποτελεί ένα γιγαντιαίο και αλληλεξαρτώμενο οικοσύστημα. Σε περίπτωση διαρροής ραδιενέργειας θα πληγούν άμεσα εκτάσεις πολλών εκατοντάδων χιλιομέτρων γύρω από τους πυρηνικούς σταθμούς.

Το ατύχημα στο Τσερνομπίλ, που συνέβηκε σαν σήμερα πριν από 32 χρόνια, ακόμα βασανίζει τους ανθρώπους και το περιβάλλον σε όλη τη λεκάνη της Μαύρης Θάλασσας. Οι χιλιάδες άνθρωποι που έχουν πεθάνει και τόσοι άλλοι που ακόμη γεννιούνται νεκροί ή με διάφορες ασθένειες λόγω της ραδιενέργειας που απελευθερώθηκε στην ατμόσφαιρα, δεν αφήνουν κανένα περιθώριο να επαναληφθεί ξανά το ίδιο λάθος. Ο πυρηνικός κίνδυνος που αντιμετωπίζει σήμερα η Ιαπωνία μπορεί να επαναληφθεί σε πολλές περιοχές του κόσμου και ειδικά στο Άκκιουγιου, που βρίσκεται πολύ κοντά σε επικίνδυνο σεισμικό ρήγμα.

Τα πυρηνικά απόβλητα αποτελούν από μόνα τους περιβαλλοντική καταστροφή που θα διαρκέσει για αιώνες. Κανείς δεν μπορεί να πει με βεβαιότητα ότι υπάρχει ασφαλής τρόπος διάθεσης τους, αφού ο κίνδυνος των διαρροών πάντοτε θα υπάρχει. Το κόστος της διαχείρισης των πυρηνικών αποβλήτων είναι πολύ μεγάλο και αυτό διαψεύδει τις θεωρίες ότι η πυρηνική ενέργεια αποτελεί φτηνή πηγή ενέργειας. Είναι γιατί δεν υπολογίζουν το κόστος αυτό, ούτε το κόστος των περιβαλλοντικών επιπτώσεων. Εμείς ειλικρινά αναρωτιόμαστε, ποια περιοχή θα θέλει να φιλοξενήσει για μερικές δεκάδες χιλιάδες χρόνια πυρηνικά απόβλητα θαμμένα στο έδαφός της;

Η πυρηνική ενέργεια δεν είναι ούτε ανανεώσιμη ούτε καθαρή. Αναμφισβήτητα, τα προβλήματα που μπορεί να προκαλέσει υπερβαίνουν τα πλεονεκτήματα. Υπάρχουν τόσα πολλά άλλα είδη ενέργειας που μπορούν να αξιοποιηθούν από την ανθρωπότητα σήμερα που η χρήση της πυρηνικής ενέργειας μπορεί να χαρακτηριστεί περιττή.

Το όραμά μας για καλή ποιότητα ζωής και προστασία του περιβάλλοντος είναι ασυμβίβαστο με την ύπαρξη και τη χρήση της πυρηνικής ενέργειας.

Καλούμε όλους τους Κυπρίους να έρθουν με τα κεριά τους και ενωθούν μαζί μας στις 26 Απριλίου 2018 στις 7:00-8:00μ.μ. το βράδυ και στις δύο πλευρές τις οδού Λήδρας… Θα δημιουργήσουμε μια ανθρώπινη αλυσίδα στη μνήμη των θυμάτων του Τσερνομπίλ…

Μην ξεχνάτε, η πυρηνική ενέργεια είναι επικίνδυνη – όπως χθες ζήσαμε το Τσερνομπίλ και τη Φουκουσίμα αύριο μπορεί να είναι το Άκκιούγιου! Ο Πυρηνικός Σταθμός Ενέργειας που έχει προγραμματιστεί για το Άκκιουγιου είναι μόλις 90 χλμ. από τις ακτές της Κερύνειας!

Ας υψώσουμε μαζί τη φωνή μας για το μέλλον των παιδιών μας…