Dünya Sendikalar Federasyonu, bu yıl “İnsan onuruna yakışır çalışma ve yaşam koşulları talep ediyoruz” sloganıyla düzenlenen ve başlıca talepleri istikrarlı ve tam haklara sahip işgücü, güvenlik ve sağlık koşullarına sahip kaliteli bir çalışma ortamı, istihdam ücretlerinde önemli bir artış, 35 saatlik çalışma haftasının oluşturulması ve kamusal nitelikli sağlık, eğitim ve sosyal güvenlik sistemlerine evrensel erişim hakkı olan Uluslararası Eylem Günü olarak 3 Ekim’i belirlemiştir.Uluslararası Eylem Günü kapsamında 2 Ekim 2024, Çarşamba günü, Dünya Sendikalar Federasyonu üyesi Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum sendikalar olarak Lefkoşa Ledra Palas ara bölge – Dayanışma Evi’nde basın toplantısı gerçekleştirildi.
3 Ekim 2024 Uluslararası Eylem Günü vesilesiyle
DSF Üyesi Kıbrıslı Sendikal Örgütlerin Ortak Duyurusu
Dünya Sendikalar Federasyonu’nun belirlemiş olduğu 3 Ekim Uluslararası Eylem Günü bu yıl “İnsan onuruna yakışır çalışma ve yaşam koşulları talep ediyoruz” sloganıyla ve tam haklara sahip istikrarlı çalışma, güvenlik ve sağlık koşulları ile kaliteli bir çalışma ortamı, ücretlerde önemli bir artış, 35 saatlik çalışma haftasının uygulanması, kamusal ve kaliteli sağlık, eğitim ve sosyal güvenlik hizmetlerine erişim hakkı talepleriyle gerçekleştiriliyor.
Dünyanın dört bir yanında emekçilerin kapitalizmin art arda krizleriyle, derinleşen sosyal eşitsizliklerle, pahalılık ve enflasyonla karşı karşıya olduğu bir dönemde, koşulları istismar eden sermaye ve neoliberal güçler çetin mücadelelerle kazanılmış olan sendikal ve sosyal haklara yönelik saldırılarını yoğunlaştırdılar.
Aynı zamanda bilimsel ve teknolojik gelişmelerin sürekli olarak verimliliği artırılıp çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik koşulları yaratmasına rağmen, üretilen servet kârlarına kâr katmayı hedefleyen küçük bir azınlığın elinde kalmaya devam ediyor.
Bu doğrultuda egemen çevreler tereddüt etmeksizin savaşları öne çıkarıyorlar ve askeri harcamalara daha fazla kaynak aktarıyorlar.
Bugün tüm dünya savaşın eşiğinde bulunuyor ve Orta Doğu’daki gerginliğin tehlikeli bir şekilde tırmanması hepimize Kıbrıs sorununun çözülmesi gerektiğini hatırlatıyor çünkü mevcut statükonun istikrar ve güvenliği sağlayabileceği izlenimi tehlikeli bir yanılsamadan ibarettir.
Sendikal örgütlerimiz, bölünmenin kalıcılaşmasının giderek daha görünür hale geldiği koşullarda Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulması yönünde diyaloğun yokluğu ve süregiden durgunluktan duydukları yoğun endişeyi dile getiriyorlar.
Kıbrıs sorununu çözüme kavuşturulması için görüşmeler Crans Montana’da kalınan yerden Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Çerçevesi kabul edilerek ve bugüne kadar varılan yakınlaşmaların korunmasıyla derhal yeniden başlatılmalı ve sonuca ulaşılana kadar devam ettirilmelidir.
Kıbrıs sorununun BM kararlarında belirtildiği şekilde syasi eşitliğin olacağı İki Bölgeli İki Toplumlu Federasyon temelinde çözülmesinin çevremizdeki gelişmelere olumlu etkisi olacak ve Doğu Akdeniz’de barışın hâkim olması çabasına katkı sağlayacaktır.
Ülkemizin yeniden birleşmesi için verdiğimiz mücadelelerle eş zamanlı olarak, kamu hizmetlerinin özelleştirilmesine karşı emek ve sosyal haklarımızı, toplu sözleşmeler ve insana yakışır ücretler için savunma mücadelelerimizi sürdürüyoruz.
Vatanımızı yeniden birleştirme hedefiyle mücadelemizi ve
ortak eylemlerimizi sürdüreceğiz.
Günümüzün kritik ekonomik ve sosyal koşullarında, Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk emekçilerin sınıfsal dayanışmasını, mücadelelerini ve taleplerini güçlendiriyor; barış ve sosyal adalet mücadelesinde Dünya Sendikalar Federasyonu’nun uluslararası sınıf sendikacılığı hareketi ile birlikte ilerliyoruz.
PEO, DEV-İŞ, KTAMS, KTÖS, KTOEÖS, BES, KOOP-SEN, DAÜ-SEN
