AKP politikaları Kıbrıs’ın kuzeyinde de uygulanmaya başlanmıştır. Kıbrıs’ın kuzeyini tarikatlarla, yandaşlarla doldurarak toplum mühendisliğine devam etmektedir. Seçimlere ve UBP kurultayına yapılan son müdahale, AKP’nin Kıbrıs’taki pozisyonunu net olarak ortaya koymuştur.
UBP gerçekçi bir açıklama yapmak zorundadır.
AKP; “Çözüm için bir adım önde olacağız” diyerek, Kıbrıslı Rumları muhatap alıp spor müsabakalarıyla faaliyetlerde bulunurken “sözde” onları tanımamakta, diğer yandan ise gerçekte Kıbrıslı Türkleri yok saymaktadır. Oluşturulan bu STATÜKO’yu ise UBP savunmaktadır.
AKP; Türkiye’de bütün kurumları ele geçirerek muhalefeti sesini çıkaramaz duruma getirmiş, Türkiye’de uyguladığı taktikleri Kıbrıs’ın kuzeyinde uygulamaya sokmuştur. Toplumu bölme, parçalama, kurumlarını işlevsiz hale getirerek tek adam demokrasisini yürürlüğe koyarak demokrasiyi, hukuk devletini hiçe sayan kaba uygulamaları sahneye koymuştur. Linç kültürünü destekleyerek hukuk yerine zorbalığı, diyalog yerine kabadayılığı, uzlaşma yerine patronluğu seçen bir anlayışla hareket etmeyi marifet saymaktadır. Diplomatik tüm üsluplardan uzak “ya bendensin ya da düşmansın” mantığıyla hareket eden bir düzen oluşturmak peşindedir. Kültürü, dini, dili, yaşam biçimi, kendi değerleriyle yıllardır Kıbrıs’ta var olmayı başaran bir topluma besleme muamelesi yapmaktadır.
Bütün kurumlara atanan müşavir ve adamlarıyla Kıbrıs’ın kuzeyinde kadrolaşmaya devam eden AKP yönetimi, TC elçiliğini bir “Taktik Hareket Merkezi” haline getirmiştir. Kıbrıs’ta değişik hükümetler üstü politikaların dizayn edildiği bir merkez durumuna getirilen TC elçiliği seçimlerden hükümet modellerine, parti iç işlerinden, örgüt kurmaya kadar her alanda çalışma yapmaktadır.
Çatışmacı, ötekileştirici, düşmanlaştırıcı üslup ve
AKP’nin ideolojik gericiliğine teslim olmayacağız.
Kıbrıs Türk toplumunun hukuksal hakları üzerinden mavi vatan, gaz, petrol ve diğer hakları talep eden fakat Kıbrıs Türk toplumunun demokrasisine saygı göstermeyen, sürekli müdahale eden iki yüzlü bir ilişki biçimi yürütülmektedir.
Anadolu halkı ile Kıbrıs Türk toplumunu sürekli karşı karşıya getiren, karşılıklı saygı yerine emir alan-veren düzeneğindeki ilişkilerin devamını zorlamak için düşmanlaştıran, cepheleştiren, ayıran bir siyasetin temsilciliği bizzat AKP adına elçilik tarafından yerine getirilmektedir.
AKP kurmayları ülkede örgütleri, kişileri, basını ve sesi çıkan her kurum-kişiyi hedef haline getirmiştir. Bu durumun Kıbrıs Türk toplumunun kaderi yapılması kabul edilemezdir. Bu oyundan derhal vazgeçilmelidir.
Tahir GÖKÇEBEL
Başkan
Yönetim Kurulu (a.)