Emperyalizmin bölgemizdeki çıkarlarını koruma adına din üzerinden siyaset yaparak halkları birbirine düşürmesi ve din adına insan kıyımı yapılmasını teşvik etmesi son dönemde daha da yoğunluk kazanmıştır.
Dinin siyasete alet edilmesi Türkiye’de son yapılan askeri darbeye kadar varan süreçlerin temel çıkış noktasıdır. İnsanların dini inançlarını sömürerek yapılan bu uygulamalarda en etkili yöntem eğitim süreçlerinde bireylerin beyinlerinin yıkanmasıdır. Bugün “Fetullah Gülen’in” faaliyetlerine dayalı olduğu iddia edilen Türkiye’deki askeri darbenin sorumluları Türkiye’de hükümet olmuş tüm siyasi partilerdir. Din öğretimi adı altında eğitim süreçlerinde yaratılan beyin yıkama operasyonlarına zemin yaratan okulları açanlar, şu anda askeri darbe ile başlayıp devam eden siyasi depreme neden olmuşlardır. Laik eğitimi rafa kaldıranlar ancak ve ancak gerici, yobaz, ırkçı, kendinden olmayanı insan bile kabul etmeyen zihniyeti yaratmışlardır. Fetullah Gülen’in kişiliğinde ortaya çıktığı iddia edilen emperyalizmin maşası siyasi örgütlenmeye göz yumanlar, onu destekleyenler şimdi onu terörist ilan edip, faaliyetlerini yasaklamaya yönelmişlerdir.
Adamızın kuzeyinde yıllardan beri çeşitli tarikatların siyasetle yakın çalışarak okullar, yurtlar ve tarikat evlerinde faaliyet gösterdikleri ortadadır. Akıtılan milyonlarca dolarlık kaynağı belirsiz paralarla bu faaliyetleri onbinlerce askerin, güvenlik güçlerinin ve siyasetçilerin bilgisi dahilinde açıkça devam ettirmektedirler. Yüksek İdare Mahkemesi’nin kapatma emri verdiği “Hala Sultan İlahiyat Koleji’nin” gerek açılışında, gerekse şu anki faaliyetlerini yürütmesinde aktarılan kaynak ve bunu alan vakıf ile, buna izin veren politikacılarla, paranın kaynağı, kamuoyu tarafından bilinmeli ve sorgulanmalıdır. Burası bir devlet okulu ise herşey şeffaf ve hesap verebilir olmalıdır.
Saygılarımızla,
Tahir Gökçebel Şener Elcil
KTOEÖS Başkanı KTÖS Genel Sekreteri
