Demokrasiyi sandıktan ibaret gören ve sadece kendisi için isteyen, Yeni Liberal Politikaları ülkesinde faşizan baskılarla uygulayan AKP kurmayları, Kıbrıs için zırt-pırt açıklamalar yapmaya devam etmektedirler. Muhtarı, Bakanı ve her yetkili AKP’li Kıbrıs Türk Toplumuna akıl verme uzmanı kesilmiştir. Dik duramayan ve Kıbrıs Türk Toplumunu temsil edemeyen basiretsiz, işbirlikçi hükümetler sayesinde hakaretlerin dozu gittikçe artmaktadır. Her AKP yetkilisi kendisini akıl hocalığına kaptırmış görünmektedir.
Gazinolardan, gece kulüplerine, kara para aklamadan, betting ofislere, mafyadan uyuşturucuya, insan kaçakçılığına kadar, yaratılan kalın barsağın sorumluları bu gün din, maneviyat arkasına saklanarak hakareti marifet sanmaktadır. Tek yönlü ithalatı, TC bankaları, üniversiteleri, otelleri ile Kıbrıs’ın kuzeyini istila eden, limanlarını, okullarını, sanayii bölgelerini, vakıflarını yağmalayan, AKP’nin yeşil sermayesine peşkeş çeken; Merkez bankasından, polisine; askerinden sivil savunmasına, vakıflar idaresine kadar her kurumuna el koyan AKP ve onun kuklaları bu çirkef rejiminin yaratıcıları olduklarını saklama gayretiyle her vesile ile Kıbrıs Türk Toplumuna hakaret etmekten geri durmamaktadır.
Kıbrıs sorunu, nüfus, ekonomi, Göç Yasası, kendi kendini yönetme, eğitim, sağlık, çevre yağmalaması, külliye ve ülkemizi ilgilendiren her alanda karar merci olan AKP ve kuklaları yüzsüzlüğe varan bir yaklaşım sergilemektedir. Öğretmen alınmamasına bile Ankara’da karar veren bu yavuz hırsız anlayışı suçunu örtme gayreti içerisinde, Kıbrıs Türk Toplumunu sürekli aşağılamaktadır.
Bu ülke yıllardır her yönden işgal altındadır. Bu ülkeye yıllarca kuzeyden paketler dayatılmıştır. En çok paket AKP döneminde gelmiştir. Dayanacak gücü kalmayan halka zorla bu Paketler uygulatılmıştır. Teslimiyetçi hükümetler bu paketlerdeki faturayı dar gelirli halka yüklemişlerdir. Her dayatma paket bu günün ayrıcalıklılarını yaratmış, zenginlerin esenliğini devam ettirmiş, halkın çocuklarını işsizleştirmiş, göç yollarına yollamıştır.
AKP sadece külliye açılışı için eğitim bütçesinden süslemeleri için 25000 tl vermiştir. Külliye yapımına 50 milyon tl den fazla harcama yapılacaktır. Kim, niçin bu çaba içine girmiştir? Her vesile ile demokrat olduklarını, insan sevgilerini beyan eden AKP yetkilileri ve onların yerel işbirlikçileri ne hikmetse sürekli sendikalara saldırmaktadırlar. Vahşi kapitalist kuralları uygularken, demokrasiyi, katılımcılığı, hakları, yasaları ortadan kaldırırken sendikaları hedef göstermektedirler. Barışçı bu topluma Tomayı, polis devletini dayatarak beyinlerinin arkasındakilerini Sendikalara saldırarak, tahhamülsüzce göstermektedirler.
Bu anlayış Kıbrıs’ta çözüm üretmekten uzaktır. Bu anlayış sadece Kıbrıs Türk Toplumu üzerinden çıkar elde etme peşindedir. Söylenenlere bakılırsa Kıbrıs’taki petrol ve gaz rezervleri iştahıyla bakla ağzınızdan çıkarılmıştır.
Sn. Çavuşoğlu(lar) sakın merak etmeyin! Kıbrıs Türk’ü size rağmen balık tutmayı öğrenecektir. Hodri meydan diyoruz, yürekliyseniz yarın Kıbrıs Türk Toplumuna tek kuruş yardım yapmaktan vazgeçtiğinizi, Kıbrıs’tan askerinizi, bürokratlarınızı, yöneticilerinizi, gazinolarınızı, üniversitelerinizi, bankalarınızı, külliyenizi …. çekeceğinizi açıklayınız. Yürekli değilseniz, Türkiye’nin ezilen halkıyla dost olan, dayanışma içerisinde olan Kıbrıs Türk Toplumuna hakaret etmekten vazgeçiniz. Ha ! eğer cevabınız varsa duymak isteriz.!
Tahir Gökçebel
Başkan
Yönetim Kurulu (a)