KTOEÖS sendika başkanımız Selma Eylem, İki Toplumlu Barış İnisiyatifi-Birleşik Kıbrıs adına AKEL’in davetlisi olarak Brüksel’de Avrupa Parlamentosu iki toplumlu ziyaret programına katılmıştır. Ziyaret kapsamında Parlamentoda AKEL ve Sol Grup, Kıbrıs Barış Süreci: İleriye Giden Yol başlıklı bir seminer düzenlemiştir.
AKEL Avrupa Parlamentosu Milletvekili Georgios Georgiou, AKEL Genel Sekreteri Stephanos Stephanu, AKEL Merkez Komite üyesi ve Kıbrıs Masası Sorumlusu Tomazos Çelebis, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Diplomasi ve AB Özel Danışmanı olarak 2019 yılında görev yapan ve müzakere heyeti üyesi olan Erhan Erçin, Belçika İşçi Partisi’nden Avrupa Parlamentosu Üyesi ve Sol Grup Başkan Yardımcısı Marc Botenga, Avrupa Komisyonu’nun DG REFORM Genel Müdür Vekili Judith Rosa‘nın katılıp Kıbrıs sorunuyla ilgili durum, gelişme ve görüşlerini paylaşıp konuşma yaptığı seminerde başkanımız adanın kuzeyinde Türkiye tarafından sürdürülen sistematik asimilasyon ve entegrasyon politikalarını, ekonomik işbirliği protokolü adı altında yapılan dayatmaları, hak ve özgürlüklere saldırı ve gaspları, Türkiye tarafından taşınan nüfusun uluslararası anlaşmalara göre suç olduğunu, işbirlikçi, kukla hükümetler tarafından verilen vatandaşlıklarla Kıbrıslı Türklerin iradesinin elinden alındığı, azınlığa düşürüldüğü, yok olma noktasına getirildiğini, fakirleştirildiğini, kamusal hizmetlerin bitirilip özelleştirmenin teşvik edilip desteklendiğini, Kıbrıslı Türklere ait tüm kurumların, dağların, taşların, kıyıların, toprakların ele geçirildiğini, yağma talan edildiğini, sermayeye peşkeş çekildiğini, öğretmen ve sendikalarına yapılan baskı, tehditler ve saldırıları ortaya koymuş, öğretmenin özgürlüklerini elinden almak, sendikasını bitirmek hedefiyle çalışmalar yürütüldüğünü ortaya koymuştur.
AB vatandaşı olan ancak AB müktesebatının uygulanmadığı ada yarısında var olma mücadelesi veren Kıbrıslı Türklerin içinde bulunduğu bu duruma ve sürdürülen statükoya AB’nin daha fazla seyirci kalmaması gerektiğine işaret eden başkanımız Kıbrıslı Türklerin haklarının ihlal edilmekte olduğu bu durum karşısında AB’nin gereken her türlü önlem ve tedbiri alması, gerekirse hukuk mücadelesi başlatması çağrısı yaptı.