AKP’nin taşeronu UBP, tüm karşı duruşlar ve mücadeleye rağmen, bir taraftan toplumsal varlıkların peşkeş çekilmesinin önünü açan özelleştirme yasasına göz yumarken, diğer taraftan çalışanların kazanılmış haklarını ortadan kaldıran yasaları bir bir geçirmektedir.
İşsizliğin, göçün ve toplumsal yok oluşunun nedeni olan yasalar geçerken, çalışanları ve halkını kendi polisi ile karşı karşıya getiren, dövdüren, hapseden zihniyet ezme girişimi olan adımı atarak TOMA (Toplumsal Olaylara Mücadele Aracı) alma kararı almıştır. Çağdaş ve demokratik ülkelerde halkına rağmen icraat yapılması mümkün değildir. Geri kalmış faşist anlayışlarda, vizyonu olmayanlar toplumu ancak asker ve polis gücü ile ezerler. Faşist rejimlerde; adalet, demokrasi, insan hakları ve toplumsal değerler yoktur. Halkın çoğunluğu mutsuzluk içinde iken, küçük bir mutlu azınlık vardır. Sesini çıkaranlara ve rejime baş kaldıranlara her türlü zulüm mubahtır. Ülkenin doğal güzellikleri yok olurken, ormanlarımız yanarken yangın günü helikopter alacağız diyenler, buna ekonomi zordadır diyerek para bulmazken; halkı sindirmek ezmek için TOMA almaya efendilerinden destek alarak para bulmaktadırlar.
Bizler Toplumsal Varoluş Hareketi olarak AKP’nin dayatma paketlerini reddederek, paketin sonucu olan toplumsal yok oluşun gerçekleşeceğini biliyor ve söylüyorduk. UBP de ancak dayatma paketleri sürdürebilecek taşeron olabilir. Halkına ihanet içinde olanların sonu tarihin çöplüğüdür. Rejim bizleri TOMAlar ile susturabileceğini, sindireceğini, yükselen sesimizi bunlarla keseceğini sanıyorsa, yanılıyor!
TOMA alımı ihalesi derhal iptal edilmeli ve ekonomik paket geldiği yere, TC Elçiliği vasıtası ile gönderilmelidir. Utanmadan halkına ihanet edenler, bu ihaleyi Elçiliğe iletmekten çekiniyorlarsa, Toplumsal Varoluş Hareketi olarak biz onların yerine bu görevi seve seve yerine getireceğiz.
Toplumsal Varoluş Hareketi
