Hükümetten Sağırlar Diyaloğu

0
271

CTP-DP Hükümeti geçmiş hükümetler gibi bir yandan sermayenin, büyük şirketlerin önünü açarak onları besleyecek yasalar yaparken, diğer yandan çalışanların haklarını budayan, budanan hakları yerine koymayan, iş anlaşmazlıklarında sermaye yanında yer alan, toplu sözleşmelerin hayata geçmesinin garantisi olamayan bir hükümet konumuna gelmiştir!

 

Bu ülkede yasalar ve anayasa tek taraflı sürekli ihlal edilmekte, sorumlular ise hiç bir şey yapmayarak bakmaktadır. Çalışma Bakanlığı iş uyuşmazlıklarının çözüm mercisi olmaktan uzaklaşmıştır. Çalışma(ma) Bakanlığına dönüşen bir yapıyla hiçbir iş/antlaşma/sözleşme uyuşmazlığını çözme başarısı gösterememektedir. Maliye Bakanlığı ise sadece büyük şirketlerin Bakanlığı konumuna gelmiştir.

 

Hükümetin son aylarda emlak stopaj vergilerini düşürmesi, KDV oranlarını bazı mallarda kaldırması şirketlere sigorta-ihtiyat sandığı ödemesi yapması, bazı şirketlerin vergi borçlarını silmesi, paravan işyeri açan şirketlere teşvik ödemesi gibi gerçek üretene değil, ayrıcalıklı şirketlere avantaj  sağlaması gibi uygulamaları yüzündeki maskeyi düşürmüş, çalışanın değil, sermayenin hükümeti olduğunu adeta ilan etmiştir.

 

CTP – DP hükümeti özelleştirme yasasına, göç yasasına karşı olduğunu söyleyerek iktidar olmuş ancak bu yasaları geri almadığı gibi, çalışanları koruyan hiçbir yasanın uygulanması güvencesini de yaratmamıştır. Kimse sendikasız ve toplu sözleşmesiz çalıştırılamaz yasası yapmamıştır. Yasaları çiğneyenlere, uygulamayanlara hiçbir yaptırımı gündeme getirmemiştir. 2008’de geçirilen Sosyal Güvenlik ve 2010’da geçen Göç Yasasını ortadan kaldırmadığı gibi, bu yasada var olan sorunlara iyileştirme dahi yapmaması, hükümetin çalışanları 2. sınıf vatandaş olarak gördüğünün en somut göstergesidir.

 

Limasol Türk Kooperatif Bankasından gerekçesiz, keyfi işten durdurmaları kınarken bu durumu yaratan hükümetlerin sermayeye bugüne kadar verdiği tavizden kaynaklandığını belirtmek isteriz. Hükümetler çalışanların iş, maaş, çalışma ve diğer haklarını garanti altına alacak adımlar atmazsa sermayenin kural tanımaması, fütursuzca davranması, sadece kar düşünmesi kaçınılmazdır.

 

Bugünkü hükümet de sağırlar diyaloğu ile hareket etmektedir. Halkın hükümeti olmak yerine, güçlünün yanında yer almayı sürdürmektedir. Çalışanların haklarının sürekli gasp edilmesine ses çıkarmayan, geçici istihdamlar yapan, öğretmenden tasarruf yaparak, hazırlık ödeneğini dahi gasp eden, haksız yasasız işten çıkaranlara ses çıkarmayan bu hükümet “Emek En Yüce Değerdir” yerine  “Üç Beş Şirket En Kutsaldır” felsefesini benimsemiştir.

 

 

Tahir GÖKÇEBEL

Başkan

Yönetim Kurulu (a.)