1 Eylül “Küresel Barış İçin Eylem Günü”

0
101

1 Eylül Küresel Barış İçin Eylem Gününde Dayanışma Evi’nde gerçekleşen ortak basın toplantısında, liderlere politik avantaj elde etme çabalarını bir kenara bırakarak, dış baskılara boyun eğmeden çözüm için kararlılıkla ve iyi niyetle çalışmaya devam etme çağrısında da bulunuldu.

Hazırlanan ortak açıklamayı Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanımız Selma Eylem ve PEO Genel Sekreteri Pambis Kritsis okudu.

Eylem, savaşların yol açtığı yıkımların faturasının her zaman her yerde işçilere, emekçilere, ezilenlere çıktığını, bundan dolayı tüm savaşlara karşı çıkarak, dünyanın her yerindeki halklara, barış yanlısı, ilerici güçlere “Küresel Barış için Eylem Gününde” bu dayanışmayı ilettiklerini söyledi.

Uluslararası hukukun, insan haklarının, devletlerin bağımsızlığına ve saygıya dayalı bir barışın dünya çapında hâkim olması için mücadeleyi yükseltmek gerektiğini kaydeden Eylem, Neo-liberal kapitalist düzen ve onun destekçisi emperyalist güçlerin Kıbrıs’ta da etnik ve dini farkları körükleyerek toplumları çatıştırarak, ülkeyi bölerek, kardeşçe ve insanca bir arada yaşama umutlarını yok etmeye uğraştığını vurguladı.

Ülke bölünmüş olduğu sürece, çalışanların ve halkın kazanımlarının kalıcı ve istikrarlı olmayacağını söyleyen Eylem, bu koşullarda Kıbrıs sorununun çözümü ile birlikte Federal Birleşik Kıbrıs’ın kurulmasının Kıbrıslı işçiler ve emekçiler için öncelikli ve acil bir talep olarak durduğunu belirtti.

Eylem, bugün bir kez daha her iki lideri, karşılıklı suçlama oyunlarını politik avantaj elde etme çabalarını bir kenara bırakarak dış baskılara boyun eğmeden, bütün Kıbrıslıların çıkarlarına hizmet edecek ilkeli bir çözüm için kararlılıkla ve daha fazla karşılıklı iyi niyetle çalışmaya çağırdıklarını kaydetti.

Eylem ayrıca, ırkçı, şövenist ve milliyetçilik adına iki toplumun yakınlaşma ve iletişim sürecini engellemeye çalışan hareketleri şiddetle kınadıklarını da bildirdi.

Kıbrıs sorununun çözümü ve Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için çalışanların ortak mücadelesinin dünya halklarının küresel barış mücadelesinin bir parçası olduğunu belirten Eylem, “Bu metinle hemfikir olan tüm sendikal, siyasal ve sosyal örgütleri, çözüm ve ülkemizin yeniden birleşmesini sonuç alıcı görüşme sürecinin yeniden başlatılmasını güçlü bir şekilde duyurmak için seslerini bizimle birleştirmeye çağırıyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

Ortak metinde imzası bulunan kuruluşlar: PEO – DEV-İŞ, KTAMS, KTÖS, KTOEÖS, BES, KOOP-SEN, DAÜ-SEN, GÜÇ-SEN, ÇAĞ-SEN, BASIN-SEN, CUMHURİYETCİ TÜRK PARTİSİ, AKEL, TOPLUMCU DEMOKRASİ PARTİSİ, BİRLEŞİK KIBRIS PARTİSİ, TOPLUMCU KURTULUŞ PARTİSİ YENİ GÜÇLER, YENİ KIBRIS PARTİSİ, QUİR KIBRIS DERNEĞİ, EL-SEN.

 

ORTAK BASIN BİLDİRİSİ

Nazi Almanyasının 1939 yılında Polonya’ya saldırdığı ve emperyalistler arası yeni bir paylaşım savaşının başladığı tarih olan 1 Eylül, Dünyada ve Kıbrısta emek, demokrasi ve barış güçlerin açısından özel bir önem taşımaktadır.

Dünya Sendikalar Federasyonu 1 Eylül Günü’nü Nazi vahşetinin katlettiği milyonlarca  kurbanın anısına sendikaların “Küresel Barış için Eylem Günü” ilan etmiştir. Bu çağrıya kulak veren Kıbrıs sınıf sendikacılığı hareketi, ülkemizin yeniden bütünleşmesi, bölgemizdeki savaşların son bulması ve Neo Liberal kapitalist düzene karşı ortak sesimizi yükseltmek için bugün bir kez daha biraraya gelmiştir.

Yaşadığımız bölgede yıllardır süren savaşlar, milyonlarca insanı yoksullaştırmış, yüzbinlerce insana tarifsiz acılar yaşatmış, sayısız insan Irak’ta, Suriye’de, Filistin’de, Libya’da katledilmiş, geriye evladını yitiren binlerce anne, baba ve öksüz kalan yüzbinlerce çocuk bırakmıştır. Milyonlarca insan topraklarından göçe zorlanmış, yine milyonlarca insan kimliğinden, dilinden, milliyetinden ve düşüncelerinden dolayı baskı görmüştür.

Savaşların yol açtığı bu yıkımların faturası her zaman her yerde işçilere, emekçilere, ezilenlere çıkmaktadır. Bundan dolayıdır ki tüm savaşlara karşı çıkıyor, dünyanın her yerindeki halklara, barış yanlısı, ilerici güçlere “Küresel Barış için Eylem Gününde” dayanışmamızı bir kez daha iletiyoruz.

Uluslararası hukukun, insan haklarının, devletlerin bağımsızlığına ve saygıya dayalı bir barışın dünya çapında hakim olması için mücadelemizi yükseltmeliyiz.

NeoLiberal kapitalist düzen ve onun destekcisi emperyalist güçler ülkemiz Kıbrıs’ta da etnik ve dini farkları körükleyerek toplumları çatıştırarak, ülkemizi bölerek, kardeşçe ve insanca birarada yaşama umutlarımızı yok etmeye uğraşmaktadır.

Ülkemizi bölünmüş bir durumda olmaya devam ettiği sürece, çalışanlarımızın ve halkımızın kazanımlarının kalıcı ve istikrarlı olmayacağını biliyoruz. Bu koşullarda Kıbrıs sorununun çözümü ile birlikte Federal Birleşik Kıbrıs’ın kurulması Kıbrıslı işçiler ve emekçiler için öncelikli ve acil bir talep olarak önümüzde durmaktadır.

Çok uzun bir süreden beridir devam eden Birleşmiş Milletlerin iyi niyet misyonu ve taraflarca karşılıklı olarak kabul edilen ilkeler çerçevesinde, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik devam eden süreç İsviçre’de yapılan son zirvede kesintiye uğramıştır.

Bugün birkez daha her iki lidere, karşılıklı suçlama oyunlarını politik avantaj elde etme çabalarını ve aynı zamanda dış baskılara boyun eğmeden, bütün Kıbrıslıların çıkarlarına hizmet edecek ilkeli bir çözüm için kararlılıkla ve daha fazla karşılıklı iyi niyetle çalışmaya çağırıyoruz.

Aynı zamanda ırkcı, şövenist ve milliyetcilik adına iki toplumun yakınlaşma ve iletişim sürecini engellemeye çalışan hareketleri şiddetle kınıyoruz.

Barış büyük bir erdemdir. Barışa ulaşmak için iki toplumun halklarına saygılı, karşılıklı kabul edilebilir, iki toplumlu, iki kesimli, tek egemenliği, tek vatandaşlığı ve tek uluslararası temsiliyeti olan federal çözüme bağlılığımızı bir kez daha vurgulamak isteriz.

Kıbrıs sorununun çözümü ve Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için çalışanların ortak mücadelesi dünya halklarının küresel barış mücadelesinin bir parçasıdır.

Bu metinle hemfikir olan tüm sendikal, siyasal ve sosyal örgütleri, çözüm ve ülkemizin yeniden birleşmesini sonuç alıcı görüşme sürecinin yeniden başlatılmasını güçlü bir şekilde duyurmak için seslerini bizimle birleştirmeye çağırıyoruz.