20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde Kıbrıs’ın kuzeyindeki örgütlerden ortak basın açıklaması

0
183

20 Haziran Dünya Mülteciler Günü, ülkelerinde hayatları ve özgürlükleri tehlikede olan, savaş ve zulümden kaçmak zorunda kalan ve bu zorunlu yolculukları süresince ve sonunda yolları başka coğrafyalarla, halklarla kesişen mültecileri anlamak, hikayelerini, geride bıraktıkları ve yolda karşılaştıklarını duymak, tanıklık etmek, dirençleri ve cesaretlerini onurlandırmak ve mültecilerle dayanışmayı yükseltmek amacını gütmektedir.

Kıbrıs’ın kuzeyinde mülteci haklarına dair yerel yasal düzenlemeler ve politikalardaki eksiklikler, zorla yerinden edilenlerin ada yarımıza gelmesi veya yollarının buradan geçmesinin önüne geçmiyor.  Mülteci çocuk, yetişkin, kadın ve erkeklerin hakları sistematik olarak bizim dediğimiz topraklarda, bizim dediğimiz yasalar ve yöneticiler tarafından ihlal ediliyor.

20 Haziran Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle, sürgünsüz ve savaşsız bir dünyaya özlem duyan örgütler ve kurumlar olarak, mültecilerin haklarının ihlal edilmesine bir son vermek amacıyla, yetkililere, aşağıda belirttiğimiz asgari düzenlemeleri yapmaları için çağrıda bulunuruz:

  1. Muhaceret kurallarına uygun olmayan şekillerde adamıza giriş yapmak zorunda kalan sığınmacıların, salt bu temelde tutuklanması, cezai yargılamaya tabii tutulması ve hapsedilmesi uygulamaları acilen durdurulmalıdır. Savaştan ve zulümden kaçmak dışında başka hiçbir seçenekleri olmayan insanların yasa dışı giriş veya bulunuşları sebebiyle cezalandırılmaları ne vicdanlara, ne de uluslararası hukuka sığmaktadır.
  2. Adamızda uluslararası korumaya erişmeye veya aile üyeleriyle birleşmeye çalışan sığınmacı ve mülteciler, deniz ve hava limanlarında, insanlık dışı koşullarda, uzun süreler boyunca alıkonmamalıdırlar.  Sığınmacı ve mülteciler buralardan geri çevrilmemeli, hayatları ve özgürlüklerinin tehlikede olduğu topraklara da geri gönderilmemelidirler. Yasal ve güvenli seyahat yolları mültecilerin kullanımına açık olması halinde, güvenli bölgelere ulaşmak için insan kaçakçıları ve tacirlerine başvurmak zorunda kalmayacaklar ve hayatlarını riske etmek zorunda kalmayacaklardır.
  3. Kıbrıs’ın kuzeyinde ikamet eden mültecilerin muhaceret statüleri güvence altına alınmalıdır. Birçoğu, mültecilere ilişkin spesifik bir statü olmadığı için çalışma izni ile ikamet etmektedir. Bu da mültecilerin ihtiyaç duyduğu korumayı sağlamamaktadır. Çalışma izinlerinin iptali onlar için savaşa ve zulme dönme riski taşıdığından, her türlü haksız çalışma koşuluna boyun eğmek zorunda kalmaktadırlar. Bu bağlamda, mültecilerin ikamet ettikleri statü ve içerdiği hakların ele alınması zaruridir.
  4. Irkçılık ve yabancı düşmanlığı tüm göçmenleri etkileyen bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle de mülteciler, siyasi ve kamusal alana git gide hakim olan toksik ve göçmen karşıtı söylemden etkilenmektedir. Bu ayrımcı söylem ‘kendi gelenek ve kültürlerinin diğer grupların gelenek ve kültürleri karşısında daha değerli olduğuna dair’ ve ‘birbirinden farklı olan grupların barış ve uyum içerisinde bir arada yaşamalarının mümkün olmadığına olan’ algılarda temellenmektedir. Birçok durumda mülteciler kaçak, suçlu, suç işleme potansiyeli olan, ülkeye maddi yük ve sıkıntı veren, ülke güvenliği için tehlike teşkil eden insanlar olarak lanse edilmektedirler. Birçok başka durumda da sadece şefkat ve dayanışmamızı değil aynı zamanda da kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için desteğimizi hakeden, belirli ihtiyaçları bulunan insanlar yerine, acınması gereken zavallı, güçsüz ve fakir insanlar olarak resmedilmektedirler. Irkçılık ve yabancı düşmanlığı tolere edilmemelidir. Tüm basmakalıp yargılar ve önyargılarımızı, bilinçlenerek, mültecilerin bireysel hikayelerini dinleyerek ve onları tanıyarak aşmalıyız.

Bu yıl, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü çerçevesinde, bizler, hak ihlallerine karşı, evlerinden kaçmak zorunda olanlar dahil, herkesin insan haklarının korunmasından taraf irademizi dillendiriyoruz!

Dünya Mülteci Hakları Günü bağlamında, #birliktedahagüzel isimli bir etkinlik düzenlenecek.

Yarın, 21 Haziran, Cuma günü, Büyük Han arkasındaki Lefkeliler Hanı’nda, saat 18:30’da gerçekleşecek etkinlikte “birlikte daha güzel” olduğumuzu belirteceğiz. Farklı coğrafyalardan yemekler, müzikler, sivil toplum örgütlerinin çalışmalarına dair bilgi standları bulunacağı etkinliğe tüm halkımız davetlidir. Bize katılın ve mültecilerle dayanışın! Çünkü yemek, müzik, eğlence, hayat, bu ada, #birliktedahagüzel !


 

Joined press release from organisations in the northern part of Cyprus on the occasion of 20th of June World Refugee Day

EN

20th of June World Refugee Day aims to understand and hear the stories of refugees. Refugees are people who are forced to flee their home countries because their lives and freedoms are in danger. Leaving behind all that’s dear to them is not the only ordeal they’re faced with; they encounter immense hardships and risks in their quest for safety. World Refugee Day is an annual call to honour their resilience and courage of refugees, listen to their stories, reaffirm our support and express our solidarity with them.

In the northern part of Cyprus, shortcomings of domestic laws and policies do not prevent those, who have been forcibly displaced, from coming to or crossing through here. The rights of refugee children, adults, women and men are systematically violated in the land we call ours, by our laws and authorities.

On the occasion of the World Refugee Day, we, organisations that long for a world where there are no wars and no-one is forcibly displaced, call the authorities to take the following minimum measures:

  1. Practices that involve criminalisation of asylum seekers only by reason of entering our island without authorisation should immediately be stopped. Criminalisation of people who have no other choice than fleeing war and persecution, on account only of their irregular entry or stay is against both our conscience and the international law.
  2. Asylum seekers and refugees that wish to access international protection or unify with their family members residing in Cyprus should not be detained in transit at ports and airports for long periods of time. They should not be refused entry and sent back to countries where their lives and freedoms would be in danger. If legal and safe pathways were available to refugees, they would not have to resort to human smugglers and traffickers and risk their lives in order to find safety.
  3. The immigration status of refugees residing in the northern part of the island should be secured. Due to lack of a specific status for refugees, many reside with employment permits that do not ensure the full scope of protection that refugees need. Upon cessation of the employment permit many refugees risk of being returned to war and persecution. Meanwhile many of them face labour exploitation and poor working conditions. It is therefore imperative to review the status of refugees and the rights pertaining thereto.
  4. Racism and xenophobia are problems affecting all migrant communities. Refugees, in particular, are impacted by an increasingly toxic and anti-migrant rhetoric which prevails in the political and public discourse. This divisive rhetoric is based on the perceptions that one’s own tradition and culture is more important than others’; that ‘different cultures cannot live together’. In many cases refugees are portrayed as criminals, illegals, terrorists and as people posing threat to national security or a burden on the national economy. In other cases, they are portrayed as the weak and poor who are to be pitied, instead of people in need who deserve not only our compassion, but also our support to stand on their own feet. Racism and xenophobia should not be tolerated. We shall all address our stereotypes and prejudices by staying informed, by listening to individual stories of refugees and by getting to know them.

On this World Refugee Day, let’s all voice our determination to put an end to human rights violations and to improve the protection of human rights of all including those who were forced to flee their homes.

In the context of World Refugee Day, we are organising an event titled #bettertogether.

The event will take place tomorrow, on the 21st of June, Friday, in Lefkeliler Inn, in Nicosia at 18:30 and we are saying that we are “better together”. During the event there will be food and music from different parts of the world as well as information stands of NGOs and civil society organisations. Join us and take part in this event and express solidarity with refugees. Food, music and fun unites all!

 

İmzacı Örgütler / Signatory Organisations

  • Avrupa Akseniz Sanat Derneği (EMAA) – European Mediterranean Art Association
  • Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (DEV-İŞ) – Revolutionary Trade Unions Federation
  • Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) – Eastern Mediterranean University Union of Academic Staff
  • Evrensel Hasta Hakları Derneği – Universal Patients’ Rights Association
  • Kadın Eğitimi Kolektifi (KEK) Women’s Education Collective
  • Kıbrıs Türk Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi – Human Rights Committee of Cyprus Turkish Bar Association
  • Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği – Turkish Cypriot Journalist Association
  • Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) – Cyprus Turkish Secondary School Teachers’ Trade Union
  • Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) – Cyprus Turkish Teachers’ Trade Union
  • Kuir Kıbrıs Derneği – Queer Cyprus Association
  • Mağusa Gençlik Merkezi Derneği (MAGEM) – Famagusta Youth Centre Association
  • Mesarya Kadınları İnisiyatifi – Mesarya Women’s Initiative
  • Mülteci Hakları Derneği – Refugee Rights Association
  • VOIS (Uluslararası Öğrencilerin Sesleri) Kıbrıs – VOIS (Voices of International Students) Cyprus
  • SOS Çocukköyü Derneği – SOS Children’s Village Association
  • Tarihsel Diyalog ve Araştırma Derneği (AHDR) –
  • Association for Historical Dialogue and Research