14 – 31 Aralık 2015 Sayı 70

0
110

Öğretmenlerimize Saldırı ve Darbı Protesto Ediyoruz

ktoeos-dr-fazil-kucuk-lisesinde-iki-ogretmenin-darp-edilmesini-eylemle-protesto-etti

10 Aralık 2015 tarihinde Dr. Fazıl Küçük Endüstri Meslek Lisesi’nde Eğitim Bakanlığı’nın, hükümetlerin eğitim anlayışının doğurduğu kötü bir sonucu daha  yaşıyoruz.

Kamusal nitelikli eğitim, devlet okullarının güçlendirilmesi, gözbebeğimiz olan öğrencilerimizin desteklenmesi, kamusal nitelikli eğitimin vazgeçilmezi olan öğretmenlerimize değer verilmesi için sürekli çalışıyoruz. Her geçen gün siyasetin devlet okulları, kamusal hizmet veren öğretmenler  üzerinde oynadığı oyun hem çocuklarımızı, hem öğretmenlerimizi harcamakta, velilerimizi ise bilmedikleri yanlışlıklara, beklentilere itmektedir.

Her yıl eğitim yılının kaosla başlaması raslantı değil, eğitim bakanı ve hükümetinin tercihidir. Siyasi rant uğruna atılan adımlar bu gün öğretmenlik mesleğini yok etme noktasına gelmiştir.

Sınıf geçme sınav tüzüğü, disiplin tüzüğü,  tüzük ve yasalar gibi derhal ele alınıp değiştirilmeli, CTP-UBP hükümetinin devlet okullarına bakışı, yaklaşımı değişmeli, kamusal eğitimi veren öğretmenin itibarı yükseltilmelidir. Öğretmen ve öğrenciyi eşit tehdit altına alan ve   okullarımıza tecavüz eden bu anlayış ortadan kadırılmalı, çocuklarımızın, öğretmenlerimizin mahrumiyet alanına tecavüz eden şahıs ve şahıslar en ağır cezaya çarptırılmalıdır.

Eylemde okunan bildirinin tam metni web sitemizde

Öğretmene Atılan Yumruk Geleceğimize Konulan Bombadır

50c3d5bff1661c28f955ddc7e8cc626a

15 Aralık 2015 tarihinde 10.00-13.00 saatleri arasında Tüm Mağusa Merkez Okulları ile GREV ve EYLEM gerçekleştirildi.

Dr. Fazıl Küçük Endüstri Meslek Lisesi’nde 10 Aralık 2915 tarihinde öğretmenlerimize yapılan saldırı münferit bir olay değildir. Bu saldırı ve şiddet karşısında davacı olması, öğretmenlerine, öğrencilerine, okullarına sahip çıkması gereken Eğitim bakanlığı hiçbir şey olmamış gibi sessizliğe bürünmüş durumdadır. Eğitim Bakanlığı’nın, hükümetlerin eğitim anlayışının doğurduğu bu kötü sonuç bile yetkilileri maalesef harekete geçirmemiştir. Halkın çocuklarının okuluna, kamusal hizmet veren, geleceğin, onurun, değerlerin timsali, kamu hizmeti veren öğretmene yapılan saldırıya sessiz kalmayacağız. Halkın okullarını ve öğrencilerimizi sahipsiz bırakmayacağız.

Kamusal nitelikli eğitim, devlet okullarının güçlendirilmesi, gözbebeğimiz olan öğrencilerimizin desteklenmesi, kamusal nitelikli eğitimin vazgeçilmezi olan öğretmenlerimize değer verilmesi için sürekli çalışıyoruz. Her geçen gün siyasetin halkın çocuklarının gittiği devlet okulları ve kamusal hizmet veren öğretmenler üzerinde oynadığı oyun hem çocuklarımızı, hem öğretmenlerimizi harcamakta, velilerimizi ise bilmedikleri yanlışlıklara, beklentilere itmektedir.

Eylemimizle ilgili detay web sitemizde

Sn. Başbakan Hatanızı Düzeltme Şansınız Vardır

9560_headline

Kamusal nitelikli eğitim, devlet okullarının güçlendirilmesi, gözbebeğimiz olan öğrencilerimizin desteklenmesi, kamusal nitelikli eğitimin vazgeçilmezi olan öğretmenlerimize değer verilmesi geleceğimizi kurtaracak kadar önemlidir. Her geçen gün halkın çocuklarının gittiği devlet okulları ve kamusal hizmet veren öğretmenler üzerinde oynanan oyun hem çocuklarımızı, hem öğretmenlerimizi harcamakta, velilerimizi ise bilmedikleri yanlışlıklara, arayışlara itmektedir.

Her yıl eğitim yılının kaosla başlaması rastlantı değil, eğitim bakanı ve hükümetinin tercihidir. Eğitimi piyasa malına çeviren ve büyük şirketlerin kaynağı yapan SİYASİ POLİTİKALARDIR. Siyasi rant uğruna atılan adımlar bu gün, öğrencileri aptallaştıran, okuldan soğutan, başarısızlığa iten, öğretmenlik mesleğini yok etme noktasına getiren bir eğitim sistemini yaratmıştır.

Kamusal eğitim tamamen  metalaştırılarak sermayedarlara peşkeş çekilmek istenmektedir..

Sn. Başbakan oturun ve düşünün!!

% 85 e yakın üniversiteye giden ve işsizliğe mahkum edilen gençleri olan bir ülkede eğitim başarısız mıdır? Yoksa istenen bu mudur? Tüm özel okullar, özel üniversiteler yurttaş yetiştirmek için mi KAR için mi uğraşmaktadır? Eğitim dengeli, kişilikli, meslek sahibi, sorgulayan, çağdaş, laik, yurttaş yetiştirecek şekilde parasız, nitelikli ve kamusal olmalı mı? Olmamalı mı? Eğitim ve sağlık da paralı olmaya devam edecekse, hükümetlere ve size ihtiyaç var mıdır?

Bunun gibi yüzlerce sorunun, yaşanan sıkıntıların sorumlusu Hükümetler ve onların başı BAŞBAKANLARDIR. Sn. Başbakan. TED koleji, gibi ithal bir okul bu ülkeye niçin geldi? Bilmiyorsanız ben söyleyim: Peşkeş çekilen arazi üzerinde büyük bir karla EĞİTİMİ Kar için SATIYOR. Yaptığınız büyük gafı ancak politika ve anlayışları değiştirerek giderebilirsiniz. Bunu yapmadığınız sürece icraatlar dilinize yansımaya devam edecektir.

Sn. Başbakan sizi ve CTP-UBP Hükümetini uyarıyoruz, anlayışlarınızı ya değiştirin, ya da gölge etmeyin. Anlayışlarınızın değişmesi durumunda başka bir eğitim sitemi mümkündür. Biz hazırız ya siz?

25 Aralık 2015 tarihinde yayınlanan basın bildirisi metninin tamamı web sitemizde

AKP Politikaları İflas Etmiştir

ABD_ortadoguyu_kan_golu_yapti

Küresel sermaye kaynak, enerji, hammadde sağlamak için ülkeler parçalanırken, kaynaklarına el konulurken, emek dönüştürülerek, mal ve hizmetler, para da da serbestçe ve sermayenin çıkarlarına hizmet edecek şekilde ayarlanarak küresel ekonomiye eklemlenlemektedir. AKP ve Erdoğana BOP projesinde verilen göstermelik rol bitmek bir yana, Türkiyeyi bitirme noktasına getirmiştir. Bu gün orta doğudaki savaş Türkiyenin içine sıçramıştır. Çocuklar, kadınlar, siviller ölmekte, Türkiye kardeş kavgasına çekilmekte, kaos ve savaş her geçen gün büyümektedir.

Türkiye küresel sermayeye eklenirken gerici, baskıcı bir iktidara dönüşen AKP sorun çözemez duruma gelmiştir. Başrol kapmaya çalışan figüran rolundeki AKP bölgedeki istikrarsızlık, kaos ve savaş ortamına ülkesini sürüklemiştir. Bu arada eğitim muhafakazarlaştırılmış, sendikalar, demokrasi zayıflatılmış, yargı, polis partileştirilmiştir. Özelleştirme ile kamusal kurumlar AKPli ortaklıklarla uluslararası şirketlere peşkeş çekilmiş, taşeronlaşma yöntemleriyle emekçiler güvencesiz, sigortasız, geçici ve köleleştirilmiştir. Küresel sermayeye kaynak, hammadde ve enerji veremeyen Türkiye emeği dönüştürerek, örgütsüz, güvencesiz, ucuz ve elastik hale getirerek uluslararası sermayeye hazırlamıştır.

En kötü barış, savaştan iyidir. 

AKP nin Kıbrısın Kuzeyinin de okul, hotel, gazino, kumar, limanlar, enerji, su kontrolünü eğitimi ele geçirmek, emeği köleleştirmek, dönüştürmek için yaptıkları Türkiyede yaptıkları ile aynıdır.

Uluslararası sermaye ile ortak, uyumlu politikalar Türkiyeyi iç savaşa sürüklemiştir. Aynı politikalar Kıbrısta da uygulanmaya çalışılmaktadır. Su yönetimi de iflas etmiş bu politikaların bir parçasıdır.

28 Aralık 2015 tarihinde yayınlanan basın bildirimizin tam metni web sitemizde