Göç Yasası Kapsamındaki Öğretmenlerimizle Toplantımız Gerçekleşti

0
864

25 Ocak 2019 Cuma günü 14:00’de sendikamızın merkez Lefkoşa binasında Göç Yasası kapsamındaki 2008 ve sonrası girişli üyelerimizle bilgilendirme toplantımız gerçekleşti.

GÖÇ YASASINA ve Haklarımızın Gasp Edilmesine Seyirci Kalmayacağız

​Yönetim Kurulumuz 2012 Yılından, itibaren ciddi bir çalışma ve mücadele içerisine girmiştir. Birçok eğitim, eylem den sonra 2015 yılını “Göç Yasası ile Mücadele Yılı” ilan etmiştir. Temel amaç tüm öğretmenlerimizi “Tek Yasa” ile eşit haklar altında birleştirme ateşini hiç söndürmeden, konjektürel olarak da ortam müsait olduğunda ateş büyütülerek ve sonuç alınmak için çabalar yoğunlaşmaktır. Mücadele aynı dik duruş ve kararlılıkla devam ettirilmektedir.

​Sermaye kendi krizini atlatabilmek uğruna yeni kaynak olarak gördüğü kamusal alanları, özel sektöre peşkeş çekmek için her politikayı ileri götürmeye çalışmaktadır.

​Devlet okullarına bilinçli olarak yatırım yapılmamakta, her yıl müdür, muavin, öğretmen, hademe, sekreter eksiklikleri ve bütçe yetersizliği ile kamusal eğitim zayıflatılmaktadır.

​Özelleşen eğitimde kamusal hizmeti veren öğretmen de niteliksizleştirilerek, itibarsızlaştırılarak sorunlar altında ezdirilerek, geçim derdine sokularak, tamamen etkisiz eleman yapılmak istenmektedir. Sorun GÖÇ yasası ile birlikte ciddi bir saldırı sorunudur.Karmaşık olan  bu saldırıya verilecek cevap da oldukça planlı, örgütlü ve stratejiye dayalı olmalıdır.

​Öğretmenleri bazı standartlarla kontrol etmek, bencilleştirmek, dayanışmaları yerine rekabete sokmak bir politika ve strateji haline gelmiştir. Seçmeci elemeci sınavları başarı ölçeği yaparak, performans, toplam kalite gibi kavramlarla öğretmenleri yarıştırarak, öğretmenler arası rekabeti kızıştırarak, öğretmenleri nakil, görevlendirme derdine düşürerek, farklı yasalarla farklı haklara, maaşa tabii tutarak, maaş garantisi yerine ek ders ücreti yaratarak öğretmen ve örgütlülüğünü dağıtmak için çalışmalar yapılmaktadır. Eğitim sisteminin içi sürekli boşaltılmakta, metalaşmakta, gericileşmektedir. Bununla birlikte Öğretmen itibarsızlaştırılmak, Sendikası elinden alınmak istenmektedir. Bütün planlı politikalar bu doğrultuda işletilmektedir.

2008’den sonra mesleğe giren öğretmenlerin;

  • Emeklilik yaşı 60’a çıkmıştır.
  • Kadın öğretmenlerin 1/5 yıpranma payı kaldırılmıştır.
  • Emeklilik ekstra yatırıma bağlanmıştır.
  • Emeklilik maaşı azaltılmıştır.
  • Prim kesinti oranı (%13) artırılmıştır.
  • Sağlık sigortası kesintisi başlatılmıştır.
  • Sağlıktan yararlanma belirli süre prim yatırmaya endekslenmiştir.

2011’den sonra mesleğe giren öğretmenlerden ek olarak:

  • Tüm ek tahsisat ve ücretler kaldırılmıştır.
  • 2. Üniversite gibi barem için artışlar kaldırılmıştır.
  • Maaş topuna 17 yıl yerine minimum 32 yıl koşulu getirilmiştir
  • Otomatik barem kaldırılmıştır.
  • Derece atlama siyaseten belirlenecek“performansa” bağlanılmıştır.
  • Maaşlar yaklaşık %40 azaltılmıştır.

Ne yapılmak istenmektedir?

  • İstihdam biçimi değiştirilmek istenmektedir
  • Geçici, sözleşmeli istihdam ile işsizler devreye sokularak iş bulma, geçim derdine düşmüş öğretmenin şükranla devam etmesi istenmektedir.
  • Maaş garantisi siyasi performansa bağlanarak öğretmenin kaderi siyaseten ele alınmak istenmektedir.
  • Siyasi kararlarla maaş, terfi, vs. ile öğretmenin haklarını, örgütlü gücü yerine bireysel yalakalık ile korunabileceği bir sistem yaratılarak sendikalar devre dışı bırakılmak, sonra da öğretmen tertiplenerek sınıfa hapsedilmek istenmektedir.

   2012 yılından itibaren iyi bir eğitimden sonra sürekli, eylem ve doğru stratejiler uygulayarak kavgayı özellikle ateşleyen, ZİNCİRLİLER eylemlerini yapan KTOEÖS, GÖÇ YASASINDA somut ne kazanmıştır?

1-PERFORMANS uygulamasının geçmesi engellenmiştir. Otomatik barem devam ettirilmiştir.

2- Derece atlaması ortadan kalkarak, en üst dereceye her öğretmenin çıkması sağlanmıştır.

3- Tüm Öğretmenlere hazırlık ödeneği tahsisatı alınmıştır.

4- Özel sektör ile aynı olan yasada örgütlü olan kesimlerin maşları 2 kat artmıştır.

5-Sağlık sigortası kesintileri engellenmiştir.

6- Öğretmenlerin yatırımları fon kurulmasa da Sigortalara yapılması denetim altına alınmıştır.

7-   2-3 kez GÖÇ YASASI mağdurlarına ek artış yapılmıştır.

8- Bütün kamuoyu bu konuda duyarlılık kazanmış, kamu vicdanında GÖÇ YASASINA kaldırılma baskısı yaratılmıştır.

9- 2. Üniversitenin baremlerinin kazanılması.

Öğretmen ne kaybedecek ?

  • 3-5 yılda 2008 sonrası öğretmen çoğunluğa ulaşıp tüm öğretmenlerin düşük haklarda eşitlenmesi gündeme gelecektir.
  • Öğretmenden tasarruf için A Öğretmen, B Öğretmen, kol, sınıf gibi denklikler kaldırılmak istenecektir.
  • Kamu reformu adı altında eğitimde hiç bir gaile taşımayanlar öğretmeni terbiye etmek için tam gün, eğitimde kalite vs. gibi konular tartışmaya başlanarak öğretmene yönelik toplumsal bir linç kampanyası başlatılacaktır.
  • Topluma empoze edilen “öğretmen az mesai ile hak etmediği kazancı alıyor” söylemi devreye sokularak güçlü propagandalar ile öğretmenin çalışma koşulları, mesaisi gibi konular tartışılmaya başlanacaktır.
  • Geçici istihdam modeli yaratılarak öğretmenlerin iş, maaş garantisi yok edilecektir.
  • Nakil, tahsisat gibi haklar kaldırılacaktır.
  • Sendikalar, sendikacılar ihtiyaç duyulmayan itibarsız kurumlardır algısı yaratılarak örgütlere saldırılacaktır.

 

Niyet Bellidir:

  • Kurulmak istenen yeni liberal yapıyla çalışan kesimlere kriz ve bütçe yetersizliği bahanesi ile acı reçeteler uygulamaya devam edilmek istenmektedir. Bunun için direnç noktaları, dayanışmalar, örgütler dağıtılarak toplumun bu acı reçetelere öğrenilmiş çaresizlikle itaat etmesi istenmektedir.

Ne Yapmalıyız:

  • Bunun karşısında hem toplumsal ilerleyişimiz, hem de örgütlü gücümüzle yeni stratejilerle sürekli mücadele etmeliyiz. GÖÇ YASASI gibi bölücü adaletsizliklerin üzerine her yöntemle gitmeliyiz. Temel hedefimize bağlı ara hedefler ve doğru stratejiler uygulamalıyız.
  • Sendika üyeliğini bir silah gibi yönetimlerin üzerine dayayıp, yasa, tüzük dışı taleplerle sendika yönetimlerini sürekli baskı altına almaya çalışmak yerine, sendikanın “Biz” demek olduğunu, “Biz” in yaşatılması ile ancak güçlü ve dayanışmacı olacağımızı ön plana koyup, bu bilinçle sendikamıza sahip çıkmamız gerekmektedir.

 

Saygılarımla,

 

 

Selma EYLEM

Başkan

Yönetim Kurulu (a.)