Gelir dağılımındaki adaletsizlikten kaynaklanan çocuk işçiliği, ülkemizde çocuk hakları ihlallerinin başında gelen sorunlardan biridir. Pandemi koşullarının yol açtığı işsizlik, ekonomik çöküş, okulların yüz yüze eğitime ara vermek zorunda kalması ne yazık ki çocuk işçilerin sayısını artırmıştır. Yüzlerce öğrenci uzaktan eğitime içerisinde bulunduğu olanaksızlıklardan dolayı katılamamış, çok erken yaşta iş hayatına girmek zorunda bırakılmış, ağır bir yükün ve sorumluluğun altında ezilerek ailesine destek olmaya çalışmıştır.
Ülkemizde 15 yaşında bir çocuğun ailesine maddi destek olmak zorunda bırakılmasının bedelini canıyla ödemesi hepimizin yüreğini dağlamış, bu ülkede yaşıyor olmaktan bir kez daha utanmamıza neden olmuştur. Bir ailenin maddi destek sağlaması için çocuğunu çalıştırması ailenin değil, yarım asırdır maruz kaldığımız çürük düzenin, havanda su döven siyasilerin ayıbıdır.
Aylardır “O koltuk senin, bu koltuk benim” derdiyle hükümetçilik oyunları oynayanlara soruyoruz:
- Kontrolsüz nüfus akışına karşı hiçbir önlem almayarak ve planlama yapmayarak, daha iyi yaşam koşulları bulabilme umuduyla Kıbrıs’ın kuzeyine göç eden insanların hangi koşullarda yaşamlarını sürdürdüğü ile ilgili herhangi bir çalışma yaptınız mı?
- Pandeminin yarattığı ekonomik koşullardan dolayı binlerce ailenin işsiz ve neredeyse aç bırakılması, hükümet yetkililerinin ise buna seyirci kalması sosyal devlet anlayışı ile ne kadar örtüşmektedir?
- Ülkemizde hâlihazırda kaç tane çocuk, fiziksel ve ruhsal gelişimlerini etkileyen tehlikeli işlerde çalıştırılmaktadır? Haftalardır “Bakansız” olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu konuda bir veri ortaya koyacak bilgiye sahip midir?
- Geçim derdinde olan 15 yaşındaki bir çocuğun ölümünü, “iş kazası” diyerek geçiştirecek misiniz? Size göre çocuk yaşta iş kazasında ölmek çocuk olmanın fıtratında mı var?
Sebebi ne olursa olsun çocukların çalıştırılması, oyun oynaması gereken yaşlarda çalışmaya mecbur kalması çocuk haklarına aykırıdır.
BM Çocuk Hakları Sözleşmesinin 1. Maddesi 18 yaşından küçük herkesi “çocuk” olarak tanımlamaktadır. Çocukların özgüven sahibi, özgür, eşit ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi gerektiği ve devletin tüm çocuklar için bu koşulları sağlama gerekliliğini hatırlatırız.
Duygu GEYLAN
Örgütlenme Sekreteri
Yönetim Kurulu (a.)